Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/974 E. 2020/389 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/974
KARAR NO : 2020/389
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2017
NUMARASI : 2016/851 E., 2017/1023 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müteveffa … 23/06/2015 günü sevk ve idaresindeki tescil plakası olmayan motosikletiyle Salat Köyü tali yolundan Diyarbakır- Batman ana yoluna çıkmak istediği esnada, Diyarbakır ili istikametinden Batman ili istikametine aşırı hızla seyreden ve sürücüsü … olan … plakalı çekiye bağlı … plakalı römorkun sağ yan kısmına çarptığını, daha sonra müteveffa …, kazayı takiben kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Hastanesinde 27/06/2015 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilleri( mütevaffanın babası … ile müteveffanın annesi Bozığa İpekyüz) müteveffanın aynı zamanda mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin çocuklarının ölümü nedeniyle onun desteğinden yoksun kaldıklarını, anılan kaza hakkında Bismil Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma neticesinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, söz konusu karara karşı itiraz edildiğini ve neticesinde Soruşturmanın Genişletilmesine karar verildiğini, 26/07/2007 tarih ve 26594 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 3/1.ç maddesinde hak sahibi olarak tanımlanan müvekkiller, müteveffaya ait tescil plakası olmayan motosikletin ve kazaya karışan … Plakalı çekici ve ona bağlı … römorkun sigortası yaptırılmadığından ve müteveffanın desteğinden yoksun kalanlara ödenmesi gereken tazminat için başvurabilecek herhangi bir sigorta şirketi tespit edilmediğinden mağdur olduğunu açıklanan nedenlerle aynı yönetmeliğin 9/1.a-b maddesi uyarınca müvekkillere ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatının müvekkillere ödenmesi ve işlem akıbeti hakkında müvekkillere bilgi verilmesinin 22/02/2016 tarihli yazı ile davalı Güvence Hesabından talep edilmesine rağmen, davalı Güvence Hesabı 03/03/2016 tarih ve 4641 giden evrak sayılı yazısı ile ” 23/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından müteveffanın kusurlu olduğu ve kazada öldüğünün görüldüğü, … ölümünden dolayı babası … ve Annesi … için destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi halinde ödenen bu tazminatın yine araç sürücüsü … mirasçısı olarak babası … ve annesi …. tahsilinin gerekceğini, bu durumda tazminat ödenecek ve daha sonra tahsil edilecek şahısların aynı kişiler olmasının alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi sonucunu doğuracağı gerekçesiyle ile müvekkillerinin yukarıda anılan talebinin karşılanmasının mümkün olmadığını bildirdiğini, davalı Güvence Hesabı’nın müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi yönündeki talebinin karışlanmayacağını bildiren yazı cevabının hukuka aykırı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olduğunu, müteveffanın ölümü neticesinde müteveffanın desteğinden yoksun kalanların zararı müteveffadan bağımsız olarak doğrudan müteveffanın desteğinden yoksun kalanlar üzerinden doğduğunu, müteveffanın rizikonun meydana geldiğinden kusuru müteveffanın desteğinden yoksun kalanlara yansıtılamayacağını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili … için 500,00-TL, müvekkili … için 500,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, Güvence Hesabına başvuru tarihi olan 23/02/2016 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte ve ölüm tarihi olan 27/06/2015 tarihinde geçerli olan zorunlu sigorta poliçesinin teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere davalı Güvence Hesabından tahsili ile müvekkilleri ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 15/08/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı … için 35.733,99-TL’ye, davacı … için 27.957,66-TL’ye yükseltmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; kazanın meydana gelmesinde tescilsiz motosiklet sürücüsü müteveffa … tam kusurlu olduğunu, kusur durumunun tespiti için rapor alınması gerektiğini, kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları gereğince destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, bu nedenle davacıların tazminat talep etme hakları bulunmadığını, ayrıca kazanın meydana gelmesinde sürücü belgesi bulunmayan ve koruyucu önlemleri almayan müteveffanın müterafik kusuru bulunduğunu, davacılara tazminat ödemesi yapıldığı takdirde kendileri aynı zamanda zarara sebebiyet veren sürücünün mirasçıları olmalarından dolayı kendilerine rücu edileceğinden alacaklı/borçlu sıfatının birleştiğini, davacıların 3.kişi sıfatını haiz olmadıklarını, … plâkalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davacılar murisinin tali yoldan, ana yola kontrolsüz bir şekilde çıkarak tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğinin trafik kazası tespit tutanağından anlaşıldığı, davacıların 3.kişi sıfatıyla destekten yoksun kalma tazminatı talep etme haklarının bulunduğu gerekçesiyle;”1-Davanın KABULÜNE 35.733,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının 07/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … verilmesine,27.957,66 TL destekten yoksun kalma tazminatının 07/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … verilmesine,” karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; mahkemece müteveffanın kazanç durumunu asgari ücret olarak esas alan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğu, müteveffanın aylık kazancının asgari ücretin üzerinde olduğu, buna göre hesaplama yapılması gerektiği hususlarına ilişkindir.Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf sebepleri; kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartları gereğince destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabûlüne karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları, itirazların kapsamı değerlendirildiğinde; davacıların murisi … sevk ve idaresindeki tescil plakası olmayan motosiklet ile dava dışı … sevk ve idaresindeki sigortasız … plâkalı çekiciye bağlı … plâkalı römorkun 23/06/2015 tarihinde çarpışması şeklinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacıların murisi … hayatını kaybettiği, kazanın meydana gelmesinde davacılar murisinin tam kusurlu olduğu, davacılar vekilince murislerinin sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin kazaya neden olması üzerine motosikletin sigortasının da bulunmamasından dolayı Güvence Hesabından tazminat talep edildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık bu durumda destekten yoksun kalan baba … ile anne …n; üçüncü kişi konumunda olup olmadığı ve desteğin kusurunun kendisine yansıtılıp yansıtılamayacağı, sonucu itibariyle de davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunup bulunmadığına ilişkindir.01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekte sınırlıdır.2918 sayılıKarayolları Trafik Kanununun 92. maddesinin (a) ve (c) bentleri, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde, destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir.Somut olayda; davacıların desteği sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz araç ile 23/06/2015 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında öldüğü, trafik kazası tespit tutanağı ve davacı tarafın kabulünde olduğu üzere, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Güvence Hesabının sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre belirlenecektir.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesine ve A.5 maddesinin (ç) bendine göre; ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla meydana gelen destek zararları, destekten yoksun kalma teminatı kapsamındadır. Sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında, mutlaka ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. Ölen … sürücüsü konumunda bulunduğundan üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.Bundan ayrı yine genel şartların A.6 maddesi (d) bendinde; destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışı tutulduğundan; tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü … kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında sayılmadığına göre; davacıların destek tazminatı talep etme hakları olmadığından “Yargıtay 17.hukuk Dairesi 29/05/2017 tarih ve 2016/14573-2017/6035 sayılı kararı” davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Mahkemece verilen kararın kaldırılarak, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi(HMK m. 353/1-b/2), Mahkemece verilen kararın kaldırılması gerekçesine göre davacı vekilinin istinaf talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2017 tarih ve 2016/851 E., 2017/1023 K. sayılı kararına karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin KABULÜNE, davacı vekilinin istinaf talebi ile ilgili olarak karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 1/1- Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar harcı ile 98,10-TL istinaf yoluna başvurma harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 1/2- Davalı Güvence Hesabı tarafından yatırılan 1.087,70-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 1/3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 1/4- İstinaf aşamasında davacı ve davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2017 tarih ve 2016/851 E., 2017/1023 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Davacılar tarafından davalı Güvence Hesabı aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE, 2/2/- Alınması gerekli 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafça yatırılan toplam 244,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 189,80-TL harcın talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 2/3- Davalı Güvence Hesabı, davacı… tarafından açılan maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi 2020 yılı AAÜT 13/4. maddesi gereğince belirlenen 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davacı…alınarak davalı Güvence Hesabı’na verilmesine, 2/4- Davalı Güvence Hesabı, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi 2020 yılı AAÜT 13/4. maddesi gereğince belirlenen 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davacı … alınarak davalı Güvence Hesabı’na verilmesine,2/5- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 2/6- HMK 333. md. uyarınca davacılar ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.05/03/2020