Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/725 E. 2020/93 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/725
KARAR NO: 2020/93
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/02/2018
NUMARASI: 2018/1410 D. İş – 2018/1409 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/01/2020
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili sigorta tahkim komisyonuna sunduğu dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı otobüsün neden olduğu 26/10/2013 günlü trafik kazasında, araç içinde yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralanarak, en az %85 oranında sakat kaldığını ve sürekli bakıma muhtaç hale geldiğini, bakıcı gideri zararının tedavi gideri teminatı kapsamında bulunduğunu, bu nedenle davalı … şirketine bakıcı gideri zararının giderilmesi amacıyla yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını, belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 43.750,00-TL bakıcı gideri tazminatı ile 1.200,00-TL Adli Tıp Rapor ücreti gideri olmak üzere toplam 45.000,00-TL tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; vekil edeni şirket nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın neden olduğu trafik kazasında yaralanarak sakat kalan davacıya, yapmış olduğu başvuru sonucunda %57 maluliyet, %100 kusur oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda 30/04/2014 tarihinde 89.915,00-TL maluliyet tazminatı ödemesi yapılarak ibraname alındığını, davacının daha sonra %60 maluliyete dayanılarak yaptığı başvuru üzerine de kendisine 15/08/2014 tarihli ibraname alınarak 8.000,00-TL ek ödeme yapıldığını, dolayısıyla tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre; bakıcı gideri tazminatı talep edebilmek için maluliyetin en az %70 olması gerektiğini, davacının %85 oranında sakat kaldığını kabul etmediklerini, ayrıca ibraname tarihleri gözetildiğinde görülmekte olan davanın yasal 2 yıllık süre içerisinde açılmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalı … şirketi nezdinde … nolu Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı 26/10/2013 günlü trafik kazasında sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak sakat kaldığı, sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda kendisini %57 ve %60 maluliyet oranları üzerinden, maluliyet tazminatı ödemesi yapıldığı, buna karşılık bakıcı gideri tazminatı ödenmediği, başvuru sırasında ibraz edilen ve Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesinden temin edildiği anlaşılan 26/04/2017 günlü rapora göre; davacının %85 oranında beden gücü kaybına uğradığının anlaşıldığı, tahkim yargılaması sırasında temin edilen hesap bilirkişisi raporunda davacının uğradığı bakıcı gideri zararının 353.765,10-TL belirtildiği, poliçe limitinin 250.000,00-TL olduğu ve talebin de 43.750,00-TL bulunduğu gözetildiğinde taleple bağlı kalınarak bu miktara hükmedilebileceği, ayrıca davacının 1.250,00-TL bilirkişi ücreti talebinin de haklı olduğu görüşünden hareketle davanın kabulü ile 45.000,00-TL tazminatın 22/06/2017 tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı …den tahsiline karar verilmiş, davalı … şirketi vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine yaptığı itiraz üzerine; itiraz hakem heyetince, davalı … şirketi tarafından kazaya neden olduğu belirtilen aracın … Sigorta A.Ş. nezdinde Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunması nedeniyle tedavi giderlerine ilişkin talebin öncelikle bu sigorta kolundan karşılanması gerektiğine ilişkin itirazı ilk derece hakem yargılaması sırasında ileri sürülmemiş olması nedeniyle, yerinde değil ise de; ilk derece hakem kararında hükme esas alınan ve Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığınca düzenlendiği anlaşılan 26/04/2017 günlü raporda davacının bakıma muhtaç olmadığı, ancak günlük işlerine görebilmek için bir başkasının yardımına muhtaç bulunduğunun bildirildiği, sigorta şirketince davacıya yapılan ödemelerin dayanağını oluşturan ve Manisa Devlet Hastanesinde düzenlenen 05/12/2013 günlü sağlık kurulu raporunda da davacının bakıcı ihtiyacı bulunduğuna dair bir belirleme olmadığı, bu durumda davacının günlük işlerini görebilmesi için bir başkasının yardımına muhtaç olmasının, bakıcı gideri tazminatına hükmedilmesi için yeterli sayılmayacağı, dolayısıyla bakıcı gideri tazminatına ilişkin talebin reddi gerektiği, ancak davacının 1.250,00-TL Adli tıp ücretini talep etmesinde haklı bulunduğu görüşünden hareketle; … Sigorta A.Ş vekilinin itirazının kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına, davacının 43.750,00-TL bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine, davacının Adli tıp raporu ücretine ilişkin talebinin ise kabulü ile 1.250,00-TL’nin 22/06/2017 tarihinde işletilecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı; davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacının istinaf nedenleri; davacının %85 oranında malul kaldığı ve günlük işlerini görebilmek için başkasının yardımına muhtaç olduğu, doktor raporu ile belirlendiği halde rapora yanlış anlam verilmesi sonucunda yazılı biçim ve şekilde bakıcı giderine ilişkin talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir. Dava; trafik kazası sonucu yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacının, bakıcı gideri zararının Zorunlu Taşımacılık Sigortası kapsamında giderilmesi isteğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir. Davacı tarafça başvuruya eklenen ve Balıkesir Ünversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyelerince düzenlenen 26/04/2017 günlü bilirkişi raporunda; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğiyle İlgili Cetveller kullanılarak davacının meslekte kazanma gücünü %85 oranında kaybettiği, bakıma muhtaç durumu bulunmadığı ancak, günlük işlerini görebilmek için bir başkasının yardımına muhtaç olduğu belirtilmiştir. 26/10/2013 olan kaza tarihi itibariyle maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği yürürlüğe girmiş olup, kaza tarihinden önceki döneme ilişkin olan yönetmeliğe ve bu yönetmelik ekindeki cetvellere göre düzenlendiği anlaşılan ve hem davacının bakıma muhtaç durumunun bulunmadığı hem de günlük işlerini görebilmek için bir başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu belirtilen, dolayısıyla kendi içerisinde çelişkili olan yetersiz ve geçersiz nitelikteki bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edilemez. Bu durumda; olayın niteliği ve yargılamanın tahkim yargılaması olduğu gözetilerek, kaza ile ilgili davacının görmüş olduğu varsa eksik tedavi evrakları da temin edilerek çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen davacıda bulunan şikayetlerde dikkate alınarak üniversitelerin adli tıp anabilim dalı bölümlerinden oluşturulacak uzman doktor heyetinden alınacak raporla, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 03 Ağustos 2013 tarih ve 28728 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri esas alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı geçici ve kalıcı iş göremezlik durum ve oranının ne olduğu, davacıda belirlenecek maluliyetinin niteliği gözetilerek, sürekli bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığı, varsa süresi ile haftanın kaç günü ve günde kaç saat bakıcı ihtiyacı olacağının belirlenmesinden sonra oluşacak duruma göre, geçici ve kalıcı iş göremezlik dönemine ilişkin olarak davacının talep edebileceği bakıcı gideri zarar miktarının ne olduğu belirlenmesi gerekirken, yetersiz ve geçersiz bilirkişi raporundaki belirlemelere ve bakıcı gideri ihtiyacına ilişkin hiçbir belirleme yapmayan bir diğer rapora dayanılarak yanılgılı bir takım değerlendirmeler sonucunda, yazılı biçim ve şeklide, bakıcı gideri zararına ilişkin talebin reddine karar verilmesi HMK.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile tahkim komisyonunca verilen kararın kaldırılması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜ ile, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 07/02/2018 gün ve 2017/İ.6387-2018/İHK-911 sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA; 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem, değerlendirme ve yargılama yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TLmaktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca yeniden yapılacak yargılama sonunda verilecek hükümle birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/01/2020