Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1055 E. 2021/799 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/1055
KARAR NO : 2021/799
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2018
NUMARASI : 2017/126 E., 2018/1083 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili, müvekkillerinden …’nin Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar Bölümünde 3. sınıf öğrencisiyken 06/11/2013 tarihinde üniversitenin bulunduğu caddede karşıdan karşıya geçerken kendisine davalıların sürücü ve işleteni olduğu … plakalı aracın çarpması nedeniyle yaralanarak sakat kaldığını, diğer davacı müvekkillerin … anne ve babası olduklarını, sakatlanma nedeniyle manevi olarak ızdırap çektiklerini belirterek iş gücü kaybı nedeniyle 1.085,99 TL maddi tazminatın davalı sürücü ve işleten ve sigortacıdan, kaza nedeniyle yaşanan üzüntü ve elem için anne baba ve zarar gören çocuk adına davacı … için 80.000,00 TL, davacı anne ve babası için ise 15.00,00’er TL olmak üzere toplam 105.000,00 TL manevi tazminatın sürücü ve işletenden faizleriyle birlikte tahsilin karar verilmesini istemiştir. Bilahare davacılar vekili 28/06/2018 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat talebini 60.178,95TL arttırarak toplam maddi tazminat talebini 61.264,94TL’ye yükseltmiştir.Davacılar vekili, 10/07/2018 tarihli dilekçesiyle tüm davalılar yönünden maddi tazminata ilişkin taleplerinden feragat etmiştir.Davalı … vekili, söz konusu kaza ile ilgili olarak davadan önce müvekkili şirkete herhangi bir başvuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı … vekili, Müvekkili adına kayıtlı aracın sürücüsü diğer davalı… kusurlu olduğuna ilişkin iddiayı kabul etmediklerini, davacı … asli kusurlu olduğunu, diğer yandan müvekkilinin işleten olarak sorumlu ise de aylık düşük gelirli çalıştığını, dolayısı ile manevi tazminatın da bunun gözetilerek belirlenmesi gerektiğini, kaza sonrası şikayetçi olmayan davacının tedavi sonrası evrede klinik raporundaki psikolojik davranışları sergilemesinin olağan dışı olduğunu, maddi tazminata herhangi bir itirazlarının bulunmadığını belirterek özellikle manevi tazminatlar yönünden kusur durumu ve ekonomik vaziyet de nazara alınarak davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı … ise davaya cevap vermemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava hukuksal niteliği itibariyle, trafik kazası sonucu yaralanmaya bağlı olarak oluşan maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki delillere göre, davalı sürücünün olay sırasında gece vakti olması ve yolun boş olması nedeniyle süratli seyretmekte olduğu, yayanın da yine yolda akan trafik olmamasına güvenerek karşıya geçmesi esnasında kazağın oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu tespitlere göre, davacının yaya geçidi olmayan yerde yolu kontrol etmeksizin taşıt yoluna girdiği, diğer yandan da davalı sürücünün de meskun mahalde hız kurallarına uymadan aracı sürdüğü anlaşılmakla her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Kazanın oluş biçimi tarafların kusuru yapılan sosyal ekonomik araştırma durum raporları uyarınca aşağıda belirlenen maddi tazminatın olayın mahiyetine uygun olduğu takdirine varılmıştır. Maddi tazminat yönünden ise hüküm celsesinden önce feragat edildiğinden 28/12/2018 tarihli mahkememizin ek kararı uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle “1-Maddi Tazminat kalemleri yönünden her üç davalı açısından vaki olmuş feragat nedeniyle davanın REDDİNE, 2-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; davacılardan …e yönünden 8.000,00-TL, davacı … için 3.000,00-TL diğer davacı …. için 3.000,00-TL nin kaza tarihi 06/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar hasan sezgin ve metin yeşildaldan müştereken ve müteselsilen alınarak ilgili davacılara belirtilen tutarlarda ödenmesine, fazlaya dair manevi tazminat isteminin ayrı ayrı reddine,” karar verilmiş; bilahare 18/01/2019 tarihli tashih şerhi ile 28/12/2018 tarih, 2017/126 Esas ve 2018/1083 karar sayılı kararın 5 nolu bendi “Bu dava kapsamında davacılar tarafından sarfedilen, 732.00 TL posta ve tebligat ile keşif ulaşım masrafları, 1.200 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.932,00 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 966.00 TL’sinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, bakiye miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına, davalılardan … tarafından sarf edilen 50.00 TL yargılama giderinin haklılık oranı uyarınca 25.00 TL sinin davacılardan alınarak bu davalıya ödenmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına” şeklinde tashih edilmesine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davalı … vekili tarafından 04/02/2019 tarihinde süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … vekilinin istinaf nedenleri: Bilirkişiden kusur raporu alınmadan ve fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesine, maddi tazminat yönünden davanın ve manevi tazminat yönünden ise fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücreti verilmemesine yöneliktir.İstinaf edenin sıfatı ile istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede:”Dava, trafik kazası sonucu yaralanmaya bağlı olarak oluşan maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda tarafların ihlal ettikleri kurallar da belirtilmek ve gerekçelendirilmek suretiyle ” kazanın oluşumunda davacı Onur ile davalı araç sürücüsünün eşit ve %50’şer oranda kusurlu olduğu” bildirilmiş olup, mahkemece de bu kusur oranları dikkate alınarak manevi tazminata hükmedilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan kusur bilirkişi raporundaki belirlemeler dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile oluşa uygun ve denetlebilir gerekçeler içerdiğinden, mahkemece hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin aksine ilişen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.2-Davada davacı onur için 80.000,00 TL, davacı anne ve babası için ise 15.00,00’er TL olmak üzere toplam 105.