Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/3165 E. 2021/13 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3165
KARAR NO: 2021/13
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04/07/2018
NUMARASI: 2016/1079 E., 2018/780 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; 08.08.2007 tarihinde, davalının trafik sigortası teminatı altındaki, dava dışı sürücü …’nin yönetimindeki … plakalı aracın davacının eşi …’a orta refüj üzerinde çarparak ölümüne neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nin kusurlu olduğunu, davacının eşinin vefatından dolayı desteğinden yoksun kaldığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 100 TL destekten yoksunluk tazminatının, kaza tarihi 08.08.2007 itibariyle avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili; davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirket tarafından davacıya 18/02/2008 tarihinde 68.290,36 TL ve 21/02/2008 tarihinde 972,10 TL ödeme yapıldığını, müvekili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava hukuki niteliği itibariyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir. Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;davanın trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olduğu, 08.08.2007 tarihinde davalı … şirketine sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsü …nin kullandığı araç ile davacının eşi yaya …a çarptığı ve aynı gün davacının eşinin hayatını kaybettiği, araç sürücüsünün KTK 52/b ve Yönetmeliğin 101/b maddesine göre %100 kusurlu olduğu kusurun Bulancak Asliye Ceza Mahkeseince alınan 27.12.2007 tarihli raporlada uyumlu olduğu, davacının eşinin yaşı, sosoyal ekonomik durum ve davacının yaşı gözönünde bulundurularak alınan rapora göre davacının toplam zararının 167.035,30 TL olduğu, ayrıca müteveffanın kızınında destekten yoksun kalması nedeni ile zararının 1.609,65 TL olduğu, kaza tarihi itibarı ile poliçe limitinin 80.000,00 TL olması nedeni ile davacı zararının 79.236,43 olmacağı, davalı … tarafından davacıya kazadan sonra 12.02.2008 tarihinde 68.290,36 TL ödeme yapıldığı ödeme tarihi ile rapor tarihi arasında yapılan güncelleme ile alacak miktarından ödenen bedelin düşülmesi ve güncelleme bedeli ile davacının talep edebileceği bir alacak bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle ” davanın reddine” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine dair karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri: Bilirkişi raporuna itiraz etmelerine rağmen itirazlarının reddine karar verilmesi ve eksik olan bu raporunun hükme esas alınarak karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğuna ilişkindir. İstinaf edenin sıfat ve istinaf nedenleri ve kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede: Dava, 08.08.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaya olan ve davacının eş ve desteğinin ölümü nedeniyle kazaya neden olan aracın ZMM sigortacısı aleyhine açılmış destekten yoksunluk tazminatı talebine ilişkindir. Mahkemece alınan 12/03/2018 tarihli uzman bilirkişi raporunda ” Kazanın meydana gelmesinde davalıya ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın sürücüsü …’nin %100 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile PMF 1931 tablosuna göre ölen desteğin muhtemel destek süresi bulunmak ve ölen desteğin önceki kazancına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından kazancının asgari ücret olduğunun kabulü ile desteğin ölümü ile geriye eşi ve bir kızını bıraktığı, diğer çocuklarının destek alma yaşını geçtiği de belirtilerek eş ve kızına destek payı ayrılmak ve davacıya davalı … tarafından daha önce yapılan ödemeler de güncellenmek suretiyle tazminat hesabı sonucunda, davacının isteyebileceği destekten yoksunluk tazminatı miktarının 79.236,43 TL olduğu, bu miktardan davalının yaptığı (68.290,36 TL+ 972,10 TL) ödemeler güncellendiğinde bu ödemelerin tenzili sonucunda bakiye bir tazminat alacağının bulunmadığı” bildirilmiş; davacı vekili bu rapora itiraz etmiş ise de mahkemece, itiraz yerinde görülmeyerek bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, özellikle hükme esas alınan 12/03/2018 günlü bilirkişi raporunda PMF 1931 tablosunun esas alınarak davacının destek alma süresinin ve destek payının doğru tespit edilerek ve davalı … şirketince daha önce yapılan ödemeler güncellenmek suretiyle hesaplama yapılmış olmasına, ödemelere ilişkin herhangi geçerli bir ibraname de ibraz edilmemesine ve hükme esas alınan bilirkişi raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya ve oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b/1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/07/2018 gün ve 2016/1079 E.- 2018/780 K. sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK m. 353/1-b/1 gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59.30 TL harçtan peşin yatırılan 35,90-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 23,40 TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik HMK.nun 361/1.madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/01/2021