Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1407 E. 2021/394 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1407
KARAR NO: 2021/394
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2018
NUMARASI: 2014/1264 E. – 2018/1206 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/11/2010 kaza tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı kazada araç içinde yolcu olarak bulunan …’ ın yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkilinin malul kalması sebebiyle davalı … Genel Müdürlüğünün Karayolları Zorunlu Taşımacılık Poliçesi kapsamında sorumluluğu bulunmakla beraber, … Sigorta AŞ’ ye gerekli evrakların temin edilerek poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde teminat miktarı kadar ödeme yapılması için başvuruda bulunulduğunu, ancak müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla; müvekkilinin trafik kazasında uğradığı bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya belge örneklerinin ve bilirkişi raporlarının taraflarına tebliğini, aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, … plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla ZMMS poliçesi bulunduğundan ve taşımacılık sigortası bulunmadığından, davacının zararları var olan sigorta olan ZMMS karşılanması gerektiğini, ZMMS bulunduğundan poliçe yokluğunda devreye giren müvekkil kurumun pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, dava konusu taşımanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 17. Maddesinde belirtilen kapsamda bir taşıma olmadığını, bu itibarla dava konusu taşıma faaliyetinin ilgili mevzuatı gereği kanuni taşıma sigortası yaptırma zorunluluğuna bağlanan bir faaliyet niteliğini taşımadığını, bu nedenle müvekkil kurumun bu olaydan dolayı sorumlu olmadığını, davacının maluliyet oranının ve iş göremezlik tazminatının bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu olay sebebiyle daha önce Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Heyetine 18/11/2013 tarihli 2013 E 3584 Sayılı dosyası ile başvuru yapıldığını, ilgili başvuru sonucu müvekkil şirket lehine 16/12/2013 tarihli 2013 K, 2607 Sayılı karar ile hüküm edildiği, söz konusu başvurunun sona erdiğini, başvuru sahibi tarafından itiraz yoluna gidilmiş ise de, itiraz kararı başvuru ile reddedildiği, müvekkil şirket lehine hüküm edildiği, kesin hüküm itiraz çerçevesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile; 1-)Geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat yönünden 87.710,07-TL, Bakıcı giderleri yönünden 9.648,00-TL olmak üzere toplam 97.358,07-TL’nin temerrüt tarihi olan 04/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigortadan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-)Davalı … yönünden davanın REDDİNE, karar verilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; daha önce aynı olay nedeniyle davacının Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetine başvurduğunu, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini bu kararın kesin hüküm niteliğinde bulunduğunu, kazaya karışan aracın Halk otobüsü olup Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası yaptırması gerektiğini, bu sigortanın yapılamaması nedeniyle diğer davalı Güvence Hesabının sorumlu bulunduğunu, hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunun hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 01/11/2010 kaza tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı kazada araç içinde yolcu olarak bulunan …’ ın yaralandığı ve malul kaldığı anlaşılmıştır. Davacının aynı kazaya ilişkin olarak davalı … Sigorta A.Ş aleyhine fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.001-TL maddi tazminatın ödenmesi talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetine başvurduğu, bu talebin Uyuşmazlık Hakem heyetinin 16/12/2013 tarih 2013/35849 Esas 2013/2607 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, davacının itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 03/03/2014 tarih 2013/İ.107 Esas 2014 İHK/127 Karar sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararında verilen kararın kesin olduğunu belirtmiş ise de davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması nedeniyle verilen kararın kesin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda öncelikle Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti dosyalarının eksiksiz olarak getirtilerek verilen kararın usulüne uygun olarak kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilmesi, kararın kesinleşmesi halinde istinaf eden davalı yönünden davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, kararın kesinleşmemesi halinde ise bu hususun bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözönünde tutulduğunda davalı vekilinin bu yöne ilişkin delillerinin toplanmadığı anlaşıldığından kararın HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 1.663-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/03/2021