Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1117 E. 2021/204 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1117
KARAR NO: 2021/204
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2018
NUMARASI: 2017/297 E. – 2018/1282 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar … ve …’in müşterek oğlu, diğer davacıların öz kardeşi olan …’in 25.03.2015 tarihinde davalılardan …’ın yönetimindeki … plakalı aracıyla hız sınırlarının üzerinde bir hızla seyretmesi sonucu çarptığı kazada olay yerinde vefat ettiğini belirterek, davacılar … ve … için ayrı ayrı 2000,00’er TL maddi, 25.000,00’er TL manevi, diğer davacılar için 10.000’er TL manevi olmak üzere toplam: 50.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. Davalılardan … ve … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle, olayda kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davacı baba … ve Davacı anne …’in açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminat talepleri yargılama aşamasında davalı … Sigorta A.Ş tarafından davacılara ödendiğinden ve dava konusuz kaldığından, maddi tazminat yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, -Davacıların açmış oldukları manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, -Davacı baba … için 15.000,00 TL, -Davacı anne … için 15.000,00 TL, -Davacı kardeş … için 6.000,00 TL, -Davacı kardeş … için 6.000,00 TL, -Davacı kardeş … için 6.000,00 TL, -Davacı kardeş … çin 6.000,00 TL, -Davacı kardeş … için 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 6.950,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, Davalılar … ve … duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 6.950,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine, karar verilmiştir. Davacılar vekili ile Davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; bakiye maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, mahkemece hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, olay yerinde keşif yapılarak yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini, aktüerya bilirkişi raporunda PMF 1931 yaşam tablosunun uygulanmasının hatalı olduğunu, reddedilen manevi tazminat yönünden davalılar lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiğini, reddedilen kısım için davacılara yargılama gideri yüklenmemesi gerektiğini ve manevi tazminatın az belirlendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen manevi tazminatın kusur oranı ve tarafların sosyal ekonomik duruma göre fahiş olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacılar … ve …’in müşterek oğlu, diğer davacıların öz kardeşi olan …’in 25.03.2015 tarihinde davalılardan …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile çapması sonucu meydana gelen kazada vefat ettiği ve davacıların destekten yoksun kaldıkları anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıların desteğinin olayda ölmüş bulunması, desteğin yaşı, davacıların ölenle yakınlık durumu ve, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, mahkemece yargılama sırasında alınan kusur bilirkişi raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur bilirkişisi raporlarının kusur oranları yönünden birbiri ile uyumlu olmasına, kaza tarihi itibariyle PMF 1931 yaşam tablosunu uygulanmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Davacılar vekili tarafından davanın kısmi dava olarak açıldığı, dava dilekçesinde davanın HMK 107 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açıldığına ilişkin bir ibarenin bulunmadığı, bu nedenle bedel arttırımı dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak kabulünün doğru olduğu, ıslah edilen dava konusu alacağında yargılama sırasında sigorta şirketi tarafından ödenmiş olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf talepleri de yerinde değildir. Reddedilen manevi tazminat yönünden red-kabul oranına göre yargılama giderlerinin paylaşılması doğru ise de; reddedilen manevi tazminat yönünden davalılar lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri ise yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenler ile davalılar vekilinin istinaf taleplerinin HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf taleplerinin ise kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın kaldırılarak HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2018 tarih ve 2017/297 E. 2018/1282 K. sayılı kararına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Davalılar vekilinin istinaf talebinin ise HMK 353/1b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan 44,40-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, Alınması gereken 4.098,60-TL harçtan peşin yatırılan 1.024,65-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 3.073,95-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2018 tarih ve 2017/297 E. 2018/1282 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-Davanın kısmen KABULÜNE 2/2-Davacı baba … ve Davacı anne …’in açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminat talepleri yargılama aşamasında davalı … Sigorta A.Ş tarafından davacılara ödendiğinden ve dava konusuz kaldığından, maddi tazminat yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2/3-Davacıların açmış oldukları manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, -Davacı baba … için 15.000,00 TL, -Davacı anne … için 15.000,00 TL, -Davacı kardeş … için 6.000,00 TL, -Davacı kardeş … için 6.000,00 TL, -Davacı kardeş … için 6.000,00 TL, -Davacı kardeş … çin 6.000,00 TL, -Davacı kardeş … için 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2/4-Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 326,97 TL harçtan peşin alınan 106,91 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 220,06 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, 2/5-Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 4.098,60 TL harçtan peşin alınan 286,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.811,69 TL harcın davalılardan … ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 2/6-Davacılar tarafından dava açılırken manevi tazminat yönünden yatırılan 286,91 TL harç masrafının davalılardan … ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, 2/7-Davacılar … ve … duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile bu davacılara verilmesine, 2/8-Davacılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 6.950,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, 2/9-Davalılar … ve … duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 6.000- TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine, 2/10-Davacılar tarafından yapılan toplam: 1.649,71 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.019,96 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, geri kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına, ( Davalı Sigorta Şirketinin 75,35 TL ‘sinden sorumlu tutulmasına, ) 2/11-Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine, 2/12-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine, HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f madde hükmü gereğince KESİN olmak üzere, oy birliği ile karar verildi04/02/2021