Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1120 E. 2021/1111 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İN A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1120
KARAR NO : 2021/1111
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2018
NUMARASI: 2016/545 E. – 2018/237 K.
DAVANIN KONUSU Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile vekil edeninin eşi olan …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelen 25/07/2008 günlü trafik kazasında, … hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu bulunduğunu, eşinin ölümü ile desteğinden yoksun kalan müvekkilinin kendisine destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi için davalı sigorta şirketine yaptığı ilk başvurunun 20/03/2009 günlü yazı ile reddedildiğini, daha sonra yapılan ikinci başvuru üzerine de kendisine 03/12/2013 tarihinde 29.174,64-TL tazminat ödemesi yapıldığını, bu ödemenin fazlaya ilişen haklar saklı tutularak kabul edildiğini, ancak vekil edenine herhangi bir faiz ödemesi yapılmadığını, ayrıca destek tazminatı ödemesinin de yetersiz olduğunu belirterek, destekten yoksun kalma tazminatı karşılığı ödenmiş olan 29.174,64-TL’ nin 20/03/2009 tarihinden, müvekkil hesabına yatırıldığı tarihe kadar işlemiş faiz tutarı olarak 10.805,00-TL ‘nin davalıdan tahsiline ve ayrıca eksik ödenen 27.357,18-TL destek tazminatının temerrüt tarihi olan 20/03/2009 tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında özetle; trafik kazasının, 25/07/2008 tarihinde meydana geldiğini, başvuru sonucunda davacıya 03/12/2013 tarihinde destek tazminatı ödemesi yapıldığını, görülmekte olan davanın açıldığı tarih itibariyle 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçirilmiş olduğunu, bu nedenle eksik ödemeye ilişkin talebin reddi gerektiğini, ayrıca ödemesi yapılan bir tazminat için faiz talebinde bulunulmasının da yersiz olduğunu savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacının eşi …’ın ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda, sigortalı araç sürüsünün %75 oranında, müteveffanın ise %25 oranında kusurlu olduğu, 27/09/2017 günlü kök ve 07/12/2017 teslim tarihli ek hesap raporundan da anlaşılacağı üzere davacının talep edebileceği tazminat miktarının tespit edildiği, ancak belirlenen bu tazminat miktarından, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş halinin düşümü sonucunda bakiye bir alacağın kalmadığının anlaşıldığı; temerrüt tarihinin 22/10/2013 olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin 03/12/2013 olması nedeniyle oluşan faiz alacağının sadece 302,14-TL olacağı benimsenmek suretiyle;”Davanın kısmen kabulüne, 302,14 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; müteveffanın, bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre tespit edilerek, bu şekilde bakiye tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, Yargıtay uygulamalarına aykırı bir biçimde PMF Yaşam TAblosunun baz alınması ile düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının doğru olmadığı; ayrıca davalı sigorta şirketine yapılan ilk başvurunun 20/03/2009 tarihinde reddedilmesi nedeniyle temerrüt tarihinin bu tarih olduğu kabul edilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki faize ilişkin 1.seçenekte olduğu gibi faiz alacağına hükmedilmesi gerekirken, 2.seçenekteki belirleme doğrultusunda karar verilmiş olmasının doğru bulunmadığına yöneliktir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış destekten yoksun kalma tazminatı ve geç ödeme nedeniyle oluşan faiz alacağına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; kaza tarihinde 75 yaşını doldurduğu anlaşılan desteğin, bakiye ömür süresinin PMF yaşam tablosuna uygun şekilde belirlenmiş olmasında da, kaza tarihinin 25/07/2008 olduğu gözetildiğinde, Yargıtay Özel Dairesinin Yerleşmiş Uygulamalarına uygun bulunması nedeniyle (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 10/10/2010 gün ve 2018/4934E,-2020/921K sayılı içtihadı) bir yanılgı tespit edilememesine; ayrıca davacının 02/10/2013 tarihinde yaptığı 2. başvuru sonucunda yapılan değerlendirme ve hesaplama sonucunda, davalı sigorta şirketi tarafından 03/12/2013 tarihinde yapılan 29.174,64-TL’lik destek tazminatı ödemesi nedeniyle oluştuğu ileri sürülen faiz alacağına ilişkin temerrüt halinin 22/10/2013 tarihinde oluştuğunun kabul edilmiş olmasında da istinaf yasa yoluna başvuranın sıfatı gözetildiğinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde olmayan davacı taraf istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının düşümü ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/07/2021