Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1245 E. 2021/1009 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1245
KARAR NO: 2021/1009
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2018
NUMARASI: 2014/1758 E. – 2018/1193 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/06/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; müvekkilinin geçirdiği trafik kazası nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.237,00TL tedavi gideri, dava açıldığı tarihe kadar alamadığı ek ders ücretleri için 693,00 TL geçici iş göremezlik alacağının ve iyileşene kadar alamayacağı ek ders ücretlerinin toplam 1,966,00 TL maddi tazminatının, davalı sigortalar yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Ltd. Şti ve …’dan tahsiline, … Plaka sayılı araç üzerine satış ve devrinin önlenmesi açısından ihtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasına, alacak kalemlerine kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevaplarında özetle; … plakalı aracın Ulaştırma Bakanlığı tarafından verilen taşıt kartı ve yetki belgesinin olmasının zorunlu olduğunu, … plakalı aracın taşıt kartı ve yetki belgesinin ibrazı ile davacının yolcu olarak bulunduğu seyahatin kanun ve poliçe kapsamına girip girmediğinin tespit edilebileceğini, kazanç kaybının zorunlu karayolu taşımacılığın mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatında olmadığını, yol, ilaç giderleri ile geçici iş göremezlik talebi tedavi gideri olup, tedavi gideri taleplerinin reddinin gerektiğini, davacının sigortalılarının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın ağır kusuru nedeniyle zarar gördüğünü, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu teyit ettiklerini, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, faizin en erken dava tarihinden başlatılması gerektiğini beyanla, aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevaplarında özetle; müvekkilinin kazadan 3 ay kadar önce diğer davalı … Ltd. Şti. nezdinde çalışmaya başladığını, 23.08.2014 tarihinde … plakalı otobüsün karıştığı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline atfedilebilecek bir kusurun mevcut olmadığını, seyir halinde iken aniden otobüsün önüne fırlayan bir köpeğin kazaya neden olduğunu, davacı tarafın ağır kusuru ile zarar gördüğünü, kaza ile oluşan zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını, davacının emniyet kemerini takmadığının ortada olduğunu beyanla, aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevaplarında özetle; davacının 23.08.2014 tarihinde müvekkil şirkete ait … plakalı aracın karıştığı kaza nedeniyle müvekkil şirket ve diğer davalılardan maddi ve manevi tazminat talep ettiğini, davacının talep sonucunun açık olmadığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, kazanın gerçekleştiği otobüse verilen bilet parası, annesinin kiraladığı araç kira bedeli, annesi ve eşinin konaklama ücreti, annesinin kiraladığı aracın yakıt parasının tedavi gideri olmadığını ve davacının tedavisine hiç bir katkısı bulunmayan lüks harcamalar olduğunu, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevaplarında özetle; 23.08.2014 tarihli trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirkette karayolu zorunlu taşımacılık zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigortalı olup, daimi sakatlık teminatının 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, yine aynı aracın zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı olup, sakatlanma halinde teminatlarının 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacıların koltuk poliçesinden yararlanması için otobüs yolcu listesinde koltuk numarasında kayıtlı olması, otobüs bileti olması gerektiğini, koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi genel şartlarına uygun olarak hazırlanmayan özürlü sağlık kurulu raporlarının kabul edilemez olduğunu, zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi bir meblağ sigortası türü olup, çalışılmayan günler için kazanç kaybı talebinin reddinin gerektiğini, dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden temerrüdün söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava trafik kazası nedeniyle davacıda oluşan maluliyet kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin 24/07/2017 tarihli raporu ile, “meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bulunmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği” anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan 14/03/2018 tarihli trafik kusur bilirkişisi raporu uyarınca “… Olayın oluş şekli, beyanlar ile raporlar mevzuat hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde, davalı araç sürücüsü …’un süratini aracın teknik özelliği ve yolun durumunun gerektirdiği icap ve şartlara göre ayarlayamadığı ya da dalgınlık veya seyir halinde dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde araç kullanarak aracın yol dışına çıkmasına neden olduğundan %100 oranında kusurlu olduğu.” anlaşılmıştır. Aktüerya bilirkişisinden alınan raporlarla, davacının geçici iş göremezlik tazminatı 17.482,23 TL olarak belirlenmiş ise de, davacının bu konudaki talebiyle bağlı kalınarak 693,00 TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiştir. Davacının tedavi giderleri ile ilgili istemi, dosyaya sunulan belgeler mahkememizce gözetilerek tedavi gideri olarak yapıldığı anlaşılan 1.183,00 TL üzerinden kısmen kabul edilmiştir. Davacının olayla ilgili olarak yaşamış olduğu üzüntü ve sıkıntılardan dolayı 30.000,00TL manevi tazminat istemiş olduğu görülmüş ise de; davacının alınan maluliyet raporları uyarınca tespit edilen yaralanmasının durumu, olay nedeniyle çekmiş olabileceği üzüntü ve sıkıntılar, tarafların sosyal ve ekonomik durumu gözetilerek tazminat talebi hakkaniyete uygun olarak 5.000,00 TL üzerinden kısmen kabul edilmiştir.” gerekçesiyle “I-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN:1-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 693,00 TL’nin tüm davalılardan (Davalı … ve Davalı … yönünden kaza tarihi olan 23/08/2014 tarihinden, davalılar … Sigorta A.Ş. Ve …. Yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek) yasal faiz ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,2-Davacının tedavi gideri isteminin kısmen kabulü ile 1.183,00 TL’nin tüm davalılardan (Davalı … ve Davalı … yönünden kaza tarihi olan 23/08/2014 tarihinden, davalılar … Sigorta A.