Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/790 E. 2020/40 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/790
KARAR NO : 2020/40
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2016
NUMARASI : 2015/1107 E. – 2016/818 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/01/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin desteği … … plakalı araç ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu 26.12.2014 tarihinde vefat ettiğini, ölenin davacıların tek dayanağı olduğunu, YHGKK’nın 2011/17-787 E. 2012/92 K sayılı kararında ölenin salt mirasçısı sıfatı ile değil destekten yoksun kalan 3. Kişi sıfatıyla dava açtıklarını, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağını, dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olduğu işletenin kusurunun işletenin desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğini, davalının aracın karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu ileri sürerek şimdilik 5000 TL destekten yoksun kalma zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 09.09.2015 tarihli ıslahla dava değerini 96.330,16 TL’ sına yükseltmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kaza ile ilgili olarak müvekkiline başvurmadığını, sürücünün alkollü ve/veya ehliyetli olup olmadığının belli olmadığını, Müvekkilinin poliçe limiti ve sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur oranı ve tazminat miktarının uzman bilirkişiler aracılığıyla tespitinin gerektiğini, müvekkilinin dava tarihinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Davacıların davasının kabulü ile;1-) 48.765,54 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … verilmesine,2-) 47.564,62 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … verilmesine,” karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde; davacıların talebin teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 26/12/2014 kaza tarihinde davalının ZMMS sigortacısı ( 14/07/2014- 14/07/2015) olduğu davalıların desteği … ise sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın ölen desteğin tam kusuru ile yaptığı kaza sonucunda desteğin yaşamını yitirdiği ve davacıların destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır.Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.Yapılan incelemede 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni ZMMS genel şartlarından önce düzenlenen ve 14/07/2014 olan poliçe tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü- işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı; araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişinin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmadığına; bu durumda 3.kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişi bakımından TBK’nun 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmemiş olmasına göre yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, (HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 6.580,31 harçtan peşin yatırılan 1.645,07-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 4.935,24-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.09/01/2020