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş olup, mahkemece talebin kısmen kabulü ile davacılardan … yönünden 8.000,00TL, davacı … için 3.000,00TL diğer davacı … için 3.000,00TL manevi tazminata hükmedilmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacı … yaralanma durumu, diğer davacıların yaralanan Onur’un anne ve babası olması, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerinde olduğundan, davalı vekilinin aksine ilişen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.3-Mahkemece gerekçeli kararın 9. maddesinde “Davalılardan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat nedeni ile davadan feragat uyarınca 2.180,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya ödenmesine,” karar verilmiştir.Karar tarihinde yürürlükte olan avukatlık ücret tarifesinin 6 maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul sulh veya her hangi bir nedenle ön inceleme tutanağı imzanıncaya kadar giderilirse Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” hükmü gözetildiğinde, maddi tazminat yönünden davadan feragatin gerçekleştiği tarih itibariyle aynı tarifenin 13. maddesi gereğince nispi olarak hesaplanıp tamamına hükmedilmesi gerektiğinden, mahkemece bu alacak kalemi yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı ve bu yönden davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde ise de bu hatanın dairemizce düzeltilmesi mümkün bulunmuştur.4- Karar tarihinde yürürlükte olan avukatlık ücret tarifesinin 10 maddesinin 4 beddinde ” Manevi tazminat davasının maddi tazminat veya para ile değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından taraflar için avukatlık ücretine ayrı bir kalem olarak hükmedilir “hükmü ile aynı maddenin 3. bendinde “davanın kısmen reddi durumunda karşı taraf vekili yararına tarifenin 3 kısmına hükmedilecek ücret davacı lehine belirlenen ücreti geçemez”hükmü yer almaktadır. Mahkemece, davacıların manevi tazminat talepleri kısmen kabul ve kısmen ret edildiğinden, ret edilen manevi tazminat miktarları üzerinden davalılar yararına her bir davacı yönünden ret edilen miktarlar üzerinden, davacılar için takdir edilen vekalet ücret miktarını da geçmeyecek şekilde vekalet ücreti verilmesi gerektiği halde manevi tazminat talebi yönünden ayrıca vekalet ücreti verilmemesi hatalı ve bu yönden davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde ise de bu hatanın dairemizce düzeltilmesi mümkün bulunmuştur. Ancak davacılar yararına manevi tazminatın kabul edilen miktarı üzerinden tek bir vekalet ücreti takdir edildiğinden bu husus gözetilerek manevi tazminatın ret edilen kısmı üzerinden davalı yararına da tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiştir.Hal böyle olunca davalı … vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kısmen reddine, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının MHMK m.353/1-b/2 uyarınca kaldırılmasına, kaldırma gerekçesine uygun olarak davalı Hasan’a ilişkin vekalet ücretleri yönünden hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-İstinafa konu İstanbul14. Asliye Hukuk Mahkemesi 14/11/2018 gün ve 2017/126 E., 2018/1083 K. sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kısmen REDDİNE, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle HMK m. 353/1/b-2 uyarınca kısmen KABULÜNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerinin takdiren kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,5-İstanbul14. Asliye Hukuk Mahkemesi 14/11/2018 gün ve 2017/126 E., 2018/1083 K. sayılı kararının HMK m.353/1-b/2 uyarınca KALDIRILMASINA, A-Maddi Tazminat kalemleri yönünden her üç davalı açısından vaki olmuş feragat nedeniyle davanın REDDİNE,B-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; davacılardan … yönünden 8.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL, diğer davacı … için 3.000,00 T manevi tazminatın kaza tarihi 06/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen alınarak ilgili davacılara belirtilen tutarlarda ÖDENMESİNE, fazlaya dair manevi tazminat isteminin ayrı ayrı REDDİNE,C-Alınması gereken 956,34 TL harçtan peşin alınan 1.811,00 TL harcın mahsubu ile artan 854,66 TL ile 1.260,00 TL ıslah harcının istek halinde yatıran davacılara İADESİNE,D-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalılar …dan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,E-Dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 732,00 TL posta ve tebligat ile keşif ulaşım masrafları, 1.200,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.932,00 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 966,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına; davalılardan … tarafından sarf edilen 50,00 TL yargılama giderinin haklılık oranı uyarınca 25,00 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya ÖDENMESİNE, geri kalan kısmın kendi üzerinde BIRAKILMASINA,F-Davalılardan … A.Ş. yönünden davadan feragat edilmiş olmakla her iki taraf vekillerinin karşılıklı beyanları uyarınca vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,G-Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi’nin 13/10/2017 tarihli 10249 sayılı seri numaralı 564,50 TL tutarındaki faturasına ilişkin masrafın tarafların haklılık durumu nazara alınarak 282,25 TL’sinin davalılar …, kalan 282,25TL’sinin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu hususta yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi YAZILMASINA,H-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi yönünden davadan feragat uyarınca 6.919.68 TL nispi vekalet ücretinin davacı … alınarak bu davalıya ÖDENMESİNE,I-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminatın ret edilen kısmı üzerinden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak bu davalıya ÖDENMESİNE,İ-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının yatıran tarafa İADESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.28/04/2021