Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1153 E. 2021/1656 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1153
KARAR NO : 2021/1656
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2018
NUMARASI : 2016/488 Esas 2018/1252 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 20/03/2016 tarihinde davalı … yönetimindeki … plakalı aracın yaptığı trafik kazasında davacıların murisi … öldüğünü, kazada sürücü … alkollü olduğunu, sosyal medya hesaplarına göre hızlı araç kullandığını, davalılardan … Ltd Şti’nin aracın işleteni, davalılardan … A.Ş’nin kazaya sebep olan aracın ZMM sigortacısı, diğer davalı … AŞ’nin kasko sigortacısı olduğunu, davalıların desteğin ölümünden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyanla, müvekkili … için 15.000,00-TL’nin 21/04/2016 tarihinden itibaren, davalı şirketten ise 20/03/2016 kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, davacı … için 15.000,00-TL destekten yoksun tazminatının avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaza yapan aracın sahibi olduğunu, ancak işleteni olmadığını, müvekkilinin aracı 15/08/2014 tarihinde Araç Kiralama Sözleşmesi ile dava dışı …. Ltd. Şti’ne 36 aylık uzun süreli kiraya verdiğini, kira sözleşmesinin 15/08/2017 tarihinde bittiğini, bu nedenle müvekkili açısından husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir.Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği … plakalı aracın dava konusu 20/03/2016 kaza tarihini kapsayan geçerli trafik politçesinin müvekkili sigorta şirketi nezdinde bulunmadığını, bu nedenle öncelikle husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.Davalılar … ve … A.Ş davaya cevap vermemiştir.Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde;-Davacı … Destekten Yoksun Kalma Tazminat davasının kabulü ile; 274.755,14.tl maddi tazminatın davalı … A.Ş.açısından 03/05/2016 tarihinden, davalı … A.Ş.açısından 04/05/2016 tarihinden ve her iki davalı için verilen toplam bedelin Poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere diğer davalılar … Ltd. Şti ve … açısından bedelin tümünden ve 20/03/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine;-Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminat davasının kabulü ile; 87.242,21.tl. maddi tazminatın davalı … sigorta a.ş. açısından 03/05/2016 tarihinden, davalı mapfre sigorta a.ş. açısından 04/05/2016 tarihinden ve her iki davalı için verilen toplam bedelin poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere diğer davalılar ekare turizm kongre ve aracılık hiz. ltd. şti ve arzu eymen açısından bedelin tümünden ve 20/03/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … A.Ş vekili ile davalı … Limited Şirketi vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı … Limited Şirketi vekilinin istinaf sebepleri; Müvekkili şirketin kazaya karışan … plaka sayılı aracın maliki fakat işleteni olmadığı, dosyaya sunulan kira sözleşmesinde de dava dışı (Dragos) kiracı ile sürücü arasında kira sözleşmesi yapıldığının görüldüğü, mahkemenin; kira sözleşmesinin ve ibraz edilen diğer delillerin resmi kayıt niteliğinde olmadığı gerekçesiyle işleten sıfatının müvekkile ait olduğuna hükmetmesinin hatalı olduğu, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtlan üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği vb. hususların da araştırılması gerekmekte iken yazılı gerekçeyle müvekkili şirketin işleten olarak kabul edilmelerinin hukuka ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğu, eksik araştırma sebebiyle kararın hatalı olduğu, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı, hizmet dökümüne göre, müteveffanın asgari ücretli çalışan olduğu, sendikalı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge mevcut değilken buna göre yapılan hesaplama dikkate alınarak hüküm verilmesinin de hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir.Davalı … A.