Ş. Ve …. Yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek) yasal faiz ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, II-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN:1-Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 23/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri: Manevi tazminat miktarının çok yetersiz bulunduğuna, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hükmün hatalı olduğuna yöneliktir. Davalı … Şirketi vekilinin istinaf nedenleri: Geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden sorumluluklarının bulunmadığına, manevi tazminat vekalet ücretine ilişkin hükmün hatalı bulunduğuna yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatı ile istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede: 1-)Mahkemece “Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 693,00 TL ile tedavi gideri isteminin kısmen kabulü ile 1.183,00 TL’nın tüm davalılardan (Davalı … ve Davalı … yönünden kaza tarihi olan 23/08/2014 tarihinden, davalılar … Sigorta A.Ş. Ve …. Yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek) yasal faiz ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş olup, mahkemece hükmedilen maddi tazminat miktarı 1.876,00 TL’dir ve davalı … şirketi de bu miktardan sorumlu tutulmuştur. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 3.560,00 TL’ye çıkartılmıştır. Eldeki davada istinaf başvurusunda bulunan davalı … vekilinin istinaf itirazına konu ettiği kısım mahkemece hükmedilen maddi tazminat toplamı 1.876,00 TL’ye yöneliktir. Bu durumda, davalı … vekilinin istinaf isteğine konu olan tazminat miktarına ilişkin olarak verilen karar, davalı … bakımından miktar itibariyle kesin olup, yasa yolu kapalı bulunmaktadır. HMK.m.346/1 hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davalı … Şirketi vekilinin istinaf isteminin, HMK’nun 341/2, 346/1 ve 352.madde hükümleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-)Davacı vekili müvekkili için 30.000,00TL manevi tazminat istemiş; mahkemece 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Dava konusu kazada araç sürücüsü %100 oranında kusurlu olup, davacıya kusur izafe edilmemiştir. Yine kaza sonucunda davacının maluliyeti olmayacak şekilde kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar iyileşme süresi gerekecek şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıl meydana gelen yaralanmanın niteliği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen 5.000,00 TL manevi tazminat miktarı bir miktar azdır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü gerekmiştir. Ne var ki, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dairemizce giderilmesi mümkün bulunmuştur. 3-)Mahkemece manevi tazminat yönünden davacı lehine 2.180,00TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Reddedilen kısım yönünden davalılar … Şirketi ve … lehine 3.000,00TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesine göre; “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı taraf yararına verilen ücreti geçemez.” hükmü gereğince manevi tazminat talebinin ret edilen kısmı için davalılar yararına davacı taraf için hükmedilen vekalet ücretinden daha fazlasına karar verilmesi hatalı bulunduğu gibi, manevi tazminat yönünden davacı ve davalılar lehine ayrıca ikinci kez vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı bulunmakta ise de kabul ve ret edilen kısım üzerinden hesap edilen yargılama giderlerine ilişkin hükümde herhangi bir isabetsizlik saptanamamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yönleri ilişen istinaf itirazının kısmen kabulü ve kısmen reddi gerekmiştir. Ne var ki bu hatanın giderilmesi de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dairemizce giderilmesi mümkün bulunmuştur. Hal böyle olunca, davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun davalı yönünden kesin olması nedeniyle usulden reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise yukarıda açıklanan nedenlerle kısmen reddine, kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi hüküm uyarınca kaldırılmasına, kaldırma gerekçesine göre mahkemece hükmedilen manevi tazminatın dairemizce uygun bulunan miktara yükseltilmesi ve vekalet ücretlerine ilişkin hüküm bölümünün de mükerrerliği ve miktar farklılığını giderecek şekilde esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/11/2018 tarih ve 2014/1758 E., 2018/1193 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK’nın 353/1/b-2. maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, davalı vekilinin istinaf talebinin ise USULDEN REDDİNE, 1/1-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 200-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 14,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 1/3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/4-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/11/2018 tarih ve 2014/1758 E., 2018/1193 Ksayılı kararının KALDIRILMASINA,
I-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN 1-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 693,00 TL’nin tüm davalılardan (Davalı … ve Davalı … yönünden kaza tarihi olan 23/08/2014 tarihinden, davalılar … Sigorta A.Ş. Ve …. Yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek) yasal faiz ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacının tedavi gideri isteminin kısmen kabulü ile 1.183,00 TL’nin tüm davalılardan (Davalı … ve Davalı … yönünden kaza tarihi olan 23/08/2014 tarihinden, davalılar … Sigorta A.Ş. Ve …. Yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek) yasal faiz ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-Davacı lehine maddi tazminat yönünden kabul edilen kısım için AAÜT uyarınca taktir olunan 1.930,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalılar lehine maddi tazminat yönünden red edilen kısım için AAÜT uyarınca taktir olunan 54,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
II-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN 1-Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 23/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davacı lehine manevi tazminat yönünden kabul edilen kısım için AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davalılar … ve … lehine manevi tazminat yönünden ret edilen kısım için AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, 4-Maddi talep üzerinden alınması gereken 128,15-TL harcın peşin yatırılan 545,90-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 417,75-TL’nin davacıya iadesine, 5-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 683,10-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar davalılar … ve …’dan alınarak hazineye irat kaydına 6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20-TL başvurma harcı ile 128,15-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 7-Davacı tarafından yapılan 1.741,30 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındğında 652,98 TL’ sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ( Sigorta şirketlerinin 108,83-TL yargılama giderinden sorumlu tutulmasına) 8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/06/2021