Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1204 E. 2021/1556 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1204
KARAR NO: 2021/1556
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2018
NUMARASI: 2017/1107 2018/1108
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili11/12/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı olan müvekkili sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın karıştığı kazada … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar nedeni ile 25.08.2016 tarihinde 10.110,47 TL ödeme yapıldığını, kazada davalıya ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza sonrası sürücünün olay yerini terk ettiğini,bu nedenle müvekkili şirket tarafından ödenen tazminatın davalıdan tahsili için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu belirterek, davalının icra takibine itirazının iptali ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; olay esnasında şahısların kendilerini darp etmesinden dolayı raporlarının mevcut olduğunu, olaydan sonra kendisinin kaçmadığını, olay sonrası darp edinildiğini ve hastaneye gitmek zorunda kaldığını, park halindeki araca çarpmış olsa da olayda bir kastının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “bilirkişi kök raporu ve ek raporunda da açıklandığı üzere davacı tarafından davalı aleyhine açılan rücuen tazminat davasında; meydana gelen kazada davalı sürücünün kasdi bir haraketi veya ağır kusurunun bulunmadığı, kazada sürücünün kusurlu olmakla birlikte ağır kusurlu olmadığından ZMMS genel şartlarında teminat dışı haller tahdidi olarak sayıldığından sigortalı araç sürücüsü davalının kaza sonrası olay yerinden ayrılması da tek başına hasarın teminat dışı kalmasına neden olmayacağından, davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesi ile; Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; meydana gelen kazada, kaza yerini terk eden davalıya ait araç sürücü %100 oranında kusurlu olup ayrıca sürücünün kaza sonrası kaza yerini terk etmesi nedeniyle poliçe kapsamında rücu şartları gerçekleşmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, bilirkişinin bu konudaki rapor ve ek raporuna itirazlarının değerlendirilmediği, eksik inceleme sonucu verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Elde ki dava, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında üçüncü şahsa ödenen tazminatın poliçe genel şartları uyarınca sigorta ettirenden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; 18.06.2016 tarihinde davalı …’ya ait davacı sigortacı nezdinde sigortalı … plakalı aracı ile seyir halinde iken sokakta kaldırımda park halinde bulunan dava dışı …’ya ait … plakalı araca çarpması neticesinde trafik kazasının meydana geldiği, dava dışı aracın sigortalısına tazminat ödeyen davacının, sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, kaza yerini terk ettiği ve bu suretle rücu koşullarının oluştuğunu iddia ederek davalı sigortalı aleyhine icra takibine giriştiği, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu ve davacının de eldeki itirazın iptali istemli davayı açtığı anlaşılmıştır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın teminatın kapsamını belirleyen A.1. maddesinde, sigortacı, motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği hükme bağlanmıştır. ZMSS Genel Şartlarının, sigortacının işletene rücu hakkını düzenleyen B.4. maddesinin (a) bendinde, tazminatı gerektiren olayın, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasdi bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmesi halinde sigorta ettirene rücu edilebileceği düzenlenmiştir. Diğer taraftan, TTK’nun 1282. maddesi uyarınca sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1281. maddesi hükmü uyarınca da, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Somut olayda, davacıya sigortalı araç sürücüsünün “trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan diğer kural, yasak zorunluluklara ve yükümlülüklere uymamak” kuralını ihlali nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal hükümler gözetilmek suretiyle dosyada ki kayıt ve belgelere, kazanın, sigortalının kasdi bir hareketi veya ağır kusurundan kaynaklandığı husususun TTK’nın 1281.maddesinde öngörüldüğü gibi davacı tarafça ispat edilememesine, davacı sigortacının, sürücünün kasta dayanmayan tam kusuru sebebiyle verdiği zarardan dolayı üçüncü kişiye ödediği tazminat bakımından rücu hakkının bulunmamasına, somut olayda sürücünün tedavi için olay yerinden ayrıldığının ispatlanmış olmasına, delillerin tartışılıp değerlendirilmesine ve ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan istinaf incelemesine Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/11/2018 tarih ve 2017/1107 esas-2018/1108 karar sayılı karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davacıdan alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL maktu karar ilam harcının düşümü ile 14,90-TL maktu karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)Duruşma yapılmadığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14/10/2021