Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/557 E. 2019/3994 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/557
KARAR NO : 2019/3994
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2017
NUMARASI : 2015/1277 E. – 2017/1278 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının murisi .. kullanmakta olduğu … plakalı motosiklet ile ….nin sevk ve idaresindeki … plakalt aracın 16/05/2008 tarihinde karışmış olduğu çift taraflı, ölümlü kaza sonucunda davacının eşi … vefat ettiğini, … vefat etmesi ile davacının destekten yoksun kaldığını, kusurun tamamen müteveffa … olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL( ıslah ile 86.798,21-TL ) destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde desteğin kusuru etkili olduğundan araç işleteninin hukuki sorumluluğunu gerektiren illiyet bağının koptuğunu, bu nedenle desteğin mirasçısı konumundaki davacının işletenin hukuki sorumluluğunu temin eden sorumluluk sigortasından talep hakkının bulunmadığını, müteveffanın eşinin 3. Kişi olarak kabul edilemeyeceğini, müterafık kusur nedeni ile hesaplanan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacıya SGK tarafından rücuya tabi peşin sermaye değerli ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ödeme yapılmış olması halinde hesaplanan tazminattan ödenen bedelin tenzil edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulü ile, Destekten yoksun kalma tazminat miktarı olan 86.798,21 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar veriliştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın ıslah edilen tutar yönünden zaman aşımına uğradığını, desteğin kask takmaması ve ehliyetsiz olması nedeniyle müterafik kusurlu bulunduğunu, müterafik kusur indirimi yapılmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davacının murisi … kullanmakta olduğu … plakalı motosiklet ile … nin sevk ve idaresindeki … plakalt aracın 16/05/2008 tarihinde karışmış olduğu çift taraflı, ölümlü kaza sonucunda davacının eşi … vefat ettiğini, …’ ün vefat etmesi ile davacının destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır. Dava trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığına; 16/05/2008 tarihinde gerçekleşen çift taraflı trafik kazası sonucunda ölen sürücü destek … olayın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğunun belirlenmiş olmasına rağmen, davacı ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağının belirgin bulunmasına, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde dahi üçüncü kişi durumunda olan destekten yoksun kalan kişilerin davalı … şirketi nezdinde tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda, kazanın oluş tarihi ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları dikkate alındığında, bir duraksama bulunmadığına,Davalı … şirketinin cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmadığı, ıslah dilekçesine karşı zaman aşımı definde bulunduğu, ancak, davanın HMK 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle alacağın tümü için zaman aşımının dava tarihinde kesildiğine, Kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu bulunan desteğin kask takmaması ve ehliyetsiz olması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu ve bu nedenle belirlenen tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de, tam kusurlu bir kişinin kendi kusuruna katılması düşünülemeyeceği gibi, varsa bile bu yöndeki kusurun da kazanın oluşumundaki kusur gibi,destekten yoksun kalan ve 3.kişi konumunda bulunan davacılara yansıtılamayacağına göre, davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1hükmü uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2017 gün ve 2015/1277 – 2017/1278 sayılı kararına yönelik olarak davalı … şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 5.926,19-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 1.483-TL’nin düşümü ile kalan 4.446,19-TL harcın davalı … şirketinden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin dosya üzerinden duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından, istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361 gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.28/11/2019