Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/713 E. 2020/90 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/713
KARAR NO : 2020/90
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 30/01/2018
NUMARASI : 2014/722 E. – 2018/42 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/01/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın, yaya konumunda bulunan davacıya çarpması neticesinde meydana gelen 14/02/2012 günlü trafik kazasında vekil edeninin yaralanarak sakat kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla, 25.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 25.000,00-TL manevi tazminatın da sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 19/12/2017 günlü duruşma oturumunda; maddi tazminata ilişkin taleplerin sigorta şirketince karşılandığını ve sulh olduklarını belirterek maddi tazminata ilişkin davadan feragat ettiklerini açıklamıştır. Davalılardan … yargılama oturumlarına katılmamış, cevap vermemiş, davalı … A.Ş. Vekili ise 07/01/2018 günlü dilekçede; vekil edeni şirket tarafından talep konusu olan tazminatın şirket tarafından karşılanarak, davacı taraftan ibraname alındığını ve davacının davadan feragat ettiğini, buna göre işlem yapılmasını istediğini, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir. Davalı … vekili cevabında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı gözetilerek, talep konusu kazanın oluşumunda davalı …’ın asli, davacının ise tali kusurluğu olduğu, kaza sonucunda davacının %5,1 oranında beden gücü kaybına uğradığının ve iyileşme süresinin 6 ay bulunduğunun, ATK raporu ile belirlendiği, kusur durumu, uğranılan bedensel zararın boyutu, tarafların sosyo ekonomik durumları gözetildiğinde, davacı yararına 4.750,00-TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı, buna karşılık maddi tazminata yönelik davadan feragat edilmesi nedeniyle bu yöndeki talebin reddedilmesi gerektiği görüşünden hareketle;”1-Davacının feragatı nedeniyle maddi tazminat hakkındaki dava ve talebin FERAGAT SEBEBİ İLE REDDİNE, 2-Davacının, manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile (Anadolu 17. Sulh Ceza Mahkemesi kararı ve ekli belgeler itibarı ile kusur oranı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve olay tarihi dikkate alınarak) taktiren 4.750,00 TL nin olay tarihi olan 14/02/2012 tarihinden itibaren yasal faizle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, ” karar verilmiştir. Karara karşı; davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedeni; hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna yöneliktir.Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen bedensel zarara dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.Olay tarihi itibariyle göz önünde tutulması gereken 818 sayılı Borçlar KAnunun 47.madde hükmüne göre; hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. (Benzer düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesinde de mevcuttur.) Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Dava konusu olayda, zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacı …’ın yaşı, yaralanmasının niteliği, tedavi süresinin uzunluğu, uğradığı maluliyetin oranı, kazadan önce yapmakta olduğu işi, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumu ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı yetersizdir. Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılması, istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile harcın kamu düzenine ilişkin bulunduğu gözetilerek düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı … tarafından istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL istinaf karar ve ilam harcı ile 98,10-TL istinaf başvuru harcının talep halinde davacıya İADESİNE,3-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer yargılama giderlerinin takdiren üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2018 gün ve 2014/722 E. – 2018/42 sayılı kararının KALDIRILMASINA,5/1-Davacının feragatı nedeniyle maddi tazminat hakkındaki dava ve talebin FERAGAT SEBEBİ İLE REDDİNE,5/2-Davacının, manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 14/02/2012 tarihinden itibaren işletelecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, 5/3-Kabule göre alınması gerekli 683,10- TL karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 170,80- TL’nin düşümü ile kalan 512,30- TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,5/4-Kabule göre hükmedilen manevi tazminat tutarı üzerinden kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5/5-Reddedilen manevi tazminat tutarı üzerinden, vekille temsil edildiği anlaşılan davalı … yararına, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …’a verilmesine,5/6-Davacının peşin olarak yatırdığı 170,80- TL harcın yargılama giderine katılmaksızın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya ödenmesine, 5/7-Davacının peşin nispi harç dışında yaptığı yargılama gideri olarak 28,05- TL ilk masraf, 395,60- TL tebligatlar, Adli Tıpa dosya gidiş dönüş posta giderleri ve çeşitli yazışma posta giderleri, 611,35- TL Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu inceleme giderleri, 1.350,00- TL Adli Tıp Genel Kurul inceleme gideri olmak üzere yapmış olduğu toplam 2.385,00- TL yargılama giderinin, kabul ve ret oranı gözetildiğinde, 954,00- TL’sinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,5/8-Davalı … tarafından yapıldığı anlaşılan 50,00-TL tebligat ve posta giderinin, kabul ve ret oranı gözetildiğinde, 30,00- TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, kalanının davalı üzerinde bırakılmasına,5/9- Yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısmının talep halinde ilgilisine İADESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/01/2020