Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/102 E. 2021/337 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/102
KARAR NO : 2021/337
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2018
NUMARASI: 2016/934 E. – 2018/929 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın, vekil edeni şirket nezdinde Kasko Sigortalı bulunduğunu; sigortalı aracın, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı olan … plaka sayılı araçla çarpışması neticesinde meydana gelen 09/09/2015 günlü trafik kazasında hasarlandığını, araç hasar bedeli olarak sigortalıya 15.000,00-TL ödeme yapılarak haklarına halef olunduğunu, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı olan karşı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunun belirlenmesi nedeniyle kusura isabet eden 11.250,00-TL’lik ödeme için davalıdan talepte bulunduğunu, bu taleplerinin kabul görmemesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, ancak itiraz üzerine bu takibin durduğunu belirterek, haksız itirazın iptaline ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; vekil edeni şirket nezdinde sigortalı olan aracın ,talep konusu kazanın oluşumundan %75 oranında kusurlu olduğu ileri sürülerek istekte bulunulmuş ise de bunun doğru olmadığı, kusur durumunun usulüne uygun olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davaya karşı koymuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; talep konusu kazanın oluşumunda, davalı taraf araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu bulunduğu ve rücuan tazminat talebi bakımından ödeme tarihinde temerrütün oluştuğu benimsenmek suretiyle;”1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmek suretiyle , 3.750 TL asıl alacak ve 198,80 TL işlemiş faiz üzerinden devamına,Fazlaya ilişkin istemin reddine,Koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine,” karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; kusur durumunun hatalı belirlendiği, hükme esas alınan kusur bilirkişisi raporundaki belirlemelerin kaza tespit tutanağındaki tespitlerle çelişkili olmasına rağmen, bu konudaki itirazların değerlendirilmeksizin ve çelişkiler giderilmeksizin karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir.Dava, trafik kazasına bağlı olarak kendi sigortalısına ödeme yapan kasko sigortacısının yaptığı ödemenin zarar sorumlusundan rücuan tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle konusunda uzman Mak. Müh. Bilirkişinin de yer aldığı 05/03/20018 günlü heyet raporundaki kusura ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi, ayrıca kırmızı ışıkta geçmiş olsa bile davalı tarafa ait arcın ambulans olduğu ve kaza anında tepe lambası ve sirenleri açık bir şeklide kavşağa girmiş bulunduğunun kaza tespit tutanağında da belirtilmiş olması karşısında davalı taraf aracının, geçiş üstünlüğüne sahip olduğu ve gerekirse kırmızı ışıkta dahi geçebileceği konusunda herhangi bir duraksama bulunmaması nedeniyle söz konusu kusur bilirkişisi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine; 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, HMK. m.353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25/02/2021