Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/644 E. 2018/274 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2018/644
KARAR NO : 2018/274
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2017
NUMARASI : 2014/1334 Esas, 2017/823 Karar
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasından Kaynaklı Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/03/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Davacı vekili dilekçesi ile 13/05/2001 tarihinde ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini bu kazada davacının yaralandığını ve maluliyete uğradığını belirterek, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Kazanın 13/05/2001 tarihinde meydana gelmesi sebebiyle o tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 60. madde gereğince zarar görenin zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık ve her halde 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin öngörüldüğü
anlaşmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunun 72. maddesinde ise 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri düzenlenmiştir. Ayrıca yine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109. Maddesinde de aynı süreler yer almıştır. Davacı vekilinin dilekçesindeki beyanına göre Batman Devlet Hastanesinden aldığı raporla maluliyetini 02.02.2011 tarihinde öğrenildiğini beyan etmiş, davasını ise zamanaşımı bitimi olan 13.05.2011 tarihinden sonra 12.07.2012 tarihinde açılmıştır. Türk Borçlar Kanunun, Türk Ceza Kanunundan farklı olarak zamanaşımını kesen sebepler bulunsa dahi 10 yıllık sürenin uzamayacığı her halde 10 yıllık sürenin dolumunda davanın zamanaşımına uğrayacağı belirlenmiştir. (Benzer emsal yargıtay ilamlarları; Yargıtay 17 HD.22.02.2012 gün2011/938E-2012/2010K sayılı ilam, Yargıtay 17 HD 12.09.2013 gün 2013/11047E-2013/12117K sayılı ilam)
Ceza kanunu açısından zamanaşımı sürelerinin ise; Kurtalan Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sanık hakkında TCK 455/2 maddesi gereğince bir kişinin ölümü bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiğinden, sanık hakkında hapis cezası verilmiş, hapis cezası paraya çevrilmiş ve cezası ertelenmiş, karar 15/11/2005 tarihinde kesinleşmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Mülga 765 sayılı TCK 455/2 maddesinde eylem nedeniyle 4 seneden 10 seneye kadar hapis cezasını öngördüğünden aynı yasanın 102/3 maddesi gereğince 10 yılık dava zamanaşımı süresinin bulunduğu anlaşılmıştır. Kaza tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan ve davalı vekilinin de süresinde cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunduğundan zamanışımı nedeniyle davanın reddine yönelik mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu sebeple usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararına karşı davacı vekilinin zamanaşımı yönünden yaptığı istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan başlıkta yazılı mahkeme kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının düşümü ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361 gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/03/2018