Ş vekilinin istinaf sebepleri;Müteveffanın anne ve babasının hayatta olup olmadığı araştırılmadan, anne ve babasına destek payı ayrılmadan tazminat hesabı yapılmasının hatalı olduğu, müteveffanın gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerekli olup yalnızca tanık ifadeleri ile ve emsal ücret araştırmasına dayanan varsayımsal gelir durumuna göre tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, dava konusu haksız fiilden kaynaklandığından avans faizine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, SGK tarafından hak sahiplerine yapılan rücuya tabi ödemelerin hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiği, mahkeme tarafından SGK’ya müzekkere yazılarak yapılan ödemelerin rücuya tabi olup olmadığının sorulması gerekmekte iken bu araştırma yapılmadan eksik inceleme verilen kararın hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.20/03/2016 tarihinde davalılardan …. Ltd. Şti’nin işleteni, … A.Ş’nin ZMM sigortacısı, davalı … AŞ’nin kasko sigortacısı olduğu, davalı … sevk ve yönetimindeki … plakalı aracın yaptığı trafik kazasında davacıların murisi … öldüğü, murisin eşi olan davacı … ve kızı … destekten yoksun kaldıkları iddiasıyla eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır.Kazaya karışan ve davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davalılardan … Limited Şirketi adına kayıtlı olduğu ve bu hususun tarafların kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” denilmektedir. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.Somut olayda, davalı araç maliki aracın uzun süreli kiralama sözleşmesi ile dava dışı … Ltd. Şti’ne uzun süreli kiraya verdiğini savunmuş ve buna ilişkin olarak da 15/08/2014 günlü ( … Ticaret A.Ş ve dava dışı …. Ltd. Şti. arasında imzalanan) … kiralama sözleşmesini ibraz etmiştir. İbraz edilen sözleşmeye göre; kira süresi 36 ay olup dava konusu trafik kazası, kiralama sözleşmesine ilişkin dönem içinde 20/03/2016 tarihinde gerçekleşmiş ise de; davalı …. Ltd. Şti. bu sözleşmenin tarafı olmadığı gibi aracın kiralandığı iddia edilen … Ltd. Şti’nin defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen raporda davalı …. Ltd. Şti. adına düzenlenmiş fatura ve ödeme belgesi bulunmadığının tespit edildiği, anlaşılmıştır. Hal böyle olunca da, işleten sıfatının devam ettiğinden bu husus değerlendirilmek suretiyle mahkemece davalı araç maliki …. Ltd. Şti.nin işleten olduğuna ilişkin belirleme ve değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından bu hususta ki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Ancak; mahkemece tanık beyanları ve emsal ücret araştırması sonucu murisin asgari ücretin üstünde gelir elde ettiğine göre hesaplanan tazminat üzerinden hüküm kurulmuş ise de; bu hususta yeterli araştırma yapılmadığı, trafik kazası sonucu vefat eden … son çalıştığı … Şirketinden ücret bordrolarının getirtilmediği, at yetiştirdiği belirtildiğinden … Kulübünden kazandığı yarışlar ve aldığı ikramiyeler olup olmadığının araştırılmadığı, mevcut ise bu gelirlerin tazminatların belirlenmesinde göz önüne alınıp alınmayacağının tartışılmadığı ve ayrıca davacıların SGK’dan rücuya tabi ücret alıp almadıklarının araştırılmadan hüküm kurulduğu anlaşıldığından, davalı … A.Ş vekili ile davalı … Limited Şirketi vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü ile HMK.nun 353/1-a/6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen hususlarda işlem yapılmak üzere ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, bu aşamada diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin aşağıda ki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçe uyarınca; 1-)Davalı … A.Ş vekili ile davalı … Limited Şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2018 tarih ve 2016/488 E. 2018/1252 K. sayılı kararının HMK.nun 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-)Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir hüküm kurulmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,-Kaldırma gönderme kararının gerekçesi gözetildiğinde davalıların öteki istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,3-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş vekili ile davalı … Limited Şirketi vekili tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harçlarının istekleri halinde kendilerine İADESİNE,4-)Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş vekili ile davalı … Limited Şirketi vekili tarafından yapılan diğer istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına,HMK. nun 353/1-a madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/11/2021