Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/533 E. 2020/12 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/533
KARAR NO : 2020/12
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/01/2018
NUMARASI : 2018/501 D. İş – 2018/501 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/01/2020
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Başvuran vekili sigorta tahkim komisyonuna verdiği dilekçede özetle; plakası tespit edilemeyen tam kusurlu bir kamyonla, vekil edeninin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın karıştığı 27/07/2014 günlü trafik kazasında davacının yaralanarak sakat kaldığını, Güvence Hesabına yapılan başvuru sonucunda vekil edenine %8 maluliyet oranı üzerinden 26/07/2016 tarihinde 32.479,00-TL ödeme yapılmış ise de; vekil edeninin Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Kurulunca düzenlenen 30/03/2017 günlü rapordan da anlaşılacağı üzere, maluliyet oranının %17,2 oranında olduğunun belirlendiğini dolayısıyla yapılan ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 41.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte Güvence Hesabından tahsiline karar verilmesini istemiş, 21/08/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de istek miktarını 83.454,85-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.Davalı Güvence Hesabı vekili cevabında özetle; davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla, plakası tespit edilemeyen bir başka aracın karıştığı 27/07/2014 günlü trafik kazasında yaralanarak malul kalan davacının kuruma yaptığı başvuru üzerine kendisine% 8 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda 26/07/2016 tarihinde 32.479,00-TL maluliyet tazminatı ödemesi yapılarak ibraname alındığını, davacı … bu ödemeyi yetersiz görerek 29/09/2016 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının giderilmesini isteğini ve yapılan tahkim yargılaması sonucunda verilen 26/12/2016 gün ve 2016/E.28340-K.2016/34312 sayılı uyuşmazlık hakem kararı uyarınca kendisine 7.777,73-TL bakiye sürekli iş göremezlik ödemesi daha yapıldığını, davacının bu defa maluliyet oranının %17,2 olduğunu belirterek talepte bulunduğunu, bu talep üzerine yaptırılan medikal inceleme sonucunda davacıda var olduğu ileri sürülen arazlara göre maluliyet oranının en fazla % 8-13 aralığında olabileceğinin bildirildiği, dolayısıyla aynı kaza ve aynı yaralanmaya ilişkin olarak farklı farklı maluliyet oranları tespit edilmesi nedeniyle söz konusu raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda plakası tespit edilemeyen aracın %100 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucunda davacının %17,2 oranında çalışma gücünü kaybettiğinin usulüne uygun şekilde düzenlenmiş ve geçerli nitelik taşıyan Dokuz Eylül üniversitesince düzenlenen 10/03/2017 günlü raporla belirlendiği, davacıya daha önce %8 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda Güvence Hesabı tarafından yapılan tüm ödemelerin, %17,2 oranına göre hesaplama sonucunda bulunan tazminat miktarından düşülmesi gerektiği görüşünden hareketle hükme esas alınan 16/08/2017 günlü hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda başvurunun kabulü ile 83.454,85-TL sürekli sakatlık tazminatının 04/05/2017 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmiş; Güvence Hesabı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu itiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyetince; itiraz aşamasında temin edilen kusur raporuna göre kazanın oluşumunda davacının %25 oranında kusurlu olduğu anlaşıldığı bu durumda uyuşmazlık hakem heyetince belirlenen tazminat miktarından %25 oranında indirim yapılması gerektiği, dolayısıyla bu yöne ilişen davalı taraf itirazının yerinde olduğu, buna karşılık diğer itirazların yerinde bulunmadığı gerekçesiyle, davalı Güvence Hesabı itirazlarının kısmen kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararının düzeltilmesine, başvuranın talebinin kısmen kabulü ile 62.591,13-TL’nin 04/05/2017 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından alınarak başvurana verilmesine karar verilmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı; davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; davacının maluliyetine ilişkin olarak, birbiri ile çelişen iki farklı maluliyet raporu olduğu, bu durumda raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olmasının kabul edilemez bulunduğu, ayrıca kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının da belirlenmediği, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM sigortası genel şartlarına göre; maluliyete ilişkin belirlemelerin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerektiği, kabule göre de, tazminat hesaplaması yapılırken belirlenen tazminattan önce kusur oranının düşülmesi, sonrasında yapılan ödemelerin güncellenmesi gerekirken, belirlenen tazminattan önce daha önce yapılan ödemelerin güncellenmiş halinin düşülmesi, sonrasında kusur durumunun gözetilmesinin doğru olmadığı ve ayrıca davacı taraf yararına hüküm altına alınan vekalet ücretinin fazla belirlendiği hususlarına yöneliktir.Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen maluliyete dayanılarak açılmış kalıcı iş göremezlik tazminatı isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;1-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir. Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Bilirkişi Kurulu tarafından düzenlendiği anlaşılan 10/03/2017 günlü raporun kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş olması, dosyaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında, hükme esas alınmasında herhangi bir yanılgı tespit edilememiştir. Davacının önceki başvuruları sırasında kendisine yapılan ödemelerin dayanağını oluşturan ve Menemen Devlet Hastanesince düzenlenen 14/07/2015 günlü Engelli Sağlık Kurulu Raporunun hangi yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği belli olmadığından söz konusu bu iki raporun birbiriyle çelişkili olduğundan da söz edilemez. Kaldı ki engel (özür) oranı ile meslekte kazanma gücü kaybı oranının birbirinden farklı kavramlar olup kaza tarihinde yürürlükte bulunan yasal mevzuat ve yargıtay uygulamaları gözetildiğinde hesaplama ve belirlemelerin meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre yapılması gerektiği de açıktır. Bundan ayrı, talep konusu kazanın meydana geldiği tarihten sonra yürürlüğe giren ZMM Sigortası Genel Şartlarındaki düzenlemelerin somut olaya uygulanamayacağı da belirgindir. Ayrıca; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17.maddesinde ” talebi kısmen yada tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” denmektedir. Anılan düzenlemenin davalı lehine – davacı taraf aleyhine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olduğu, davacı yararına – davalı aleyhine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin bulunmadığı açıktır. Bu durumda davacı taraf yararına A.A.Ü.T uyarınca tam ve nispi vekalet ücreti tayin edilmesi de doğru olduğundan davalı Güvence Hesabı vekilinin aşağıda belirtilen husus dışındaki tüm istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.2- Tahkim yargılaması sırasında temin edilen 16/08/2016 günlü hesap bilirkişisi raporunda; davacının, %17,2 maluliyete göre karşılanması gereken kalıcı beden gücü kaybı zararı 127.309,44-TL’olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncellenmiş halinin düşülmesi sonucunda davacıya ödenmesi gereken miktarın 83.454,85 TL olacağı açıklanmış ve hakem heyetince; söz konusu bu rapor doğrultusunda başvurunun kabulü ile 83.454,85-TL’ye hükmedilmiştir.Davalı Güvence Hesabı vekilinin yapmış olduğu itiraz üzerine, itiraz aşamasında temin edilen kusur bilirkişisi raporundaki, davacının kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğuna ilişkin belirleme gözetilerek, itiraz hakem heyetince 83.454,85-TL’den %25 oranında indirim yapılarak 62.591,13-TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir. Oysa sonuç tazminat miktarının belirlenmesine esas doğru hesaplama yöntemi, 127.309,44-TL’den önce %25 kusur indirimi yapıldıktan sonra bulunan miktardan, ödemelerin güncellenmiş halinin düşülmesi şeklinde olmalıdır.( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07/03/2017 gün ve 2015/18011 esas ve 2017/2430 sayılı emsal içtihadı). Bu durumda, belirlenen tazminat miktarından %25 oranında kusur indirimi yapıldığında davacının tazminat alacağı 95.482,08-TL olup, bu miktardan davalı Güvence Hesabının yaptığı güncellenmiş ödeme tutarı olan 43.754,59-TL düşüldüğünde davacının talep edebileceği sonuç tazminat miktarı 51.727,49-TL olup, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince bu miktarın tahsiline karar verilmesi gerekirken, hesaplamada izlenecek yöntemde yapılan hata sonucunda yazılı biçim ve şekilde davacı taraf yararına fazla tazminat miktarına hükmedilmiş olması isabetsiz ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf talebinin açıklanan nedenle kabulü ile HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca tahkim komisyonunca verilen kararın kaldırılarak hatalı olan hususun düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı Güvence Hesabı vekilince, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 02/01/2018 tarih ve 2017/İ.4581-2018/İHK-27 sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise, yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalı sigorta şirketine İADESİNE, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı sigorta şirketi tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,5-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 02/01/2018 tarih ve 2017/İ.4581-2018/İHK-27 sayılı kararının KALDIRILMASINA, 5/1-Başvuranın talebinin kısmen kabulü ile, 51.727,49-TL’nin 04/05/2017 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından alınarak başvuru sahibi … verilmesine; fazlaya ilişen isteğin reddine,5/2-Başvuran tarafından tahkim yargılaması sırasında yapılan 1.251,82-TL başvuru ücreti, 600,00-TLbilirkişi ücreti toplamı olan 1.911,82-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.185,00-TL’sinin takdiren davalı Güvence Hesabından alınarak başvurana verilmesine, kalanının başvuran üzerinde bırakılmasına,5/3-Güvence Hesabı tarafından itiraz aşamasında yapılan1.251,83-TL itiraz başvuru ücreti, 350,00-TL bilirkişi ücreti toplamı olan 1.601,83-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre belirlenen 609,00-TL’sinin takdiren başvurandan alınarak, davalı Güvence Hesabına verilmesine, kalanının davalı üzerinde bırakılmasına,5/4-Başvuran kendini vekille temsil ettirdiğinden 5684 Sayılı Kanunun 30/17 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17/2. maddesi gereğince belirlenen 7.524,50-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak başvurana verilmesine, 5/5-Davalı sigorta şirketi kendini vekille temsil ettirdiğinden 5684 Sayılı Kanunun 30/17 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17/2. maddesi gereğince ret edilen miktar üzerinden 1/5 oranında belirlenen 951,82-TL’nin davacıdan alınarak davalı Güvence Hesabına verilmesine, 5/6-Kullanılmayan gider avansı var ise, talep halinde ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 09/01/2020