Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/3376 E. 2018/1574 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3376
KARAR NO : 2018/1574
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2018
NUMARASI : 2017/688 E., 2018/720 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 31/05/2017 tarihinde davalı …nin kullanmakta olduğu …. plâkalı ticari taksinin davacı …ya çarpması şeklinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle davacının malûl kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminat ile davacı … için 60,000,00-TL, davacı eş …için 20,000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Davacının sigorta şirketine başvuru yapmadan dava açtığını belirterek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalıla davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece; 2918 sayılı kanunun 14/04/2016 tarih ve 6704 Sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97.maddesi gereğince, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun dava şartı olduğu, davacı tarafından dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, bu anlamda davacının başvuru şartlarını yerine getirmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; sigortaya başvurunun dava şartı olarak kabul edilmesi halinde bunun tamamlanabilir bir dava şartı olduğu, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir.
Yapılan değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMSS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacak olup yasa ile özel bir dava şartı getirilmiştir.
Olayda, dava tarihi olan 27/07/2017 itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yapılmadığı sabittir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Mahkemece, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı kabul edilmiş ise de; davacı vekiline davalı sigorta şirketine eksik olduğu belirtilen bilgi ve belgeleri sunup başvurmak suretiyle bu eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir.
HMK’nın 115/2. maddesine aykırı şekilde tamamlanabilecek nitelikteki dava şartının tamamlanması için davacıya kesin süre verilmeksizin, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
İlk derece mahkemesince, davalı sigorta şirketine karşı açılan dava yönünden tamamlanabilecek dava şartının yerine getirilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmeksizin karar verilmesi nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın gereği için Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2018 tarih ve 2017/688 E., 2018/720 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince, yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılması ve sonrasında oluşacak duruma göre karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3- Davacılar tarafından her iki davacı için ayrı ayrı peşin olarak yatırılan 35,90-TL olmak üzere toplam 71,80-TL karar ve ilam harcının istek halinde davacılara iadesine,
4- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5- İstinaf yargılaması sırasında dosya üzerinden karar verilmiş olmakla vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/12/2018