Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1316 E. 2019/1247 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1316
KARAR NO : 2019/1247
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2016
NUMARASI : 2015/1157 E., 2016/573 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/06/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilince, 26/04/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, % 100 oranında malul kaldığı belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL bakıcı gideri zararının tazmini talebiyle dava açılmış, Mahkemece, aynı olay nedeniyle maluliyet tazminatı talebiyle açılan İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/158 E. sayılı dosyasının bulunduğu, kaza sonrasında davalı Güvence Hesabına yapılan başvuru üzerine 07/01/2009 tarihinde davacıya ödeme yapıldığı ve davalının ibra edildiği, KTK 111/2. maddesi gereğince ibra tarihi üzerinden 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; eldeki dava ile bakıcı gideri tazminatı talebiyle dava açıldığı, daha önce yapılan ödeme ve ibranamenin maluliyet tazminatına ilişkin olduğu, dava konusu olay için öngörülen ceza zamanaşımı süresinin sona ermediği, mahkemece verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkin bulunmaktadır. Dairemizin 21/03/2019 tarih v 2019/720 E., 2019582 K. sayılı kararı ile; “İstinaf incelemesi yapılabilmesi için ibraname ve eki belgeler ile İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/158 E. sayılı dosyasının dosya arasına alınması gerekmektedir. Bu itibarla kaza nedeniyle davalı Güvence Hesabı tarafından yapılan ödemeye ilişkin 07/01/2009 tarihli belge ve ibranamenin taraflardan temin edilerek dosya arasına alınması, İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/158 E. sayılı dosyası Mahkemesinde ise bu Mahkemeden getirtilerek onaylı bir örneğinin, olmadığı takdirde karar verilmiş ise karar örneğinin ve dava dilekçesi örneğinin dosya arasına alınması, sonrasında dosyanın istinaf incelemesi yapılması amacıyla Dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine” karar verilmiş, Mahkemesince İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/337 E.(görevsizlik kararı verilmesinden önce İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/158 E. sayılı dosyası)’nın mahkemesinde olmadığı belirtilerek dosya Dairemize geri gönderilmiştir. Bunun üzerine Dairemizce taraf vekilleri adına davetiye çıkarılarak, meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak davalı Güvence Hesabınca yapılan ödemeye ilişkin olarak 07/01/2009 tarihli belge ve ibranamenin dosyaya sunulması talep edilmiş, davacı vekilince 31/05/2019 tarihli dilekçe ekinde davalı Güvence Hesabınca yapılan ödemeye ilişkin dekont ve “Makbuz ve İbraname” dosyaya sunulmuştur. Dava, trafik kazası nedeniyle bakıcı gideri talebine ilişkin bulunmaktadır. 2918 Sayılı KTK’nun 111. maddesi gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Kanunun bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Kanunda belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, res’en dikkate alınması gerekir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/05/2017 tarih ve 2014/23349 E., 2017/4992 K. sayılı kararı).Davacı … tarafından kaza sonrasında Güvence Hesabına başvuru yapılmış ve Güvence Hesabınca 08/01/2009 tarihinde davacıya 40.903,00-TL ödeme yapılmış, karşılığında makbuz ve ibraname alınmıştır.Dosya arasında bulunan “Makbuz ve İbraname” başlıklı belge incelendiğinde, ibranamenin maluliyet tazminatına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2003 tarihli ZMMS genel şartlarına göre sakatlanma ve ölüm teminatı ile sağık giderleri teminatı ayrı teminat klozları olup, bakıcı gideri talebi sağlık giderleri teminatı kapsamında kalmaktadır. İbraname bakıcı giderini kapsamadığından KTK 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin dava konusu olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır. Bu itibarla Mahkemece davanın esasına girilerek yargılama yapılması gerekirken davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi doğru bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılması amacıyla Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, istinaf talebine konu İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2016 tarih ve 2015/1157 E., 2016/573 K. sayılı KARARIN KALDIRILMASINA,2- Dosyanın, kaldırma gerekçesi uyarınca işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.13/06/2019