Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/108 E. 2020/3797 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/108
KARAR NO : 2020/3797
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2018
NUMARASI : 2015/197 E. – 2018/750 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 21/11/2013 tarihinde … ‘ın, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ‘in idaresindeki davalı şirket adına kayıtlı davalı …nin ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın karşılıklı çarpışması sonucu meydana gelen kazada … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işten güçten uzak kalma ve bedensel zararlar nedeniyle 100 TL’si tedavi ve bakım giderleri olmak üzere 200,00.-TL tazminatın sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada ise aynı kaza nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;1-Davacının asıl dosya kapsamında davalı …Ş.’ne yönelik açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile;122.720,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,2-Davacının birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/894 Esas ve 2017/996 Karar sayılı dosyası kapsamında davasının kısmen kabul kısmen reddi ile;Davacının davasının 30.000,00.-tl olarak kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,Davacının davasının 70.000,00.-TL’lik kısmının reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili, davalı …vekili, davalı … A.Ş vekili, davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının aylık gelirinin 5.000-TL olduğunu bu gelir üzerinden maddi tazminatın hesaplanması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.Davalı …vekili istinaf dilekçesinde; davalının gelirinin somut deliler ile ispatlanamadığını, asgari ücret baz alınarak maddi tazminatın hesaplanması gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin araştırılarak mahsup edilmediğini, ZMMS yeni genel şartları uyarınca hesaplama yapılması gerektiğini, hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı … istinaf dilekçesinde; dava konusu kazada kusurunun bulunmadığını, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 21/11/2013 kaza tarihinde … ‘ın, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ‘in idaresindeki davalı şirket adına kayıtlı, davalı …nin ise ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın karşılıklı çarpışması sonucu meydana gelen kazada … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının üniversite mezunu ve kameraman olup, vasıflı işçi olması nedeniyle herhalde asgari ücretin üzerinde bir gelir elde edeceğinin kabulü gerektiği, iş yeri tarafından düzenlenen gelir belgesi, TÜİK verileri ve tanık beyanlarına göre asgari ücretin yaklaşık 2.08 katı gelir elde edeceğinin kabulünde usule aykırılık bulunmadığı, yine dosya kapsamına göre SGK tarafından davacıya yapılmış bir ödeme olmadığı, kazadan çok sonra yürürlüğe giren yeni ZMMS Genel Şartlarının olayda uygulanmasına imkan bulunmadığı, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük de bulunmadığına göre; tüm tarafların istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı vekili ve davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin yatırılan 35,90-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 18,50-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Asıl davada alınması gereken 8.383,00-TL harçtan peşin yatırılan 2.095,75-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 6.287,25-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalı …den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Alınması gereken 2.049,30-TL harçtan peşin yatırılan 1.025,23-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 1.024,07-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalılar … ve … A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,6-Yasa yoluna başvuran taraflar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.26/11/2020