Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1207 E. 2021/389 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1207
KARAR NO: 2021/389
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2018
NUMARASI: 2014/780 E. – 2018/1170 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/05/2012 kaza tarihinde davacının sürücüsü olduğu … plaka sayılı motosikletiyle önünde hiçbir uyarı levhası olmadan yol üzerine park edilmiş vaziyette duran … idaresindeki … plaka sayılı araca kaçacak hiç bir yeri olmadığından çarpması sonucu maddi ve manevi zarara uğradığını, belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak ve davalı sigortanın poliçede belirtilen limitlerle sorumlu tutulmak kaydıyla vekil edeninin kazanç kaybı nedeniyle uğramış olduğu maddi zararlara karşılık şimdilik 6.000,00-TL’nin, tedavi masrafları için 32.337,90-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, vekil edeninin manevi sıkıntı ve acıya karşılık 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Davanın kısmen kabulü ile 3.131,16 TL geçici iş görememezlik tazminatının kaza tarihi olan 14/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, 2-Tarafların sosyal ekonomik kusur durumları olayın oluş şekli göz önüne alınarak 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ‘den kaza tarihi olan 14/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, fazla maddi tazminata hükmedildiğini, yine hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, yargılama giderleri ve harç bakımından hatalar yapıldığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 14/05/2012 kaza tarihinde davacının sürücüsü olduğu … plaka sayılı motosikletiyle önünde hiçbir uyarı levhası olmadan yol üzerinde duran … idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucu davacının yaralandığı anlaşılmıştır. 1-Hükümde yer alan yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harca ilişkin hataların mahkemece 30/01/2019 tarihli tahsis şerhi ile düzeltildiği anlaşıldığından, bu konuda istinaf incelemesi yapılmasına yer olmadığı anlaşılmıştır. 2-Mahkemece maddi tazminat yönünden 3.131,16-TL tazminata karar verilmiş olup, bu miktarın karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 3.560-TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin HMK 341/a-2 , 352/1-c maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. 3-Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin HMK 341/a-2 , 352/1-c maddeleri uyarınca usulden reddine, manevi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin ise HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan manevi tazminata ilişkin mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) Davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin HMK 341/a-2 , 352/1-c maddeleri uyarınca usulden reddine, 2- Alınması gereken 683,10-TL harçtan peşin yatırılan 224,24-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 458,86-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.04/03/2021