Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/517 E. 2019/4004 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/517
KARAR NO : 2019/4004
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2017
NUMARASI : 2014/1157 E. – 2017/503 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİH: 28/11/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili müvekkilinin 08/02/2013 tarihinde Yarımburgaz Kuru Çeşme mevkiinde… plakalı araçta yolcu iken havanın kar yağışlı olmasının da etkisi ile aracın uçuruma düştüğünü ve müvekkilinin ağır yaralandığını davalı … dışındaki tarafların aracın işleteni olarak sigorta şirketinin de sigortacı şirket olarak sorumlu olduğunu iddia ederek müvekkilinin maddi ve manevi zararının giderilmesi talepli davasını açmıştır. Davalı taraflar usul ve esasa ilişkin nedenler belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış alınan raporda davacının 45 gün geçici iş göremezliğinin bulunduğu kalıcı maluliyetinin ise bulunmadığı tespiti yapılmıştır. Akabinde davalı … ile davacı taraf maddi tazminat talepleri yönünden sulh olmuş, davacının maddi zararı giderildiğinden dava konusuz kalmıştır. Bununla birlikte manevi tazminat talebi yönünden davalıların müşterek sorumlulukları dikkate alınarak davacının sosyal ekonomik durumu da göz önünde bulundurularak dosya kapsamına göre takdir edilen 2.000-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı …. Ltd Şti vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu kazada kusurlarının bulunmadığını, yolun buzlu olması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 08/02/2013 tarihinde Yarımburgaz Kuru Çeşme mevkiinde … plakalı araçta yolcu iken havanın kar yağışlı olmasının da etkisi ile aracın uçuruma düştüğünü ve müvekkilinin yaralandığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle kaza tespit tutanağı uyarınca davalı sürücüsünün kusurunun belirlenmesine, davacının yolcu konumunda bulunmasına göre davalının kusura yönelik istinaf talepleri yerinde değildir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davalının yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 136.62-TL harçtan peşin yatırılan 35,90-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 100.72-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalı vekili tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.28/11/2019