Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/511 E. 2019/4130 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/511
KARAR NO : 2019/4130
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2017
NUMARASI : 2016/731 E. – 2017/1023 K.
DAVANIN KONUSU Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde kasko sigortalı bulunan ve vekil edeni şirkete ait olan … plaka sayılı aracın 09/08/2015 tarihinde … isimli şahsa kiralandığını, ancak kiralama sözleşmesi süresi bitiminde söz konusu aracın teslim edilmediğini, bu nedenle aracı teslim etmeyen kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve kişi aleyhine Bakırköy 43. Asliye Ceza Mahkemesine ceza davası açıldığını, aracın halen bulunabilmiş olmadığına, uğranılan zararın tazmini amacıyla davalı … şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla aracın çalınmasından kaynaklı zarara karşılık olmak üzere şimdilik 9.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden işletilecek ticari faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevabında özetle; davacının, vekil edeni şirket nezdinde kasko sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın kiralandığını, ancak kira süresinin sona ermesine rağmen aracın iade edilmediğini ileri sürerek, uğradığı zararın poliçe kapsamında giderilmesini istemekte olduğunu, fakat taraflar arasında düzenlenen poliçenin Araç Kullanım Amacı Özel Şartı başlıklı maddesinde; motorlu taşıt aracını kiralayan ya da anahtar verilen kişi tarafından çalınması hali ile emniyeti suistimal sayılacak hallerin poliçe teminatı kapsamının dışında olduğunun belirtildiği, bu durumda talebin teminat dışı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; ” (rent a car) araç kiralama alanında faaliyet gösteren davacı şirkete ait aracın kiralandığı şahıs tarafından çalınması nedeni ile davacı yanın kasko poliçesine dayalı olarak davalı … şirketinden tazminat talebinde bulunduğu, Orient genişletilmiş filo kasko sigorta poliçesi kapsamında davacı şirketin maliki olduğu aracın 08/06/2015 – 08/06/2016 tarihlerini kapsayacak şekilde sigorta kapsamına alındığı, poliçe özel şartlarında ise asıl anahtarla çalınma özel şartı başlığı altında emniyeti suistimal hasarlarının teminat kapsamı dışında olduğunun belirtildiği, davacı şirkete ait aracın çalınması olayının emniyeti suiistimal teşkil ettiği noktasında yanlar arasında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, davacı şirketin esas olarak iş bu kapsam dışı hale vaki itirazlarını ileri sürdüğü, davacı yanın dava dilekçesine ek olarak ibraz edebildiği, 7 sayfadan oluşan poliçe kapsamında davalı … tarafından bilgilendirilmeme ve 14 puntodan küçük yazı puntosunun kullanılması ve sözlü olarak bilgilendirilmediği iddialarının davacı yanın (şirket) tacir olmakla TTK 18 maddesi gereğince basiretli bir iş adamı gibi hareket edilmesinin gerektiği ilkesi karşısında hukuki korumadan yoksun kaldığı, (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2017 tarihli 2016/6884 esas, 2017/1161 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere) bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, Türkiye Sigorta Birliği Kasko Sigortası Genel Şartları A.4.4.11 ve A.5.5.6 maddeleri gereğince araç anahtarının ele geçirmesi suretiyle çalınması ve çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucunda oluşacak hasarların ancak ek sözleşme ile teminat altına alınabileceği, taraflar arasındaki poliçede emniyeti suistimal haliyle emniyeti suistimal sayılacak hallerin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğu, söz konusu aracın asıl anahtarının sorumlu olduğu kişi tarafından kendi rızasıyla herhangi bir zorlama, şiddet, tehdit olmaksızın asıl anahtarını teslim edilmesi ile çalınmış olduğu, bu hali ile gerek Türkiye Sigorta Birliği Kasko Sigortası Genel Şartları gerekse tarafların arasındaki poliçenin özel şartları gereğince oluşan hasarın teminat dışında kalmakla davalı … şirketinin hasar ve zarardan sorumlu olmayacağı” görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; talep konusu aracın, kiralık araç niteliğinde olup, genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında sigortalatıldığını, aracın çalınmasının teminat kapsamı içinde bulunduğunu, davalı tarafın özel şartlara göre, aracın kiralandığı kişi tarafından çalınması halinde zararın teminat dışı bırakıldığını ileri sürmesi ve bu savunmaya itibar edilmesi sonucunda, yazılı biçimde karar verildiği, oysa yargılama sırasında açıkça dile getirildiği üzere; poliçeye göre kullanım amacı kiralık, sür kursu aracı olarak belirtilen bir araçla