Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/321 E. 2019/3877 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/321
KARAR NO : 2019/3877
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2017
NUMARASI : 2015/383 E.- 2017/1165 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/11/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı olan davalı …’ın sürücüsü, diğer davalı …’nin işleteni bulunduğu … plaka sayılı aracın, 28/12/2013 tarihinde … plaka sayılı minibüse çarpması sonucunda gerçekleşen trafik kazasında, minibüs içinde yolcu olarak seyahat etmekte olan ve vekil edenlerinin kızı bulunan …’ın hayatını kaybettiğini, sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda vekil edenlerine bir miktar ödeme yapılmış ise de bu ödemelerin yetersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.000,00-TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 3.000,00-TL maddi, her bir davacı için ayrı ayrı 300.000,00-TL olmak üzere toplam 600.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, UYAP’tan gönderdiği 11/01/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de cenaze ve defin giderlerine ilişkin istek miktarını 4.095,00-TL’ye, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin istek miktarını da toplam 786.157,18-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalılar … ve … Ltd.Şti.vekili cevabında özetle; kazanın oluşunda …’a atfedilen tam kusuru kabul etmediklerini, zira kazanın yol kusurundan meydana geldiğini ve talep edilen manevi tazminat miktarının da çok fazla olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; kazaya neden olduğu ileri sürülen aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, bu nedenle manevi tazminat talepleri bakımından sigortacının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kaza nedeniyle yapılan başvuru üzerine davacı tarafa ödeme yapılarak ibraname alındığını, dolayısıyla başkaca bir sorumluluğun kalmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporu, Muğla 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan 2014/45 esas sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosya kapsamında alınan kusur bilirkişisi raporu, ceza yargılaması sonucunda verilen mahkumiyet kararı ile tüm dosya kapsamı gözetilerek; kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü davalı …’ın tam kusurlu olduğu benimsenmek suretiyle, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda,”1-Dava ve ıslahen arttırılan davanın kısmen kabulüne, davacı … için hesaplanan 308.593,50 TL ( davalı … şirketi 106.842,39 TL yönünden sorumlu olmak kaydıyla) destek tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tazminata davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. Yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … şirketi yönünden 27/02/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazla talebin reddine,2- Davacı … için hesaplanan 273.947,28 TL ( davalı … şirketi 96.774,01 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) destek tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tazminata davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. Yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … şirketi yönünden 27/02/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazla talebin reddine,3- Davacıların cenaze gideri talebinin kabulü ile 4.095,00 TL’nin davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,4- Davacıların manevi tazminat istemlerinin davalı … şirketi dışında kalan davalılar yönünden kısmen kabulüne, davacılardan her biri için 60.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla talebin reddine,5- Davacıların davalı … şirketine yönelik manevi tazminat istemlerinin reddine, ” karar verilmiştir.Karara karşı, davalılar … ve … Ltd.Şti vekili ve katılma yolu ile de davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalılar vekilinin istinaf nedenleri; hesaplamaya esas alınan gelirin ve kusur durumunun hatalı belirlendiği, bu nedenle de hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok fazla bulunduğu hususlarına ilişkindir.Davacılar vekilinin istinaf nedenleri ise; vekil edenleri yararına belirlenen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğuna yöneliktir.Dava trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; mütefeffanın kaza tarihinde serbest tiyatro, dizi ve film oyuncusu olarak çalıştığı, ayrıca seslendirme de yaptığı anlaşıldığından; bu nitelikteki bir kişinin gerçek gelirinin asgari ücret düzeyi üzerinde olduğunun kabul edilmesi sonucunda, dinlenen tanık beyanları, Oyuncular Sendikası tarafından gönderilen cevabı yazı, kolluk tarafından yapılan sosyo ekonomik durum araştırması, ölenin bağlı olduğu kast ajansı tarafından gönderilen cevabi yazılar ile ölenin dosyaya yansıyan sosyal durumu dikkate alınarak; gelirinin en az 7.000-TL olacağı varsayımından hareketle yapılan belirleme ve değerlendirmeye esas hesap bilirkişisi raporunun hükme esas alınmasında da herhangi bir isabetsizlik olmadığına; ayrıca, görülmekte olan dava dosyası kapsamında temin edilen ve İTÜ Makina Fakültesinde görevli Prof.Dr…. tarafından düzenlenen 26/12/2016 günlü kusur raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi, söz konusu bu rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin, kaza nedeniyle görülen ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası ile kaza tespit tutanağındaki belirlemelerle de örtüşmesi ve davalı sürücünün kazanın oluş şekli bakımından yaptığı itirazların da raporda değerlendirilmiş olması karşısında bu raporun da hükme esas alınmasında bir yanılgı bulunmadığına göre; davalıların bu yönlere ilişen istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.Tarafların mahkemece belirlenen manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazlarına gelince; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kazada davalı tarafın tam kusurlu, yolcu konumunda olan davacının kusursuz oluşu, ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç bulunuşu, ölenin yaşı, davacılarla yakınlık derecesi, paranın alım gücü, belirlenen manevi tazminatların miktarı ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; ölümle sonuçlanan haksız bir eylem sonucunda davacı anne ve baba bakımından takdir edilen manevi tazminat miktarları yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun bulunmasına göre; davalılar vekili ile davacılar vekilinin hüküm altına alınan manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarının yersiz olduğu sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2017 gün ve 2015/383 esas ve 2017/1165 sayılı kararına karşı davacılar vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca, istinaf yasa yoluna başvuran ve görülmekte olan davada ihtiyari dava arkadaşı konumunda olan davacılardan ayrı ayrı alınması gereken 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcıdan davacı … tarafından peşin olarak yatırılmış olduğu anlaşılan 31,40-TL’nin düşümü ile kalan 13,00-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının davacı …, 44.40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının davacı …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 48.270,29-TL nispi istinaf karar ve ilam harcıdan, davalılar tarafından peşin olarak yatırılmış olduğu anlaşılan 12.068,00-TL’nin düşümü ile kalan 36.202,29-TLnispi istinaf karar ve ilam harcının davalılar … ve …’n den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.361/1 hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 14/11/2019.