Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/365 E. 2019/4179 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/365
KARAR NO : 2019/4179
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2017
NUMARASI : 2017/7169 D.İş – 2017/7141 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili sigorta tahkim komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … nezdinde ZMM sigortalı bulunan …. plaka sayılı aracın neden olduğu 05/01/2016 günlü trafik kazasında vekil edeni küçüğün yaralanarak maluliyete uğradığını, sigorta şirketine 13/06/2016 tarihinde yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 03/03/2017 günlü rapordan da anlaşılacağı üzere vekil edeninin %7,2 oranında vücut fonksiyon kaybına uğradığını ve iyileşme süresinin 6 ay olduğunun belirlendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 250,00-TL’si geçici iş göremezlik, 250,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin olmak üzere toplam 500,00-TL maddi tazminatın 13/06/2016 tarihinden işletilecek ticari faiziyle davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 14/09/2017 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin istek miktarını 58.953,00-TL’ye, geçici iş göremezlik istek miktarını da 7.805,94-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … vekili cevabında özetle; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına neden olduğu ileri sürülen…. plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde 21/10/2015-21/10/2016 tarihleri arasını kapsar biçimde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, ancak davacının başvuru sırasında ibrazının zorunlu olduğu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında belirtilen belgeleri, ibraz etmemesi nedeniyle, isteğinin karşılanamadığını, eksik belge ile yapılan başvurunun usulüne uygun bir başvuru olmaması nedeniyle, görülmekte olan tahkim davasının usulden reddi gerektiğini; vekil edeninin sorumluluğu yoluna gidilecek olur ise de, kazanın oluşumunda taraf kusurlarının ne olduğu ile sürekli maluliyetin varlığı ve oranını ile tazminat hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarında düzenlenen usul ve şartlara göre yapılması gerektiğini, ayrıca geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin taleplerin poliçenin teminatı kapsamında bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalı … nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 05/01/2016 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında, araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacının yaralanarak %7,2 oranında beden gücü kaybına uğradığı, iyileşme süresinin 6 ay olduğu, benimsenmek suretiyle, PMF Yaşam Tablosu ve prograsif rant yöntemi gözetilerek düzenlenen hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 66.759,09-TL’nin 24/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … AŞ den alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; davalı … vekilinin sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetine yaptığı itirazı üzerine; itiraz hakem heyetince itirazı reddedilmiş, sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı … tarafnıdan istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; maluliyetin varlığının ve oranının belirlenmesinde izlenecek yöntemin ve zarar hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları gözetilerek yapılması gerekirken yetersiz ve geçersiz maluliyet raporu ve PMF Yaşam tablosunun baz alınmasıyla düzenlendiği anlaşılan aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının doğru olmadığı ve davacı taraf yararına belirlenen vekalet ücretinin de hatalı bulunduğu hususlarına yöneliktir.Dava; trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı beden gücü kaybı zararının giderilmesi isteğine ilişkindir. Görülmekte olan davada, trafik kazasının 05/01/2016 tarihinde meydana geldiği ve davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçenin düzenlenme tarihinin de 21/10/2015 olduğu anlaşılmaktadır.14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.Bu durumda, davalı … şirketinin sorumluluğun dayanağını ve kapsamını belirleyen trafik sigortası poliçesinin ayrılmaz bir parçası olan, genel işlem koşulu niteliği de taşımayan ve Hazine Müsteşarlığı tarafından düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının kapsamı tüm taraflarca bilindiğinden ve poliçenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda maddi tazminatların nasıl hesaplanacağı ve hesap yönteminin ne olacağına dair açık bir düzenleme bulunmadığından; policenin düzenlenme tarihi itibariyle işletenin hukuki sorumluluğunu poliçe ve genel şartlar kapsamında üstlenen sigortacıya karşı yöneltilen davalarda hesaplama ve değerlendirmelerin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlardaki esaslara göre yapılması gerektiği konusunda duraksamamak gerekir. Sürekli sakatlık teminatı ilgili genel şartların A.5/c maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:3’te sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Ek:3 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, sürekli sakatlık tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca genel şartlar A:5/c maddesinde, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, Sakatlık Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınacağı belirtilmiştir. Davacının kalıcı sakatlığına ilişkin olarak hükme esas alınan ve Ankara Üniverisesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 03/03/2017 tarihli raporun Sakatlık Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Mevzuat doğrultusunda değil “11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre hazırlanmış olduğu, raporda ayrıca; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik esas alınarak hazırlanacak sağlık kurulu raporunun ise şahısta 05/01/2016 tarihindeki trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmalarla ilgilenen klinik branşların uzman hekimlerinden oluşacak sağlık kurulundan alınması gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla hükme esas alınan rapor bu haliyle yetersiz ve geçersiz rapor niteliği taşıdığından söz konusu bu raporun esas alınması sonucunda, yazılı biçim ve şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, aynı zamanda TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılarak genel şartlarda belirtilen hesaplama yöntemine göre, sürekli sakatlık tazminatı hesaplaması yapılması gerekirken, önceki uygulamalara ilişkin bulunan PMF 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant formülüne göre hesaplama yapılması da doğru olmamıştır. Açıklanan nedenle, yukarıda açıklanan şekilde, usulüne uygun bir biçimde düzenlenmiş maluliyete ilişkin rapor alınması ve ondan sonra genel şartlardaki hesaplama yöntem ve şekli kullanılarak davacının uğradığı sürekli sakatlık zararının kapsam ve miktarının belirlenmesi gerekirken, bunların yapılmamış olması hali, HMK.m.353/1-a/6 hükmündeki hali oluşturacağından, sigorta şirketi vekili tarafından yapılın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılması, kaldırma gönderme gerekçesi gözetildiğinde yukarıda açıklanan husus dışında kalan sair istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak davacı … dosya içerisinde bulunan kayıt ve belgelere göre, 05/11/2000 doğumlu olup, 05/11/2018 tarihinde istinaf aşamasında reşit hale gelmiştir. Bu durumda, davacının 05/11/2018 tarihinden sonra yargılamayı kendisi ya da kendisi adına verdiği bir vekaletnameyle vekili aracılığıyla sürdürmesi gerektiğinden. Tahkim Komisyonunca yeniden yapılacak yargılamada bu hususun da gözetilmesi ve açıklanan duruma göre işlem yapılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜ ile, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 21/11/2017 gün ve 2017/İ.4607-2017/İHK.4758 sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA;2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem, değerlendirme ve yargılama yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE, kaldırma-gönderme gerekçesi dikkate alındığında davalı … vekilinin yukarıda açıklanan hususlar dışında kalan diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu ve 1109,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca yeniden yapılacak yargılama sonunda verilecek hükümle birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 26/12/2019