Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/863 E. 2018/1388 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/863
KARAR NO : 2018/1388
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2017
NUMARASI : 2016/669 E.-2017/1220 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü …ın kusuru neticesinde 31/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan vekil edeninin yaralanarak Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 09/12/2015 günlü sağlık kurulu raporundan da anlaşılacağı üzere, en az %18 oranınında vücut fonksiyon kaybına uğradığının belirlendiğini ileri sürerek (belirsiz alacak) fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 50,00-TL’si geçici iş göremezlik zararı, 50,00-TL’si kalıcı beden gücü kaybı zararı ve 50,00-TL’si de bakıcı gideri zararına karşılık olmak üzere toplam 150,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 03/11/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de talep miktarını 164.640,60-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı … vekili cevabında özetle; vekil edeni şirketin 31/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğunu ancak, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kaza anında sigortalı araç sürücüsünün davacı olması nedeniyle Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.6.b hükmüne göre davacı taleplerinin teminat dışı olduğunu, bu durumu bilen davacının esasen araçta yolcu olan .. .’ın sürücü olduğunu belirterek görülmekte olan davayı açtığını, kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiş, sorumlulukları yoluna gidilecek olur ise de, kusur durumunun belirlenmesini, davacının hatır için taşındığı dikkate alınarak hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunun gözetilmesini, kurumca maluliyet zararları karşılığında ödeme olup olmadığının araştırılmasını istediklerini, ticari faiz isteğinin de yersiz olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacının yaralanması ile sonuçlanan kazanın oluşumunda, sigortalı araç sürücüsü …ın tam kusurlu olduğu, davacının %26,2 oranında beden gücü kaybına uğradığı, iyileşme süresinin altı ay olduğu, bakıcı gideri zararına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı görüşünden hareketle, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, 1.400,76-TL’si geçici iş göremezlik tazminatı, 163.239,84-TL’si de kalıcı iş göremezlik tazminatına karşılık olmak üzere toplam 164.640,60-TL tazminatın 20/01/2016 tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; bakıcı gideri zararına yönelik talebin ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; vekil edeni sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunulmaksızın görülmekte olan davanın açılmasının dava şartının yerine getirilmemesi halini oluşturacağı, kabule göre de resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağındaki belirlemelerin aksine araç sürücüsünün davacı değil de … olduğunun kabul edilmesinin hatalı bulunduğu, kusura ilişkin raporun yetersiz olduğu, hükme esas alınan hesap bilirkişisi TRH 2010 Yaşam Tablosunu esas almasına rağmen, gelir tutarlarının %10 arttırılması ve %10 azaltılması şeklinde yaptığı uygulama ile zarar miktarının fazla bulunduğu, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılmamasının da isabetsiz olduğu, faiz cinsi ve faiz başlangıcı bakımından yapılan uygulamalarda da isabet bulunmadığı hususlarına yöneliktir.
İstinaf edenin sıfatına istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir.
1-Yargılama sırasında davalı … trafik kazası tespit tutanağına göre, sigortalı aracı kullanan kişinin davacı olması ve kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunması nedeniyle taleplerinin teminat dışı olduğunu savunmuştur. Dosya arasında bulunan ve Gebze Cumhuriyet Savcılığınca yapılan 2016/5446 nolu soruşturma evraklarına göre, araç sürücüsünün kaza tespit tutanağında yolcu olduğu belirtilen … olduğuna dair birtakım belirlemeler olduğu anlaşılmakta ise de, Gebze Cumhuriyet Savcılığınca yapılan bu soruşturmanın sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı, iddianame düzenlenip düzenlenmediği, görülmekte olan davanın konusunu oluşturan kazanın, ceza yargılamasına tabi tutulup tutulmadığı, diğer bir anlatımla araç sürücüsünün gerçekte kim olduğu konusunda hukuk mahkemelerini bağlar nitelikte bir belirleme yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda, resmi belge niteliğinde olan ve sürücünün davacı olduğunu belirleyen 21/08/2015 günlü kaza tespit tutanağındaki belirlemelerin aksinin mevcut duruma göre; davacı tarafından kanıtlandığı düşünülemeyeceğinden; mahkemece, davalının bu yöndeki itirazları gözetilerek, iddiasını kanıtlaması bakımından imkan ve mehil verilmesi, usulüne uygun şekilde araştırma yapılması, davacının kaza sırasında yolcu mu? Yoksa sürücü mü? olduğu konusunun duraksama oluşmayacak şekilde tespit edilmesine çalışılması ve ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
2-Davalı …, davacının araç sürücüsü değil de yolcu olduğu kabul edilse dahi, kusurun yeniden belirlenmesi isteğinde bulunmuş ve mahkemenin kusura ilişkin olarak hükmüne dayanak aldığı 06/10/2017 günlü rapora itiraz ederek olay sırasında davacının emniyet kemeri takıp takmadığının, dolayısıyla müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ve bu konunun bilirkişi raporunda tartışılmadığını, dolayısıyla raporun bu yönüyle yetersiz olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, bu konu üzerinde de durulmamış, davacının olayda müterafik kusurlu olup olmadığı araştırılıp, değerlendirilmemiştir.
3-Görülmekte olan davanın konusunu oluşturan kaza, 31/08/2015 tarihinde meydana gelmiş ise de, davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçenin başlangıç tarihi 31/12/2014’tür. Karayolları Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde değiştiğinden, zarar hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde değişen genel şartlara göre değil, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihadları dikkate alınarak PMF 1931 Yaşam Tablosu, 0 teknik faiz , gelirin %10 artırılıp %10 azaltılması şeklinde yapılan uygulamanın esas alınmasıyla yapılması gerekmektedir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda; kazanın genel şartların değiştiği tarihten sonra meydana geldiği, bu durumda hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosunun baz alınması gerektiği belirtilerek hesaplama yapılmış, ancak yaşam süreleri bakımından TRH 2010 dikkate alındığı halde, hesaplamanın geri kalan kısmının ise, PMF 1931 Yaşam Tablosunun baz alındığı hesaplama yöntemi kurallarına göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece kendi içinde çelişik olan ve yetersiz bulunan hesap bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması da isabetsiz olup usulüne uygun hesap raporu temin edilmelidir.
Yukarıda bentler halinde yazılı olan ve görülmekte olan davanın esaslı unsurlarından bulunan konularda yapılan hatalar HMK.m.353/1-a/6 kapsamında davalı taraf delillerinin toplanılmaması ve değerlendirilmemesi olarak görüldüğünden ilk derece mahkemesi kararının açıklanan nedenlerle kaldırılması, kaldırma gönderme gerekçeleri gözetildiğinde davalı tarafın öteki istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kaldırma gönderme gerekçeleri gözetildiğinde davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 2.775,75-TL nispi ve 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harçlarının talepleri halinde davalıya İADESİNE,
5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı …Ş tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.22/11/2018.