Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/563 E. 2020/18 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/563
KARAR NO : 2020/18
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2017
NUMARASI : 2016/35 E. – 2017/1314 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/01/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş. nezdinde kasko sigortalı bulunan ve vekil edeninin sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç ile davalı …’ın maliki, davalı …’in sürücüsü ve davalı … A. Ş.’nde ZMM sigortacısı olduğu, …. plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen 13/09/2015 günlü trafik kazasında davacıya ait … plaka sayılı aracın hasarlanarak değer kaybına uğradığını, aracın kasko sigortacısı bulunan … A.Ş ye yapılan başvurudan ise davacının olay anında alkollü olması gerekçe gösterilerek reddedildiğini, oysa kazanın meydana gelmesinde alkolün etkili bulunmadığını, kazaya neden olanın karşı araç sürücüsü olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL araç hasar bedelinin tüm davalılardan, 1.000,00-TL değer kaybı zararının da davalı …AŞ dışındaki diğer davalılardan, olay tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 13/04/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de hasar bedeline ilişkin istek miktarını 6.539,00-TL’ye, değer kaybı zararına ilişkin istek miktarını da 2.625,00-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.Davalı … AŞ vekili cevabında özetle; vekil edeni şirket nezdinde kasko sigortalı bulunan … plakalı aracın 13/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasarlandığı ileri sürülerek talepte bulunmakta ise de, sigortalı araç sürücüsünün olay anında 1.30 promil alkollü olduğunun belirlediği, bu durumda kasko sigortası genel şartlarının A.5.5 maddesi uyarınca; hasar bedeline ilişkin talebin teminat dışı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … AŞ vekili cevabında özetle; talep konusu kazaya karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olması nedeniyle öncelikle taraf kusurlarının belirlenmesi gerektiğini, ayrıca dava açılmadan önce sigorta şirketine yapılmış bir başvuru olmadığına ancak dava tarihinden işletilecek yasal faizle sorumlu tutulabileceklerini ileri sürerek, davaya karşı koymuştur.Davalı … vekili yargılama sırasında özetle; 13/09/2015 günlü trafik kazasının oluşumunda asli kusurlu olanın davacı olduğunu, bu nedenle sorumlulukları yoluna gidilemeyeceğini savunmuştur.Davalı … ise yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya karşı herhangi bir cevap sunmamıştır.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı gözetilerek davacıya ait aracın hasarlanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsü …’in %75 oranında, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, kaza anında davacının alkollü olduğu anlaşılmış ise de, kazanın alkolün salt etkisi altında meydana gelmediğinin nörolog bilirkişi tarafından bildirildiğini bu durumda davacıya ait aracın kasko sigortacısının talebin teminat dışı olduğuna ilişkin savunmasına itibar edilemeyeceği görüşünden hareketle hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda;”1- Davacının hasar bedelinin ödenmesine yönelik isteminin KABULÜ ile;Tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde 6.539,00-TL’nin davalılar … A.Ş. ve …A.Ş. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren davalılar … ve … yönünden 13/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,2-Davacının değer kaybı bedelinin ödenmesine yönelik isteminin KABULÜ ile; Tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde 2.625,00-TL’nin davalılar … ve … yönünden 13/09/2015 tarihinden itibaren davalı …. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı kalmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı … A.Ş. Hariç) adı geçen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.Karara karşı; davalılardan … vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur…. A.Ş. vekilinin istinaf nedenleri; davacının olay anında 1.30 promil alkollü olduğunun belirgin olduğu halde, bu seviyede alkol almış birinin güvenli sürme yeteneğini kaybettiğinin kabulü gerekirken, kazanın salt alkolün etkisi altında meydana gelmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığına ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri ise, kusurun hatalı belirlendiği, zira 1.30 promil alkollü birinin olayda sadece %25 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesinin doğru bir tespit olmadığı, ayrıca aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığı belirlenmeden yapılan değer kaybına ilişkin değerlendirmenin de isabetsiz bulunduğu hususlarına yöneliktir.Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasarının ve araç değer kaybı zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle konusunda uzman olduğu anlaşılan bilirkişiler tarafından düzenlenen dosyaya, oluşa ve yargıtay uygulamaların uygun denetlenebilir gerekçeler içeren 20/01/2016 günlü heyet raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK.357/1 madde hükmü uyarınca yargılama sırasında ileri sürülmeyen bir hususun, istinaf aşamasında ileri sürülmesi mümkün olmadığından, aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığının araştırılmadan, araç değer kaybına hükmedilmesinin hatalı olduğuna ilişkin itirazın da yersiz bulunmasına, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/12/2018 gün, 2018/4623 E.-2018/11940 sayılı emsal içtihadından da anlaşılacağı üzere, kaza sırasında sigortalı araç sürücüsü olan davacının 1.30 promil alkollü olduğu belirgin ise de, kazanın oluşumunda sadece %25 oranında kusurlu olduğu gözetildiğinde alkollü olmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmediğinin de açık bulunmasına, davacının aracında meydana gelen toplam hasar bedelinin 8.793,60-TL olduğu ve bu miktardan davacının kusuru düşülerek tazminata hükmedildiği gözetildiğinde istinaf yasa yoluna başvuran davalıların aleyhine bir uygulamada bulunmadığına göre, davalı … A.Ş. vekili, davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik olarak davalı … vekili ve .. A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 625,99-TLnispi istinaf karar ve ilam harcından (davalı … A.Ş nin sorumluluğu 334,97-TL ile sınırlı olmak kaydıyla), istinaf yasa yoluna başvuru sırasında davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığı toplam 313,00-TLnin düşümü ile kalan 312,99-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının (davalı … A.Ş’nin sorumluluğu 178,47-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m. 362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 09/01/2020