Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/320 E. 2019/4157 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/320
KARAR NO : 2019/4157
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2016
NUMARASI : 2015/44 E. – 2016/900 K.
DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 28/02/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 20.000,00-TL maddi, 100.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan(sigorta şirketinin sadece maddi tazminattan sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi ile; mahkemenin yetkili olmadığını belirterek, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; trafik poliçesindeki limitler ve sigortalısının kusuru oranında sorumluluklarının bulunduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davaya dahil edilen müteveffa davalı … mirasçıları vekili cevap dilekçesi ile; davacının kalıcı bir özrünün bulunduğuna dair dosyada bir belgenin bulunmadığını, maddi zararıın tanzimi için SGK ya başvuru yapılmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, maluliyete ilişkin olarak temin edilen ATK raporu, kusur ve hesap durumuna ilişkin rapor doğrultusnda; “1-Davanın kısmen kabulü ile, Davacının, iş göremezlik nedeni ile uğradığı, 490,80 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş. yönünden 02/01/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 06/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacının, manevi tazminat talebi kapsamında 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve müteveffa … mirasçıları … ve … yönünden 06/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; ATK raporu ile davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığı, iyileşme süresinin 3 hafta olduğu tespit edilmişse de davacının 6 aydan daha uzun süre normal hayatına dönemediği, raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığı, ATK ilgili ihtisas dairesinden yeniden rapor alınması gerektiği, davacının balık restaurantlarında mesul müdür ve işletme müdürü olarak çalıştığı, gelirinin asgari ücretten daha fazla olduğu, tazminatın hesaplanmasında esas alınan gelirin hatalı olduğu, manevi tazminat miktarının düşük olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 02/03/2016 tarihli ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu ile 08/08/2016 tarihli kusur ve hesap durumuna ilişkin raporun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, bu raporların hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, kaldı ki gerek ATK raporunun gerekse kusur ve hesap raporunun davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen raporlara karşı süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle HMK 281. maddesi gereğince raporların davacı yönünden kesinleşmiş olmasına, aynı zamanda HMK’nın 357/1 maddesi hükmü uyarınca, yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülmesinin de mümkün bulunmamasına, davacı tarafça davacının gelirine ilişkin resmi bir belgenin dosyaya sunulmamasına, davacı tarafça dosyaya sunulan … Turizm adlı işyerinin kaşesi bulunan 10/02/2012 tarihli yazının tek başına davacının gelirini ispata yeter bir belge niteliğinde bulunmamasına, bu nedenle hesap bilirkişisi tarafından davacının gelirinin asgari ücret olarak esas alınıp hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının sürekli maluliyetinin bulunduğuna yönelik dosyaya herhangi bir delil sunulmamış olmasına, dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacının sürekli maluliyetinin bulunmaması, iyileşme süresinin 3 hafta olarak tespit edilmesi, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması hususları gözönünde bulundurularak 6098 sayılı TBK 56/1 ve TMK 4. maddesi gereğince takdir hakkı kullanılmak suretiyle belirlenen manevi tazminat miktarının düşük olmamasına göre; davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2016 tarih ve 2015/44 E. – 2016/900 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 44,40-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.26/12/2019