Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1250 E. 2021/998 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1250
KARAR NO: 2021/998
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2017/635 E. – 2018/1276 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/06/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı şirket aleyhine 2007/2008 bilanço dönemlerinde müvekkiline vadesinde ödemeyen TRT payı borcunun tahsili talebi ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının anılan takibe herhangi bir borcu olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacı tarafından iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu edilen TRT payının bir amme alacağı olduğunu, davacı kurum tarafından ikame edilen İstanbul 35. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/119-2013/1179 E.K. sayılı ilamında davacı kurum alacağının amme alacağı niteliğinde olduğuna karar verildiğini ve zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğuna hükmedildiğini, davacı kurum tarafından TRT payının hesaplanmasına esas olan matraha dahil edilmeye çalışılan iletim ve dağıtım bedelleri gibi bedellerin enerji bedeli olmadığını, müvekkilinin sadece tahsiline aracı olduğu bedeller olduğunu belirterek öncelikle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, bu talebin kabul edilmemesi halinde haksız ve kötü niyetle girişilen takip nedeni ile davanın esastan reddine ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava, davalı şirketin 3093 sayılı … Gelirleri Kanunu matraha ilişkin 4/c ve 5/c maddesi gereğince Ocak 2007’den 26/07/2008 tarihine kadar olan dönemde kuruma ödenmediğinden bahisle TRT Payı borcunun tahsili talebi ile açılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olup, uyuşmazlık TRT payının matrahına dahil edilebilecek veya edilemeyecek olan bedellerin tespiti noktasındadır.Takibe dayanak alacağın niteliği gereği somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı BK’nun 125 md. uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibari ile dolmamış olması nedeni ile davalı tarafın zamanaşımı itirazı kabul edilmemiştir. Somut olayda davacı dava konusu Ocak 2007-26/07/2008 tarihleri arasındaki dönemde davalı adına sistem kullanım bedelleri üzerinden TRT payı ödenmediğini öne sürerek icra takibi başlatmış ise de yasal mevzuata göre davaya konu dönemde sistem kullanım bedeli, dağıtım ve iletim bedelleri davalının gelir kalemi olmadığından TRT payı matrahına dahil edilemeyeceğinden davacının icra takibinde haksız olduğu, diğer yandan somut olayın açıklanan özellikleri karşısında davalının kötü niyet tazminat talebinin İİK 67 maddesi uyarınca yasal koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmakla” gerekçesiyle “1-Davanın reddine,” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri: Davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı bulunduğuna yöneliktir. İstinaf edenin sıfatı ile istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede: Dava, 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanunu gereğince ödenmeyen TRT payının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davacı, 2007 Ocak- 2008 Temmuz tarihleri arasında 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanunu gereğince tahakkuk eden ve davalı tarafından ödenmeyen 545.192,38 TL alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 197.154,28TL asıl alacak, 348.038,07 TL işlemiş faiz olmak üzere 545.192,38 TL’nin tahsili talebi ile 23/08/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, süresinde itiraz edilmesi üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanunu gereğince Ocak 2007’den 26/07/2008 tarihine kadar davalıdan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, var ise ne miktarda alacaklı bulunduğu noktasındadır. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, alacağın doğduğu tarihler gözetilerek yasal mevzuatın incelenmesi gereklidir. Davanın yasal dayanağını oluşturan ve alacağın doğum tarihinde yürürlükte bulunan 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununun 4/c maddesinde … A.Ş. ve … A.Ş. ile bu kuruluşların dışında kanunla elektrik üretimi ve iletimi tesisleri kurmaya ve işletmeye, dağıtım ve ticaretini yapmaya yetkili kılınan diğer kurum, kuruluş ve işletmeler nihai tüketiciye satılan enerjiden elde edilen gayri safi satış hasılatının (katma değer vergisi hariç, tüm fon, vergi ve payları dahil) %3,5 oranı (Maddedeki %3,5 oranı 23/02/2003 tarih ve 25029 sayılı Resmî gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile de %2 olarak değiştirilmiştir.) tutarındaki payı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna intikal ettirirler.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu fıkra 09.07.2008 tarihinde 5784 sayılı Kanunun 11. maddesi ile yapılan değişiklik ile “Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişiler, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere, elektrik enerjisi satış bedelinin yüzde ikisi tutarındaki payı (Katma Değer Vergisi, diğer vergiler, fon ve paylar ile benzeri kesintiler hariç) faturalarında ayrıca gösterir ve bu kapsamdaki bedelleri Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna intikal ettirirler. Organize sanayi bölgeleri tüzel kişilikleri, serbest tüketici olarak tedarikçilerden katılımcıları için temin ettikleri enerjiye ilişkin olarak Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna ayrıca pay yatırmaz.” şeklinde değiştirilmiştir. Anılan yasal düzenleme daha sonraki tarihlerde birçok kez değiştirilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın özü, sistem kullanım bedelinin (nihai tüketiciye satılan enerjiden elde edilen gayri safi satış hasılatının (katma değer vergisi hariç, tüm fon, vergi ve payları dahil) şeklinde açıklanan TRT payı matrahı içinde yer alıp almayacağına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü için ” sistem kullanım bedeli” üzerinde de durulması gerekir. Sistem kullanım bedeli, Elektrik Piyasası Tarifler Yönetmeliği gereğince serbest tüketiciden tahsil edilen bir bedelidir. Uyuşmazlıklı alacağın doğduğu tarihte yürürlükte bulunan 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununun 4/c maddesi hükmü gözetildiğinde sistem kullanım bedelinin de TRT payı matrahı içinde yer aldığının kabulü gerekir. Nitekim maddede 5784 sayılı Kanunun 11. maddesi ile yapılan değişiklile “sistem kullanım bedeli” açıkça TRT payı matrahından çıkarılmıştır. Bu nedenle Mahkemece “yasal mevzuata göre davaya konu dönemde sistem kullanım bedeli, dağıtım ve iletim bedelleri davalının gelir kalemi olmadığından TRT payı matrahına dahil edilemeyeceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü gerekmiştir. Hal böyle olunca, davacı vekilinin istinaf itirazının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK m.353/1-a/6 uyarınca kaldırılmasına, kaldırma gerekçesine uygun olarak işlem ve değerlendirme yapılmak üzere dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/06/2021