Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/956 E. 2020/387 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/956
KARAR NO: 2020/387
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI: 2014/1069 E., 2018/143 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 20/03/2012 tarihinde Denizli-Uşak Karayolunun 49.km’sinde, … plakalı araç ile davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan ve davacıların destekçisi oğlu olan …’ın vefat ettiğini, kazada … plakalı aracın “Şeride Tecavüz suçu” işlediğinden %100 kusurlu bulunduğunu, …’ın ölümü nedeni ile müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını belirterek, davacılar anne …, baba … ve kız kardeş … için belirlenecek maddi tazminat tutarlarının fazlaya ilişkinin hakları saklı kalmak kaydıyla her biri için ayrı ayrı 1.000,00-TL olmak üzere toplam 3.000,00-TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 14/02/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı … için 98.588,00-TL’ye, davacı … için 30.961,63-TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; sorumluluklarının poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, davacıların kendilerine tazminat nedeni ile müracaatlarının olmadığını, belirlenecek tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında davacı …’ın 17/02/2015 tarihinde vefat etmesi üzerine davaya mirasçıları …, … ve … tarafından devam edilmiştir. Mahkemece; kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’ün % 100 oranında kusurlu olduğu, araçta yolcu olarak bulunan davacılar murisi …’ın kusurunun bulunmadığı, davacı …’ın reşit olması nedeniyle tazminat talep etme hakkının bulunmadığı görüşünden hareketle temin edilen 14/11/2016 tarihli hesap raporu hükme esas alınarak; “A) Davacılardan … tarafından açılan davanın REDDİNE, B) Davacılardan … yararına davacı olarak 98.588-TL ve ayrıca mirasçı davacı olarak 7.740,41-TL olmak üzere toplam : 106.328,41-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 12/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden poliçe teminat limitleri dahilinde tahsiline, C) Dahili mirasçı davacılar … yararına 11.610,64-TL ve … yararına 11.610,61-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 12/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden poliçe teminat limitleri dahilinde tahsiline,” karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğu, davacılar murisinin alkollü olduğunu bildiği araç sürücüsünün aracına binmesi nedeniyle müterafik kusuru bulunduğu, müterafik kusur indirimi yapılmadan karar verildiği, hatır taşıması indirimi yapılmadan karar verildiği, kusur durumunun tespiti yönünden rapor alınmadan karar verildiği hususlarına ilişkin bulunmaktadır. Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, kazada vefat eden davacılar murisinin sigortalı araçta hatır taşıması suretiyle taşındığı hususunda dosyada herhangi bir delil bulunmamasına, bu anlamda davalı sigorta şirketince taşımanın hatır taşıması olduğu hususunun ispat edilememesine, davacılar murisi …’ın sigortalı araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmamasına, sigortalı araç sürücüsünün şerit tecavüzü nedeniyle meydana gelen kazada % 100 oranında kusurlu olduğunun dosya kapsamı ile sabit olması karşısında kusur durumunun tespiti hususunda yeniden rapor alınmasının gerekmemesine, davacılar murisinin alkollü olduğunu bildiği araç sürücüsünün aracına binmesi nedeniyle müterafik kusuru bulunduğuna ilişkin savunmanın yargılama aşamasında ileri sürülmemesi nedeniyle HMK 357/1. maddesi gereğince istinaf aşamasında ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına göre, Mahkemece yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf talebinin HMK.353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/02/2018 tarih ve 2014/1069 E., 2018/143 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 8.849,54-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan toplam 2.213,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.636,54-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4- Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.05/03/2020