Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/515 E. 2019/4182 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/515
KARAR NO : 2019/4182
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/05/2017
NUMARASI : 2015/1351 E. – 2017/345 K.
BİRLEŞEN DOSYA 2016/525 ESAS
DAVA TÜRÜ : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde ZMM sigortalı olan ve davalıların miras bırakanı bulunan … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı araçla, vekil edeni …’in kızı, …’in ise kız kardesi olan …’in içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araca tam kusurlu bir şekilde arkadan çarpması neticesinde meydana gelen 18/07/2010 günlü trafik kazasında destek …’in ve kusurlu araç sürücüsü … hayatını kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve her bir davacı için ayrı ayrı 50.000,00-TL manevi tazminatı davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 14/11/2016 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de maddi tazminata ilişkin istek miktarını toplam 134.598,45-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Mahkemece; iddia, savunma, toplaman deliller, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek davacıların kızı ve kardeşi olan …’in ölümü ile sonuçlanan 18/07/2010 günlü trafik kazasının oluşumunda davalıların miras bırakanı … tam kusurlu olduğu, davacı anne …’in, kızının ölümüyle desteğinden yoksun kalması nedeniyle destek tazminatı talep etme hakkı bulunduğu, buna karşılık davacı …’in kaza tarihinde 52 yaşında, bekar ve kendi geliri bulunan bir kişi olması, ayrıca annesine ait evde kira vermeden yaşaması ve üzerine kayıtlı gayrimenkuller bulunması gözetildiğinde, kardeşinin desteğine ihtiyaç duymadığı, dolayısıyla destek tazminatına ilişkin talebinde haklılık bulunmadığı; kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyo ekonomik durumları, davacıların ölenle yakınlık durumları gözetildiğinde her bir davacı için ayrı ayrı 15.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı görüşünden hareketle;
– Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 23.112,99-TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine; – Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebinin reddine, – Davacı … ve davacı … tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 15.000,00-TL manevi tazminatın ölüm tarihi olan 19/07/2010 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte, adı geçen davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişen isteklerin ise reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacılar vekili ve katılma yolu ile de davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; müteveffa ile aynı yerde oturan ve desteğinden yararlanan davacı … bakımından açılan maddi tazminat davasının reddi karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat miktarlarının da yetersiz bulunduğu hususlarına yöneliktir.1-Katılma yolu ile istinaf isteminde bulunan davalılar … ve … vekili Av. … UYAP’tan gönderdiği 16/01/2018 günlü dilekçe ile istinaf taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiş ve vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu anlaşılmış olduğundan, HMK.m.349/2 hükmü uyarınca adı geçen davalılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davacılar vekilinin istinaf isteğine gelince; 2- Kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevleri bulunmamaktadır. Ancak; bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, yani kardeşler arasında gerçek bakım ilişkisi olduğunda, hayatta kalan kardeş destek tazminatı talebinde bulunabilir. Ne var ki; bir kardeş diğer kardeşe yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek kardeşe nafaka vermekle yükümlü olmasına ilişkin bulunan Türk Medeni Kanununun 364.maddesindeki düzenleme dikkate alındığında; destek tazminatı talep edebilmek için davacının kardeşinin yardımı olmadığında yoksulluğa düşeceğini kanıtlanması gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 31/05/2018 gün, 2018/644E.-2018/5742K. sayılı emsal içtihadı); Somut olayda davacı …’in kendisine ait maaşı ve mal varlığı olduğu gözetildiğinde; destek tazminatı talep etme şartlarının kendisi için gerçekleşmediğinin anlaşılmış olmasına göre; davacı …’in maddi tazminata ilişkin talebinin yazılı biçim ve şekilde reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik tespit edilememiştir. Bundan ayrı, olay tarihi itibariyle göz önünde tutulması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. (Benzer düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesinde de mevcuttur.) Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir.Dava konusu olayda, zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kazada … dışında davalıların miras bırakanı … birlikte aynı aileden olan ve davalıların annesi ve kardeşi bulunan … ve … de ölmüş olması, ayrıca birden çok kişinin de yaralanmış bulunması, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, görülmekte olan davada davalıların sorumlulukları yoluna gidilme nedeni, kazanın her iki taraf için de ağır sonuçlar doğurmuş bulunması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; davacı taraf yararına, davalı taraf aleyhine hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının 22/06/1966 gün 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala uygun bulunmasına göre; davacılar vekilinin yönü amaçlayan istinaf başvurusunun da yerinde olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/05/2017 gün ve 2015/1351 esas ve 2017/345 sayılı kararına karşı davalılar … ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) sayılı bentte açıklandığı üzere; HMK.m.349/2 hükmü uyarınca feragat nedeniyle reddine; davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıların istinaf başvurusunun esası incelenmediğinden, istinaf başvurusu sırasında kendileri tarafından ayrı ayrı ve peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-‘şer TL istinaf karar ve ilam harcının talepleri halinde kendilerine İADESİNE, 3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca istinaf yasa yoluna başvuran ve görülmekte olan davada ihtiyarı dava arkadaşı bulunan davacılardan ayrı ayrı alınması gereken 44.40’şer TL maktu istinaf karar ve ilam harcı toplamı olan 88,80-TL’nin; istinaf başvurusu sırasında davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan toplam 650,87-TL’den düşümü ile kalan 562,07-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacılara İADESİNE, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı …’in maddi tazminata yönelik talebi bakımından HMK.m.361/1 hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, davacıların manevi tazminata ilişkin talepleri bakımından da HMK.m.362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/12/2019