Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/955 E. 2020/386 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NZ: 2018/955
KARAR NO: 2020/386
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/10/2017
NUMARASI: 2016/883 E., 2017/935 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı …’e ait olup davalı … Sigorta A. Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın diğer davalı …’in sevk ve idaresinde iken 20/08/2008 tarihinde davacının oğlu …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davacının oğlunun ölümü nedeniyle onun desteğinden yoksun kaldığını ve manevi olarak büyük acı ve üzüntü yaşadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, 100.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile; Mahkemenin görevli ve yetkili olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, kazada müvekkilininin kusurunun bulunmadığını, kazanın ölenin kusuru ile meydana geldiğini, ceza dosyasında da bu hususun sabit olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A. Ş. davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; kazanın meydana gelmesinde davacının murisi …’in % 75, davalı sürücü …’in % 25 oranında kusurlu oldukları gözönünde bulundurularak, temin edilen 12/07/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda; “1-Davacının maddi tazminata ilişki davasının kısmen kabulü ile, 9.601,36 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden 19/08/2016 temerrüt, diğer davalılar yönünden 20/08/2008 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve metüselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davacı yanın davalılar … ve …’e yönelik manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, takdiren 5.000 TL manevi tazminat 20/08/2008 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu hususuna ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli, kusur durumu, davacı babanın meydana gelen kazada 13 yaşındaki oğlunu kaybetmiş olması, davacının olay nedeniyle yaşamış olduğu acı ve üzüntü, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda davacı lehine takdir edilen manevi tazminat miktarı az olup, davacı lehine daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, davacı lehine 15.000,00-TL manevi tazminat takdir edilmesi suretiyle yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/10/2017 tarih ve 2016/883 E., 2017/935 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin KABULÜNE, 1/1- Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 1/3- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/10/2017 tarih ve 2016/883 E., 2017/935 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Davacı tarafça açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 9.601,36-TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 19/08/2016 temerrüt, diğer davalılar yönünden 20/08/2008 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2/2- Davacı tarafça davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, takdir edilen 15.000,00-TL manevi tazminatın 20/08/2008 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2/3- Alınması gerekli 1.680,51-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 410,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.270,51-TL harcın (Davalı … Sigorta A. Ş.’nin 386,22-TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, 2/4- Davacı tarafından yatırılan harçlar toplamı 441,40-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2/5- Davacı maddi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi 2017 yılı AAÜT gereğince belirlenen 1.980,00-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2/6- Davalılar … ve … maddi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden davanın reddedilen kısmı yönünden 2017 yılı AAÜT gereğince belirlenen 1.980,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine, 2/7- Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi 2020 yılı AAÜT gereğince belirlenen 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2/8- Davacı tarafından yapılan ve toplam 1.488,75-TL’den ibaret yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre belirlenen 332,95-TL’sinin (davalı sigorta şirketi 129,94-TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 2/9- HMK 333. md. uyarınca davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.05/03/2020