Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1263 E. 2019/865 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1263
KARAR NO : 2019/865
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2017
NUMARASI : 2014/1635 E.-2017/259 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/05/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusuru neticesinde vekil edeninin eşi ve babası bulunan …’ın yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucunda 05/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında destek …’ın hayatını kaybettiğini, davalı … şirketine yapılan başvuru üzerine vekil edenlerine 31/10/2014 tarihinde 148.000,00-TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için 3.000,00-TL, davacı çocuklar … ve … için de ayrı ayrı 1.000,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 05/01/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de davacı eş … için olan istek miktarını 93.639,71-TL’ye, davacı çocuk … için olan istek miktarını 13.038,43-TL’ye, davacı çocuk … için olan istek miktarını da 6.878,18-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın, vekil edeni şirket nezdinde, trafik sigortalı olduğunu, görülmekte olan davanın açılmasından önce, davalı … şirketine yapılan başvuru sonucunda davacılara 31/10/2014 tarihinde 148.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, dolayısıyla herhangi bir bakiye sorumluluğun kalmadığını, eğer sigorta şirketinin yeniden sorumluluğuna gidilecek olur ise de, yapılan ödemelerin güncelleştirilmesi ile birlikte, davacı tarafın davasını kanıtlaması gerektiğini, SGK’ca davacılara yapılan rücua tabi bir ödeme olup olmadığının araştırılmasını, davacılardan başka hak sahibi varsa paylarının dikkate alınmasını, ayrıca kaza anında kask takmayan müteveffanın müterafik kusur halinin gözetilmesini istediklerini, faizin de dava tarihinden başlatılması ve yasal faiz olarak uygulanması gerektiğini ileri sürerek davaya karşı koymuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, olayla ilgili olarak Adıyaman 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2014/330 esas-2015/152 karar sayılı dava dosyası ile tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacıların desteği olan …’ın ölümü ile sonuçlanan 05/09/2014 günlü trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kazaya karışan dava dışı diğer araç sürücüsü ile müteveffanın ise kusursuz bulunduğu, 23/12/2016 günlü hesap bilirkişisi raporundan da anlaşılacağı üzere, davacı …’ın toplam destek zararının 238.463,43-TL, …’ın destek zararının 30.759,16-TL, …’ın destek zarının da 20.947,36-TL olduğunun belirlendiği, sigorta şirketince yapılan ödemelerin güncelleşmiş halinin düşülmesi sonucunda … için 93.639,71-TL, … için 13.038,43-TL ve … için 6.878,18-TL olduğu sonucuna varılmış ise de; Davacı … için aktif dönem zararının hesabında bilirkişi tarafından son beş yıl için baz alınan 5/5 oranın sehven olduğu, olması gereken oranın 5/13 olması gerektiği, 5/13 oranını üzerinden yapılan hesaplama ile aktif dönemin son beş yılına isabet eden zarar miktarının 40.882.50 TL ve sonuç olarak da toplam aktif dönem zararının 87.761.10 TL olması gerektiği, pasif dönem zararı olan 70.647.60 TL ile birlikte de toplam zararın 158.408.70 TL olarak tespit edileceği, bu miktardan dava öncesi davacı … için yapılan güncellenmiş tazminat miktarı olan 144.820.72 TL nin mahsubu ile neticede davacı …’nin eksik kalan destek tazminatının 13.587.98 TL olarak bulunacağı, bu nedenle de neticede de davacı … için 13.587.98 TL, davacı … için 13.030.43 TL ve davacı … için ise 6.878.18 TL olarak davanın kabulü gerektiği, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle hüküm altına alınan tazminatlara yasal faiz uygulanması ve dava öncesi davacılara ödemenin yapıldığı 31/10/2014 gününden itibaren davalının temerrüde düştüğünün kabulü ile bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerektiği görüşünden hareketle;”Davanın KISMEN KABULÜ İLE;1-Davacı … için, 13.587,98 TL maddi tazminatın 31/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a ödenmesine,2-Davacı küçük … için 6.878,18 TL maddi tazminatın 31/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya velayeten …’a ödenmesine,3-Davacı küçük … için 13.038,43 TL maddi tazminatın 31/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya velayeten …’a ödenmesine,4-Fazlaya dair istemin reddine, ” karar verilmiştir.Karara karşı davalı … şirketi vekili ile davacılar vekili tarafından …’a ilişkin olarak verilen hüküm bölümüne karşı, istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı tarafın istinaf nedenleri; yargılama sırasında alınan rapor doğrultusunda ıslah yoluna başvurulduğu, ancak mahkemece hesapta maddi hata yapıldığı görüşünden hareketle, ek rapor temini yoluna gidilmeksizin resen yaptığı hesaplama sonucunda, …’ın taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği, hata varsa yeniden bir hesap raporu alınması gerektiği, bu yapılmadan karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna ilişkindir.Davalı vekilinin istinaf nedenleri ise; müteveffanın motosiklet üzerinde kask takmadan ve ayrıca uygun kıyafetler giymeden seyahat etmesi nedeniyle, müterafik kusurlu olduğu belirlenerek, belirlenen tazminatlardan indirim yapılması gerekirken bunun yapılmamış olmasının isabetsiz olduğuna yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükme esas alınan 31/10/2014 günlü hesap bilirkişisi raporundaki davacılardan …’ın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi kapsamında bilinmeyen 13 yıllık aktif dönem için hesaplanan toplam 212.585,00-TL’nin son 5 yıla isabet eden miktarının belirlenmesi sırasında oranlama hatası yapıldığı, bunun da maddi hata kapsamında olduğu gözetildiğinde, yeniden ek bilirkişi raporu alınmadan bu hesap hatasının gözetilmesi sonucunda, mahkemece yazılı biçim ve şekilde karar verilmiş olmasında herhangi bir yanılgı tespit edilemediğine göre, davacı tarafın bu yöne ilişen istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.2-Davalı tarafın istinaf isteğine gelince; 06/09/2014 tarihli Ölü Muayene Tutanağına göre, destek …’nın ölüm nedeni olarak vücutta oluşan iç ve dış kanamanın gösterildiği, ayrıca iç kanamanın göğüs bölgesinde olduğunun açıklanmıştır. Cesetin baş ve boyun kısmı incelemesinde ise şahsın ölüm nedeninin başa aldığı darbe şeklinde açıklanmadığı, aksine cesetin baş ve boynunda yanık oluştuğu belirtilmiştir. Kaza sonucunda motosikletin yanmış olduğu gözetildiğinde, ölenin kask takıp takmamasının ölüm sonucuna bir etkisinin olamayacağı belirgindir. Kask dışında diğer koruyucu ekipmanların kullanımı ise yasal zorunluluk değildir. Bu durumda, müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmiş olmasında da herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının da esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince davacı …’a ilişkin hüküm bölümüne yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ise; yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle HMK.m. 353/1-b/1 hükmü gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı …’dan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44.40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvurulurken peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TL’nin düşümü ile kalan 13,00-TL istinaf karar ve ilam harcının adı geçen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı …’den alınması gereken 114,50-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, istinaf yasa yoluna başvurulurken peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TL maktu, 62,80 nispi istinaf karar ve ilam harcı ile fazladan alınan 171,40-TL istinaf başvuru harcı toplamı olan 265,60-TL’den düşümü sonucunda kalan 151,10-TL’nin karar kesinleştiğinde ve davalı …’ ye iadesine,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361/1 hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.09/05/2019.