Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1439 E. 2022/510 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1439
KARAR NO: 2022/510
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2018
NUMARASI: 2016/1210 Esas 2018/437 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin maliki olduğu … plakalı aracın, 19.06.2015 tarihinde seyir halinde iken, … plakalı çekici ve kendisine bağlı … plakalı yarı römorkun dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu yolda kayarak karşı yönden gelen müvekkilin aracına çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda … plakalı çekici sürücüsü …’in, KTK’nun asli kusurlarından 84/6 (Şeride tecavüz etmek) ve diğer kusurlardan 52/1-a kusurunu ihlal ettiği, … plakalı çekici sürücüsü …’un herhangi bir kusurunun olmadığının belirtildiğini, kaza nedeniyle müvekkili aracında değer kaybı oluştuğunu, hasar 10 günde giderildiğinden ikame araç bedel zararı da oluştuğunu, müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla, davalı/borçlu şirket aleyhine İstanbul … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takibe geçtiğini, ancak borçlu şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı nedenler ileri sürülerek borca itiraz edildiğini ileri sürerek 14.800,00-TL asıl alacak, 1.299,15 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.099,15-TL alacağa davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”… plakalı (arkasında … plakalı varı römork takılı) çekicinin sürücüsü …’in kazada, % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, 34 TL 5497 plakalı (arkasında … plakalı varı römork takılı) aracın sürücüsü …’un kazada, kusurunun olmadığı, 19.06.2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, trafik kazası tespit tutanağında belirtilen hasarın, … plakalı araçta çarpışma sonucu meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, … plakalı (arkasında … plakalı varı römork takılı aracın; … LTD.ŞTİ ne kayıtlı, 2008 Model …, Motor No: … ve Şasi No:… olduğu, İlk trafiğe çıkış tarihinin 01.07.2008 olduğu, Aracın kaza tarihinde 150.800 km’de bulunduğu, tüm bu tespit edilen hususlar ve kaza tarihinin 19.06.2015 tarihi olduğu ve araç kullanım Km.sinin 150.800 olduğu hususu da teknik olarak birlikte değerlendirildiğinde; 7.000.00-TL Değer kaybı tespit edildiği, aracı kullanamamaktan doğan zararın 10 ( is günü) gün onarım süresi x 350.00 TL = 3.500.00- TL olabileceğinden davalı araç sürücüsü kazada % 100 kusurlu olmasından dolayı 6098 sayılı yasanın haksız fiili düzenleyen 49. ve devamı maddelerine göre sorumlu olduğu”, gerekçesiyle,1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali takibin 7.000,00- TL araç değer kaybı, 3.500,00 -TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 10.500,00 TL asıl alacağa olay tarihi olan 19/06/2015 tarihinden icra takip tarihine kadar işleyecek yasal faiz ile birlikte aynı koşullar ile (takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz ile birlikte) devamına, 2-%20 icra inkar tazminatın talebinin alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: davalı vekili; davada müvekkili şirkete yapılan tebligatların hatalı olduğunu, hukuki dinlenilme haklarının ağır derecede ihlal edildiğini, kusuru kabul etmediklerini, davacı aracı müvekkiline ait aracı görüp hızını azaltmadığından kazaya kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, aracın değer kaybının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve ikame araç bedeli istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; Tebligat Kanunu’nun 35. maddesinin 4. fıkrasında, “daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır” şeklinde düzenlenmiş olup, davalı şirkete yapılan tebligatın adresten taşındığı, yeni adresinin bilinmediği belirtilerek bila tebliğ iade edildiği, iade gelen tebligat adresinin davalının Tiaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı adresi olduğu, bunun üzerine aynı adrese (kapıya yapıştırılmak suretiyle) TK 35. maddesine göre dava dilekçesi, tensip zaptı tebliğ edilmiş olmakla, yapılan tebligatın usul ve yasaya uygun olmasına, bu nedenle davalının savunma ve hukuki dinlenilme haklarını ihlal eden bir durumun söz konusu olmamasına; aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge niteliğinde olan ve resmi ekiplerce tutulan kaza tespit tutanağında davalı aracının şerit tecavüzü nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiş olup, dosya kapsamında alınan 25.01.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da davalıya ait aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu belirtilmiş olmakla, bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu, somut olayın özelliklerine uygun ve yeterli olmasına; aynı raporda araç değer kaybının Yargıtay yerleşik içtihatlarına uygun olarak ve kazalı aracın markası, modeli, kilometresi ve hasar gören parçaları ile daha önce kaza geçirmemiş olduğu hususları hep birlikte nazara alınarak belirlenmiş olmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/04/2018 tarih ve 2016/1210 Esas, 2018/437 karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 717,26-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 179,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 537,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/04/2022