Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1131 E. 2021/1112 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1131
KARAR NO : 2021/1112
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2017/559 E. – 2018/1200 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …A.Ş’nin işleteni olduğu … plaka sayılı şehirler arası yolcu otobüsünde 13/10/2008 tarihinde yolculuk yapan ve vekil edenlerinin desteği bulunan …’un, aracın dinlenme tesisinde duraklama yaptığı esnada meydana gelen kazada yaralanarak hayatını kaybettiğini, aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası bulunmadığından, oluşan zararın Güvence Hesabı tarafından karşılanması gerektiğini, bu amaçla davalı Güvence Hesabına yapılan başvurunun reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL tazminatın, kaza tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 25/05/2018 günlü ıslah dilekçesi ile de kaza tarihi itibariyle Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası limitinin 100.000,00-TL olduğunu, vekil edenlerinin miras payları gözetildiğinde her birinin talep edebileceği tazminat miktarının belirli hale geldiğini açıklayarak, her bir davacı için 1.0000,00-TL olan istek miktarını, davacı … için 25.000,00-TL, diğer davacıların her biri için de ayrı ayrı 18.750,00-TL ‘ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı vekili cevabında özetle; olay yeri tespit tutanağından, davacıların miras bırakanının duraklama sırasında araçtan indikten sonra fenalaşarak tesis içindeki taş zemine düşerek yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede vefat ettiği, hastaneye geldiğinde tansiyonunun yüksek olduğu, muhtemelen tansiyon nedeniyle fenalaşarak yere düşmesi nedeniyle yaralandığı ve daha sonra öldüğünün açıklandığı, bu durumda oluşan zararın ZorunluKoltuk Ferdi Kaza Sigortasında tanımlanan şekilde bir kazadan kaynaklanın söylenemeyeceğini, dolayısıyla talebin teminat kapsamı dışında kaldığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiş ve ayrıca davanın araç işleteni olan şirket ile araç sürücüsüne ihbar edilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek;”Davacılar murisinin 13/10/2008 olay tarihi itibariyle ferdi kaza koltuk sigortası bulunmayan … plaka sayılı otobüsle şehirler arası yolculuk yapmakta iken otobüsün mola vermek üzere durduktan hemen sonra aniden rahatsızlanarak vefat ettiği sabittir. Hadisenin dava dışı …. A.Ş’nin işleteni olan otobüste şehirler arası yolculuk yapılmakta iken meydana gelmesi sebebiyle zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırılması gerektiği kabul edilmiştir. Sigorta yapılmamış olduğundan davalı Güvence Hesabına başvurulabilmesi mümkündür. Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası tür itibariyle can sigortası türü olup, rizikonun gerçekleşmesi ile sigortalı ölmüş ise sigortanın bu bölümü bir meblağ sigortası niteliğinde olduğundan gerçek zarar hesaplamasına girişilmeksizin bu miktarın aynen ödenmesi gerekmektedir.Öte yandan ölüm olayının teminat kapsamında yer alıp almadığının tayininde 25/03/2004 tarihli Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nda “Kazanın Tanımı” başlıklı A.2. maddesi yol göstericidir. Madde metninde kazanın tanımı “ani ve harici etkisi tespit edilen doğal afetler de dahil olmak üzere, sigortalının iradesi dışında meydana gelen ve sigortalının bedensel bir sakatlığa maruz kalmasına veya ölmesine sebebiyet veren ani ve harici olayı” ifade eder. Bu minvalde davacılar murisinin ölümünün teminat kapsamında kalıp kalmadığına ilişkin olarak murisin kesin ölüm sebebinin tespiti ile olayın genel şartlar dahilinde “kaza” olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceğine yönelik olarak yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde müteveffa .. .un var olan herhangi bir hastalık sebebiyle değil ani ve iradesi dışında düşerek başını çarpmak suretiyle kazaen ölmesi nedeniyle olayın kaza olarak kabul edilmesi gerektiği, raporun teknik yöndeki irdeleme kapsamında tayin olunan nörolog ve kalp ve damar uzmanı doktor bilirkişiler nezdinde tetkik edilmiş olması nazara alınarak varılan nihai tespite iştirak edilmesi gerektiği takdir edilmiş, bu minvalde ölüm tarihi