ilgili olarak düzenlenen poliçeye eklenen özel şartlar bakımından vekil edeninin usulüne uygun bir şekilde bilgilendirilmediği, eğer bir bilgilendirme varsa bu hususunun davalı … şirketince kanıtlanması gerektiğini, oysa bu hususun davalı … şirketince kanıtlanamadığı gibi vekil edeninin imzasının bulunduğu bir poliçenin de ibraz edilmediği, bu durumda dayanaklarını oluşturan ve dosyaya sunulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal içtihatları gözetilerek gerekli inceleme ve değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir.Dava; kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak davacı sigortalı tarafından davalı … şirketine karşı açılan maddi tazminat isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Taraflar arasında; davalı … nezdinde Orient Genişletilmiş Filo Kasko Sigorta Poliçesi ile kullanım amacı “Kiralık-hatlı, Sür Kursu Aracı” olarak gösterilerek sigortalanan ve davacı şirkete ait olan … plaka sayılı aracın, davacı şirket tarafından dava dışı 3. bir kişiye kiralandığı, kira süresi sonucunda kiralayan tarafından aracın kiralayan şirkete iade edilmediği, aracın bulunamadığı ve bu nedenle kiralayan ve aracı iade etmeyen kişi hakkında suç duyurusunda bulunarak kişi hakkında ceza davası açıldığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Poliçede, Araç Kullanım Amacı Özel Şartı başlıklı bölümde “İş bu sigorta motorlu kara taşıt aracını kasko sigortası genel şartları çerçevesinde temin eder. Ancak, bu kiralık araç/sürücü kursu aracı olduğu için kiralayan ya da anahtar verilen kişi tarafından çalınması (emniyeti suistimal) hali ile emniyeti suistimal sayılacak hallerin İş bu poliçe kapsamının dışında olduğunu taraflar kabul ederler.” denilmek suretiyle aracın kiralayan kişi tarafından çalınması (emniyeti suistimal) hali teminat dışı bırakılmıştır. Davalı sigortacıda bu düzenlemeye dayanarak uğranılan zararı karşılamaktan kaçınmaktadır. Davacı vekili ise; vekil edeninin bu poliçeyi yaptırmaktaki asıl amacının;aracın kiralık olarak kullanılması nedeniyle, kiralayanın aracı çalması veya zarar vermesi halinde uğranılan zararı temin etmek olduğunu, poliçeye eklenen aracın kiralayan kişi tarafından çalınmasının teminat dışı bırakıldığına ilişkin özel şart yönünden, vekil edeninin dikkatinin çekilmediği, oysa Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.7 maddesi uyarınca bu şekildeki bir düzenlemenin en az 14 punto büyüklüğünde olması gerektiği halde bu zorunluluğa uyulmadığı gibi poliçeye eklenen özel şart konusunda vekil edeninin asgari düzeyde dahi bilgilendirilmediğini, bilgilendirme varsa bunu ispatla yükümlü olanın sigortacı olduğunu, poliçede vekil edenin imzası dahi bulunmadığını, davalı yanın kötü niyetli ve bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle meydana gelen zararın teminat kapsamında sayılması gerektiğini ileri sürmüştür.Dosyada mevcut olan ve davalı … şirketince gönderilen poliçede davacı imzası bulunmamaktadır. Ne var ki davacı şirket; fiilen araç kiralama işiyle iştigal etmekte olup, poliçenin kendisine gönderilmediğini, bu nedenle de poliçeyi görmediğini veya kendisine gönderilen poliçenin söz konusu özel şartı içermediği ileri sürmemiş sadece, özel şartın 14 puntodan küçük olması ve en azından sözlü olarak ayrıca uyarılmaması nedeniyle, sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğine dayanarak görülmekte olan davayı açmıştır. Oysa davacı tacir olup, ilk derece mahkemesince de kabul edildiği üzerine, TTK’nın 18.maddesi gereğince basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadır. Poliçenin düzenlenme tarihinin 05/06/2015 olduğu ve zararlandırıcı eylemin de 12/08/2015 tarihinde meydana geldiği gözetildiğinde, davacı tarafça zararlandırıcı eylem gerçekleşmeden poliçe şartlarına itiraz edilmediği belirgindir. Bu durumda, davacı tarafın poliçe kapsamında büyük puntolarla yazılı bir özel şartı görmediğini, kendisinin bu konuda özellikle uyarılmadığını ileri sürmesi haklı bir iddia niteliğini taşımadığından mahkemenin davanın reddine ilişkin gerekçesi ve takdirinde herhangi bir yanılgı tespit edilemediğinden davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2017 gün ve 2016/731 esas ve 20171023 sayılı kararına karşı davacı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca, istinaf yasa yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılmış olduğu anlaşılan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 8,50-TLmaktu istinaf karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.361/1 hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.19/12/2019