Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/952 E. 2020/344 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/952
KARAR NO : 2020/344
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2017
NUMARASI : 2014/783 E., 2017/612 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/02/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından davalının … plaka sayılı aracının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalının sigortalı bulunduğu … plaka sayılı aracını ehliyetsiz olarak sevk ve idare ettiği sırada yapmış olduğu trafik kazası sonucu … ölümüne sebebiyet verdiğini, bu nedenle müteveffanın mirasçıları tarafından müvekkili şirket aleyhine açılan davada Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/142 E, 2012/39 karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınıp, Ankara …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile takibe konu edilen tazminat nedeniyle İcra dosyasına 175.000,00-TL Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta limitinin faiz ve ferileri ile 234.546,00-TL olarak 13/02/2012 tarihinde yatırıldığını, davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğunu belirterek Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi genel şartları 4/c bendi gereğince müvekkili şirketin ödemiş olduğu sigorta tazminatını talep hakkının bulunduğunu, davalının olayda tamamen kusurlu olduğunu belirterek; 234.546,00-TL’nin 13/02/2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın … kaza anında aracını ehliyetsiz kullanmış olması nedeniyle ZMMS Genel şartları B.4 hükmü gereği, sigortacının işletene rücuuna ilişkin ise de; bu talebin sigortalı aracın kusuru oranına isabet eden miktar ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketinin müteveffanın mirasçılarına yaptığı ödemenin, gerçek zararın çok üzerinde olduğunu, gerçek zararı aşan miktarın rücuen talep edilemeyeceğini, Ankara (10.) Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası içerisinde bulunan bilirkişi kurulu raporunda, murisin sigortalı hizmet dökümünde belirtilen aylık kazancının oldukça üzerindeki tutarın aylık kazanç olarak esas alındığını, aktif ve pasif dönem hesaplamasında eşin payının yüksek tutulduğunu, murisin gelirinin büyük kısmının eşin destek payı olarak benimsendiğini ve bu değerlere göre hesaplama yapıldığını, kaza sonrasında müteveffa mirasçılarına SGK tarafından dul ve yetim aylığı bağlandığını, bu aylıkların destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında dikkate alınmadığını, bu nedenlerle rücuya esas tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacı yanın davalının kusur durumuna ilişkin olarak ATK 6. İhtisas Dairesi’nin 25/11/2010 tarihli ve 31/08/2010 tarihli trafik bilirkişi raporlarına dayandığını, hukuk hakiminin ceza davasındaki kusur ile bağlı olmadığını, bu raporların kazanın gerçek oluşum şeklini yansıtmadığını, kusur oranlarına ilişkin olarak yeniden rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; açılan davanın kabulü ile; 234.546,00-TL tazminatın 14/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı vekilinin istinaf sebepleri; kusur raporu alınmaksızın karar verildiği, müteveffa sürücünün kask ve koruyucu ekipman kullanmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, müteveffa motosiklet sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığı, davalının K sınıfı sürücüsü belgesine sahip olması nedeniyle ehliyetsiz şekilde araç kullandığı iddiasının söz konusu olamayacağı, davacı sigorta şirketi tarafından destekten yoksun kalanlara zamanında ödeme yapılmamasının davalının zararının artmasına neden olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, davacı ZMMS sigortacısı tarafından trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle dava dışı 3.kişiye ödenen tazminatın, sigortalısından rücuen tazmini talebine ilişkin bulunmaktadır.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 07/07/2014 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile 29/08/2016 tarihli bilirkişi raporu ve 16/06/2017 tarihli ek raporun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, bu raporların hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, 2918 sayılı KTK.39.maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 82.maddesi hükümleri dikkate alındığında; “K” sınıfı sürücü belgesi sahibi olunması nedeniyle rücu şartları oluşmayacağına ilişkin hususun dava konusu olayda söz konusu bulunmamasına, davalının gerekli sürücü belgesine sahip olmadan kazaya karışan aracı kullanmakta olduğunun sabit olması nedeniyle ZMMS genel şartları B.4-c maddesi uyarınca rücu şartlarının oluşmuş bulunmasına, kaza sonrasında davalı …hakkında Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan ceza davası sırasında temin edilen ATK. Trafik İhtisas Dairesinin 25/11/2010 tarihli kusur durumuna ilişkin raporu ile kazanın meydana gelmesinde davalı … asli ve tam kusurlu olduğu, müteveffa … kusursuz olduğunun tespit edilmesine, söz konusu rapor dikkate alınarak davalı …. hakkında bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek suçu nedeniyle ceza verilmesine, verilen kararın Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 31/1/2014 tarih ve 2013/6940 Esas, 2014/2240 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiş olması karşısında mahkemece yeniden kusur raporu alınmadan karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması, ceza dosyası kapsamında düzenlenen 26/08/2010 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağı ile müteveffa …’nin ölüm sebebinin trafik kazası sonucu gelişen travmaya bağlı kaburga ve iskelet kemik kırıkları sonucu iç kanama olduğunun tespit edilmesi karşısında söz konusu rapor içeriğine göre müteveffanın kask takmamış olmasının ölüm olayın oluşuna ve gelişimine sebep olmadığının açık olması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasının mümkün bulunmamasına, müteveffanın sürücü belgesi bulunmamasının tek başına müteveffanın kazada kusurlu olduğunu kabûle yeterli olmamasına, davacı sigorta şirketinin destekten yoksun kalanlar tarafından Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesin 2011/142 Esas, 2012/39 Karar sayılı dosyası ile verilen karar sonucu başlatılan icra takibi üzerine ödeme yapması nedeniyle zamanında ödeme yapılmadığının ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına göre mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabûlüne karar verilmesinde usûl ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/09/2017 tarih ve 2014/783 E., 2017/612 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 16.021,84-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 801,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.220,74-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.27/02/2020