Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/337 E. 2018/183 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/337
KARAR NO : 2018/183
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2017
NUMARASI : 2017/469 E., 2017/1060 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DOSYA
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/471 E., 2017/497 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/02/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesin ile; dava dışı 3.kişi (davalının sigortalısı) … ait … plakalı aracın … ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, anılan kaza nedeni ile … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi 3.kişi … tarafından müvekkiline temlik edildiğini, kaza nedeni ile müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini ve bağımsız eksper tarafından değer kaybının 5.320,00-TL olarak tespit edildiğini, ayrıca 354,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, taraflarınca davalı sigorta şirketine değer kaybının ödenmesi için 10.04.2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak sigorta şirketince herhangi bir cevap verilmediğini ve ödeme yapılmadığını belirterek, kaza nedeni ile oluşan değer kaybı için 5.320,00-TL ve bunun tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı 354,00-TL olmak üzere toplam 5.674,00-TL tutarın şimdilik 654,00-TL’sinin ( 354,00-TL ) tutarındaki kısmı ekspetriz ücreti ve 300,00-TL tutarındaki kısmı şimdilik değer kaybı alacağı olmak üzere) ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili dosya ile birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/471 Esas, 2017/497 Karar sayılı dosyasındaki dava dilekçesi ile; dava dışı 3.kişi (davalının sigortalısı) ….Tic.Ltd.Şti’ye ait … plakalı aracın 26.04.2015 tarihinde .. ait .. plakalı araca çarpması şeklinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi 3.kişi … tarafından müvekkiline temlik edildiğini, kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybının bağımsız eksper tarafından 3.500,00-TL olarak tespit edildiğini, eksperlik hizmeti nedeni ile müvekkilinin 354,00-TL ödediğini belirterek; 3.500,00-TL değer kaybından şimdilik 300,00-TL’Lik kısmı ile 354,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 654,00-TL alacağın ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili asıl ve birleşen dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; asıl davaya konu kazanın 06.04.2015, birleşen davaya konu kazanın ise 26.04.2015 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında 2 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra 22.05.2017 tarihinde açılan huzurdaki davadaki taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının asıl ve birleşen dava bakımından temlik alacağı sebebi ile aktif husumet ehyiletinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, asıl hak sahibi tarafından akdedilmeyen geçersiz temlik sözleşmesine dayanılarak hak iddia edilemeyeceğinden, huzurdaki asıl davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, her iki dava bakımından da sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, her iki davaya konu olan araçlarda değer kaybının oluşup oluşmadığının tespit edilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılması gerektiğini belirterek açılan davaların esas yönünden de reddine karar verilmesini istediklerini belirtmiştir. Mahkemece asıl davanın, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından dava şartı noksanlığından reddine, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf sebepleri; asıl davada kazaya karışan … plâkalı araç maliki … tarafından her türlü motorlu ve motorsuz araçlarla ilgili tüm işlemleri yapmaya Beşiktaş …. Noterliğinin 30/05/2011 tarih ve … yevmiye no’lu vekâletnamesinde … vekil olarak tayin edildiği, … tarafından da araçta meydana gelen değer kaybının tahsili talebinin düzenlenen temlik sözleşmesi ile davacıya temlik edildiği, vekâletname ve temliknamenin kanunun aradığı şartları haiz olmasına rağmen asıl davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, birleşen davada kaza tarihinin 26/04/2015 olduğu, değer kaybı zararının tahsili talebiyle 10/04/2017 tarihinde sigorta şirketine ihtarname gönderildiği, sigorta şirketine başvuru yapılması nedeniyle zamanaşımının durması nedeniyle zamanaşımı süresi dolmadan açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Asıl dava ile birleşen dava 06/04/2015 ve 26/04/2015 tarihlerinde meydana gelen kazalarda hasara uğrayan araçların değer kaybı zararı ve değer kaybının belirlenmesi için yaptırılan ekspertiz ücretlerinin davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır. 1)Asıl davada davacı taraf kazaya karışan ve maliki … olan … plâkalı araçta meydana gelen değer kaybı ile ekspertiz ücretini talep etmiştir. Davacı taraf … tarafından düzenlenen Beşiktaş …. Noterliğinin 30/05/2011 tarih ve…. yevmiye no’lu vekâletnamesi ile … vekil olarak tayin edildiği, … tarafından da temlikname ile araçtaki değer kaybı ve diğer taleplerin kendisine temlik edildiğini ileri sürmektedir. Ancak Beşiktaş … Noterliğinin 30/05/2011 tarih ve … yevmiye no’lu vekâletnamesi incelendiğinde … plâkalı araçta meydana gelmiş veya gelecek değer kaybı zararı ile ekspertiz ücretinin tahsili talebiyle ilgili olarak …. vekil tayin edildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığı gibi, vekil olunan … temlik yetkisi verildiğine dair bir düzenleme de yer alamamaktadır. Dolayısıyla davacı ile … arasında temlik sözleşmesi düzenlenmiş ve … plâkalı araçtaki hasar nedeniyle meydana gelen değer kaybı ve diğer talep hakları davacıya temlik edilmiş ise de bu temlike esas teşkil eden vekâletnamede araç değer kaybı ve ekspertiz ücreti talep hakkı hususunda … vekil tayin edilmediğinden, bu hususlar ile ilgili olarak … davacıya yapmış olduğu temlik de geçerli bulunmamaktadır. Değer kaybı ve ekspertiz ücreti talep hakkı davacıya temlik edilmediğine göre davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından mahkemece davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinde usûl ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 2 )Dosya ile birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/471 Esas sayılı dosyasındaki kaza tarihi 26/04/2015’tir. 2918 sayılı KTK 109/1. maddesine göre motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrayacaktır. Davacı taraf 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 10/04/2017 tarihinde davalı sigorta şirketine ihtarname yoluyla başvuru yaptığını belirtmektedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/01/2017 tarih ve 2015/12222 Esas, 2017/148 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere davacının sigorta şirketine başvurduğu tarih ile sigorta şirketinin cevap yazısının davacıya tebliğ edildiği tarih arasında zamanaşımı duracaktır. Dosya kapsamında sigorta şirketince davacı tarafça yapılan başvuru üzerine herhangi bir cevap verilmediği anlaşılmaktadır. 2918 sayılı KTK’nın 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97. maddesine göre sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en genç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması halinde zarar gören dava açabilecektir. Bu hüküm dikkate alındığında davacının sigorta şirketine başvuru tarihi olan 10/04/2017 tarihinden itibaren 15 gün süre ile zamanaşımı duracak, zamanaşımının durma süresi sonrasında 26/04/2017 tarihinden itibaren 15 gün içerisinde davasını açması gerekecektir. Bu haliyle dava açma süresi 11/05/2017 tarihi itibarıyla sona ermektedir. Davacı taraf ise zamanaşımını süresinin durması ve sonrasında yeniden işlemeye başlaması sonucu yeniden belirlenecek olan zamanaşımı süresi dolduktan sonra 22/05/2017 tarihinde davasını açmış bulunmaktadır. Zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde usûl ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Bu nedenlerle davacı vekilinin gerek asıl davada verilen karara karşı, gerekse birleşen davada verilen karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK/353-1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- Usul ve yasaya uygun bulunan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2017 tarih ve 2017/469 E., 2017/1060 K. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- İstinaf karar harcı peşin olarak yatırılmış olmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/02/2018