itibariyle davalının sorumlu olduğu limitin 100.000 TL olduğu dikkate alınmak suretiyle her bir davacının miras payları dahilinde belirli hale getirilen dava değeri üzerinden davalının davadan önce temerrüde düşürülmüş olması (07/04/2017 tarihli talep dilekçesinin 10/04/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu ve iş bu tarihten itibaren sekiz iş günü eklenmek suretiyle 19/04/2017 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği) göz önünde bulundurularak ve ayrıca hükmedilecek faiz türünün kazanın meydana geldiği aracın haksız eyleminin TTK’nın 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımasına göre avans faizi olması gerektiği” gerekçesiyle;”(1)Davanın KABULÜ ile;A-)Davacı … yönünden; 25.000,00-TL B-)Davacı … yönünden; 18.750,00-TL C-)Davacı … yönünden; 18.750,00-TL D-)Davacı … yönünden; 18.750,00-TL E-)Davacı … yönünden; 18.750,00-TL olmak üzere işbu bedellerin temerrüt tarihi olan 19/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; müteveffanın ölüm nedeniyle yolculuk arasında bir illiyet mevcut olmadığından verilen kararın hatalı olduğu, davanın aracın işleteni ile sürücüsüne ihbar edilmesini talep ettikleri halde, bu taleplerinin dikkate alınmadığı, kabule göre de dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken, 19/04/2017 tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiş olmasının isabetsiz bulunduğuna yöneliktir.Dava, şehirler arası yolculuk yaptığı sırada hayatını kaybeden yolcu nedeniyle, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza sigortası teminatının, ölenin yasal mirasçıları olan davacılara ödenmesi isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Davacıların miras bırakanı olan … 13/10/2008 tarihinde … plaka sayılı otobüsle, şehirler arası yolculuk yaptığı, bu yolculukta verilen molada araçtan indiği sırada düşerek başını taş zemine çarparak yaralandığı, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği, 26/01/2009 günlü otopsi raporunda ölüm sebebi olarak “Küt kafa travmasına bağlı, kafa kubbe kemik kırıkları ile karakterli beyin zarları kanaması (subdural kanama, subaraknoidal kanama) ve doku harabiyeti” olarak gösterildiği, bu raporda ölen kişide uyuşturucu madde, alkol ve toksit maddelere rastlanılmadığının da açıklandığı ve aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta poliçesinin olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Görülmekte olan yargılama sırasında görüşüne başvurulan ve aralarında Nöroloji Uzmanı, Kalp ve Damar Uzmanı olan doktor bilirkişilerin bulunduğu 05/03/2018 günlü heyet raporun sonuç kısmında da; müteveffa …’un seyahat ettiği otobüsün mola verdiği esnada, otobüsten yere düşüp kafasını yere çarpıp yaralanmasına neden olan beyin dokusu harabiyeti ile öldüğü, davacılar murisinin mola esnasında herhangi bir hastalığı ile değil, ani ve iradesi dışında düşmesi sonucunda kafasını yere çarpması nedeniyle öldüğü açıklanmış olup, bu sonuca nasıl varıldığı da gerekçeli bir biçimde rapor içeriğinde gösterilmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlendiği anlaşılan dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içeren raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; oluşan zararın Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza sigortası Genel Şartlarında belirtilen kaza niteliğinde olmadığına yani düşmenin bir hastalıktan kaynaklandığına ilişkin aksi iddianın ise davalı Güvence Hesabı vekili tarafından somut deliller ile kanıtlanamamış olmasına, sigortasız aracın niteliği gözetildiğinde avans faizine hükmedilmiş bulunmasında ve bu faizin dava açılmadan önce Güvence Hesabına başvuruda bulunulması nedeniyle doğru şekilde tespit edilen temerrüt tarihinden başlatılmış olmasında da bir isabetsizlik tespit edilememesine, ayrıca davanın ihbarı işleminin tek taraflı bir usuli işlem olması nedeniyle mahkemenin iznine ve bu usuli işleme katılımının gerekmemesine göre davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.831,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 1.671,85-TL nispi istinaf karar ve ilam harçlarının toplamı olan 1.707,75-TL’nin düşümü ile bakiye 5.123,25-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/07/2021