Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1317 E. 2021/311 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1317
KARAR NO: 2021/311
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2019
NUMARASI: 2016/439 E. – 2019/50 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 26/11/2015 kaza tarihinde davalı …’in sürücüsü, davalı …’ın maliki, diğer davalının ise ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek , davacının geçici ve kalıcı işgücü kaybı, tüm tedavi, iyileşme giderleri, ve yol masrafları, bakım masrafları, özel beslenme giderleri, refakatçi giderleri olmak üzere kaza nedeniyle uğradığı maddi zararlar için şimdilik 1.000.00-TL’nin ve manevi olarak 20.000.00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Davacının maddi tazminat davasının tam kabulü ile; 4442,09 TL’nin davalılardan … ve … açısından kaza tarihi olan 26/11/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı … Açısından dava tarihi olan 22/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere tahsiline davacıya verilmesine, 2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 2000 TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’den kaza tarihi olan 26/11/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür oluşturmayacak şeklide tahsiline davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … ve … vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacının SGK lı olup ola ynedeniyle tedavi masrafı ödemediğini, 10 günlük rapor karşılığı ücretini de SGK’dan alma hakkının bulunduğunu, davacının kusuru nedeniyle manevi tazminata hükmedilemeyeceğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 26/11/2015 kaza tarihinde davalı …’in sürücüsü, davalı …’ın maliki, diğer davalının ise ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, mahkemece üç aylık geçici iş göremezlik zararına hükmedilmesine, tedavi gideri veya başka bir zarar hakkında karar verilmemesine, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken .440,05-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 395,65-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalılar dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.18/02/2021