Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/519 E. 2019/4210 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/519
KARAR NO : 2019/4210
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2017
NUMARASI : 2014/175 E. – 2017/864 K.
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, 26.01.2013 günü davalı … Ltd. Şti. adına kayıtlı ve diğer davalı …. tarafından kullanılan davalı sigorta şirketine ZMSS sigorta poliçesi ile sigortalı …. plakalı kamyonetin seyir halinde iken kamyonetin yan kapağının koparak davacının eşiyle birlikte seyir halinde olduğu elektrikli bisiklete çarparak davacının ağır yaralanmasına ve ömür boyu sakat kalarak %34 oranında özürlü olmasına sebep olduğu, tüm kusurun davalıda bulunduğu, bu nedenle fazlaya ait hakları saklı tutularak; 100.000 TL maddi, 60.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı … ve … LTd vekili cevap dilekçesi ile, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; manevi tazminatın sigorta teminatı kapsamında olmadığını, 6111 yasa gereğince tedavi giderlerinin SGK’dan talep edilebileceğini, dava tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı sürücü … kazada kusursuz olduğu davalı sürücü …’ın ise tam kusurlu olduğu, davacının yaralanması sebebiyle E cetveline göre meslekte kazanma gücünü %5 oranında kaybetmiş olacağı tedavisinin de üç aya kadar uzayabileceği göz önünde tutularak, Davanın kısmen kabulü ile 16.334,97 TL bedensel kazanma gücü kaybından kaynaklanan tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 8.000 TL manevi tazminatın davalılar .. Ltd. Şti. ve … kaza tarihi olan 26/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili ile davalılar …. Şti. ve .. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının maddi tazminata esas gelirinin hesaplanmasında emekli maaşının göz önünde tutulmadığını, maluliyetinin tam olarak belirlenmediğini, manevi tazminatın ise az belirlendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı … Ltd. Şti. ve … vekili istinaf dilekçesinde; davacının maddi tazminata ilişkin talep ettiği kalemleri açıklamadığını verilen süreye rağmen bu hususun yerine getirilmediğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacının fiilen çalıştığının belirlenemediğini, davalıların lehine eksik vekalet ücretine hükmediliğini, ayrıca görevsizlik kararı nedeniyle ayrı bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 26.01.2013 günü davalı … Ltd. Şti. adına kayıtlı ve diğer davalı … tarafından kullanılan davalı sigorta şirketine ZMSS sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı kamyonetin seyir halinde iken kamyonetin yan kapağının koparak davacının eşiyle birlikte seyir halinde olduğu elektrikli bisiklete çarpması sonucu davacının yaralandığı ve malul kaldığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 1-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. 2- Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut olayda davacının maluliyetine ilişkin olarak ATK 3. İhtisas Kurulunca düzenlenen rapor, olay tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş olup, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 3- Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa kalan sürenin de pasif çalışma devresini oluşturduğu; maluliyet nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulü gerektiği, davacının emekli maaşının kendisine ödenmesi nedeniyle yoksun kaldığı gelir olarak kabul edilemeyeceği, yine davacının fiili çalışmasının SGK kayıtları ve bodro örnekleri ile açıkça anlaşılmıştır. 4- Reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine AAÜT uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Ancak, A.A.Ü.T’de değişiklik yapılmasına dair 07/12/2019 tarihli değişikliğin 2/2 maddesi uyarınca reddedilen maddi tazminat yönünden davalı vekili lehine verilecek vekalet ücretinin davacı lehine verilen vekalet ücretini geçemeyeceği göz önünde tutulduğunda, bu hususun sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır. 5- Görevsizlik kararı üzerine yargılamaya devam olunması üzerinde ayrıca vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında; davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1/b-1 maddesi uyarınca reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin ise kısmen kabulü ile 5 numaralı bentte belirtilen nedenle HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden esas hakkında yeniden hüküm kurulması sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2017 tarih ve 2014/175 E., 2017/864 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-1 maddesi uyarınca REDDİNE, davalılar …. Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf talebinin ise KISMEN KABULÜNE, 1/1- Alınması gerekli 44,40-TLmaktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 1/2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar …. Ltd. Şti. ve … tarafından yatırılan 416,00-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde kendilerine iadesine, 1/3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar …. Ltd. Şti. ve … tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına, 2- Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2017 tarih ve 2014/175 E., 2017/864 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 16.334,97-TL bedensel kazanma gücü kaybından kaynaklanan tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 2/2- Bu tazminata davalılar …. Ltd. Şti. ve … yönünden kaza tarihi olan 26/01/2012 tarihinden, davalı … A. Ş. yönünden ise dava tarihi olan 11/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 2/3- Alınması gereken 1.115,85-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 546,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 569,35-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, 2/4- Maddi tazminat yönünden davacı lehine taktir olunan 1.980,00-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 2/5- Maddi tazminat talebinin reddedilen kısmı üzerinden red sebebi aynı olan davalılar lehine taktir olunan 1.980,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 2/6- Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 8.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … Ltd. Şti. ve … kaza tarihi olan 26/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2/7- Manevi tazminat yönünden alınması gereken 546,50-TL harcın davalılar …. Ltd. Şti. ve … müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, 2/8- Kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden davacı lehine taktir olunan 1.980,00-TL vekâlet ücretinin davalılar … Ltd. Şti. ve… müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2/9- Manevi tazminatın reddedilen kısmi üzerinden davalılar …. Ltd. Şti. ve … lehine taktir edilen 1.980,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Ltd. Şti. ve …’a verilmesine, 2/10- Görevsizlik kararı yönünden davalılar …Ltd. Şti. ve … lehine taktir olunan 1.320,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …Ltd. Şti. ve … verilmesine, 2/11- Davacı tarafça yapılan 1.896,40-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre hesaplanan 288,00-TL yargılama gideri ile davacı tarafça yatırılan 546,50-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 2/12- HMK 333. md. uyarınca davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy çokluğuyla karar verildi.26/12/2019

MUHALEFET ŞERHİ Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile 100.000,00-TL maddi tazminat talebiyle dava açılmış, Mahkemece yapılan yargılama sonunda maddi tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, 16.334,97-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, kabul edilen maddi tazminat miktarı yönünden, kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihi olan 2017 yılı AAÜT gereğince 1.980,00-TL vekâlet ücretine hükmedilmiş, yine maddi tazminat talebinin reddedilen miktarı olan 83.665,03-TL üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine de nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekâlet ücreti olan 1.980,00-TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir. İlk derece Mahkemesince verilen karara karşı gerek davacı vekili gerekse davalılar vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Maddi tazminatın belirlenmesi şekline ve miktarına yönelik olarak yapılan istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesine, maddi tazminat yönünden verilen kararın kaldırılıp yeniden hüküm kurulmasının söz konusu olmamasına göre, ilk derece Mahkemesi karar tarihi olan 2017 yılı AAÜT gereğince kendisini vekille temsil ettiren ve istinaf yoluna başvuran davalılar …. Ltd. Şti. ve … lehine, reddedilen maddi tazminat miktarı olan 83.665,03-TL üzerinden belirlenen 9.448,20-TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, ilk derece Mahkemesi karar tarihi olan 19/07/2017 tarihinin üzerinden 2 yıldan daha fazla bir süre geçtikten sonra 2019 yılı AAÜT 13. maddesinde 07/12/2019 tarihinde yapılan değişikliğin esas alınarak, davalılar lehine, davacı lehine takdir olunan vekâlet ücretinden daha fazla vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı kanaatinde olduğumdan sayın Heyetin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.