Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/3459 E. 2018/1658 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3459
KARAR NO : 2018/1658
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2018
NUMARASI : 2018/7153 – 2018/7153
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili sigorta tahkim komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı otobüsün 26/10/2013 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda vekil edenin en az %17,2 oranında sakat kaldığını, teminat bedelinin 175.000,00-TL olduğunu, davalı … şirketine yapılan başvurunun ise sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 30.100,00-TL tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 08/08/2016 havale günlü ıslah dilekçesi ile de istek miktarını 42.000,00-TL ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi vekili cevabında; 26/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, daimi sakatlık teminatının 175.000,00-TL olduğunu, davacını başvurusunu dayanak yaptığı 9 Eylül Üniversitesinden alınan 17/11/2015 tarihli raporda belirtilen hususları ve maluliyet oranını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacıda var olduğu ileri sürülen sakatlıkların söz konusu kaza nedeniyle meydana gelip gelmediğinin belirli bulunmadığını, kaldı ki davacının vekil edeni şirkete yaptığı başvuru sırasında dayandığı Merkez Efendi Manisa Devlet HAstanesi ait %33 oranında malul kaldığını gösteren rapora İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde yaptıkları itiraz üzerine İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 07/11/2014 gün 5223-2444 sayılı sağlık kurulu raporunda davacının özür oranını %0 olarak tespit edildiğini, davacının tahkim komisyonuna başvuru sırasında dilekçesine eklediği, 9 Eylül Üniversitesinden alınmış raporun meslekte kazanma gücünün kaybını gösteren bir rapor olduğu, Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası kapsamında istenilecek tazminatın meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre değil, poliçe genel şartlarının A.3.2 maddesinde belirtilen uzuv kayıplarına göre belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalı … nezdinde Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı bulunan aracın karıştığı kazada yaralanan davacının tahkim yargılaması sırasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan 29/07/2016 gün 994 sayılı Adli Sağlık Kurulu Raporu uyarınca %24 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, teminat limitinin 175.000,00-TL olduğu, teminat limitinin %24 oranında davacının tazminat isteği bakımından hak sahibi bulunduğu benimsenmek suretiyle, davanın kabulüne ve 42.000,00-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 16/03/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalı … şirketinden alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, sigorta şirketinin sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetine itirazı üzerine, itirazın reddine karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/535 esas 2017/855 karar sayılı kararı ile ” davacının Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Poliçesi kapsamında talep hakkının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri olmayan, meslekte kazanma gücünün kaybına ilişkin maluliyeti gösterir rapor doğrultusunda, karar verilmesi yerinde bulunmamaktadır. Bu nedenle tahkim komisyonunca açıklanan bilgiler ışığında davacıda var olduğu ileri sürülen sakatlıkların kaza ile ilgisini de irdeleyen Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Poliçesi kapsamında talep hakkı bulunup bulunmadığını belirleyen anılan cetvelde açıklanan şekilde, tazmini gerektiren bir sakatlığın olup olmadığının Üniversitelerin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri arasından seçilecek uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile tespit edilmesi ve ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması” gerekçesiyle HMK.m.353/1-a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İtiraz hakem heyeti tarafından yeniden verilen kararda ise; İtiraz hakem heyeti tarafından verilen süreler içerisinde davacının kaldırma gerekçesine uygun olarak rapor ibraz etmediği gibi rapor alınması için girişimde de bulunmadığı gerekçesiyle itirazın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararın verilmesinden sonra maluliyete ilişkin rapor tahkim komisyonuna posta yoluyla ulaşmıştır.
Davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 9 Eylül Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından davacının %6 oranda sakat kaldığına ilişkin tespitinin yapıldığını, bu raporun usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının maluliyetinin üç kişilik adli tıp uzmanı tarafından belirlenmesi için kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.
İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile yapılan sınırlı incelemede; Dava Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olan aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle oluşan sakatlanma savına dayanılarak bu poliçe kapsamında açılmış tazminat isteğine ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairsinin 2017/535 esas 2017/855 karar sayılı kararı uyarınca sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyeti tarafından davacıya bu karara uygun olarak düzenlenmiş raporu sunması için süre verildiği ancak yasal süre ve alınan toplam 6 aylık ek sürede elindeki mevcut raporu sunarak bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu itibarla sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyeti tarafından artık yasal süreler içerisinde karar verme olanağı kalmadığı anlaşıldığından 5684 sayılı yasanın 30/16 ve HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 24/09/2018 gün ve 2016.İ /3027 E. KİT/2018-162 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili tarafından peşin olarak yatırılan 35,90- TL maktu karar ve ilam harcının talep helinde davacıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.27/12/2018