Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/3151 E. 2020/3978 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3151
KARAR NO: 2020/3978
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2018
NUMARASI: 2014/957 E. – 2018/662 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı aracın, karşıdan karşıya geçmekte olan vekil edeni küçük …’e çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında küçüğün ayağının kırıldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı … için kalıcı iş gücü kaybı zararına karşılık olmak üzere 100,00-TL maddi ve 40.000,00-TL manevi, davacı anne ve baba için de ayrı ayrı 10.000,00-TL manevi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevaplarında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun davacı küçükte olduğu, davalı tarafa atfedilecek bir kusur bulunmadığı, bu durumda oluşan zararlar bakımından davalıların sorumluluğu yoluna gidilemeyeceği gerekçesiyle davacılar tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talepli davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili ile katılma yolu ile de davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; kazanın oluş şekli gözetildiğinde, davalı tarafın hiç kusurunun olmadığı kabul edilemez bulunduğu halde, 23/01/2017 günlü yetersiz kusur raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığı, kabule göre de davalı … şirketine yönelik olarak manevi tazminat talepleri olmadığı halde, davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinden yararlandırılmış olmasının da hatalı bulunduğuna ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri ise; reddedilen maddi tazminat talebi açısından AAÜT hükümlerine göre tam vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken sadece 100,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, ayrıca görülmekte olan dava bakımından davacıların ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunmaları nedeniyle, reddedilen her bir maddi tazminat bakımından ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, tek vekalet ücreti ile yetinilmiş olmasının da isabetsiz olduğuna yöneliktir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle görülmekte olan dava dosyası kapsamında temin edilen ve konusunda uzman olduğu anlaşılan bilirkişiler tarafından düzenlenen 23/01/2017 günlü kusura ilişkin heyet raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve söz konusu bu rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin olayla ilgili olarak Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek beraatla sonuçlandırılan 2014/562 E., 2014/284 Karar sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosya kapsamından ATK Trafik İhtisas Dairesinde düzenlenen raporla örtüşmesi ve ceza yargılaması sonucunda verilen sanık … hakkında verilen beraata ilişkin kararın, Yargıtay denetiminden de geçerek 06/06/2017 tarihinde kesinleşmiş olması karşısında 23/01/2017 günlü kusur bilirkişisi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, dava dilekçesindeki açıklamalara göre davacıların maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerini tüm davalılara yönelttikleri açıklandığına göre davalı … şirketinin hüküm altına alınan vekalet ücreti bakımından diğer davalıdan ayrılmamış olmasında bir yanılgı bulunmadığına göre davacılar vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı … vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazlarına gelince; davacılar vekilince vekil edeni küçük …’in kaza sonucunda bedensel zarara dayanılarak talep etmiş olduğu maddi tazminat miktarı 100,00-TL olduğundan ve maddi tazminatın tamamı reddedildiğinden ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 hükmü gözetilerek; 100,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik tespit edilemediğinden bu yöne ilişen davalı taraf istinaf itirazı yersizdir. 3-Ne var ki görülmekte olan davada, manevi tazminat talepleri bakımından davacılar zorunlu dava arkadaşı olmayıp, ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak verilen ret kararları nedeniyle davalı taraf yararına, her bir davacı bakımından ayrı ayrı ret vekalet ücreti vermesi gerekirken, tek bir dava varmış gibi tek vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları ve harcın da kamu düzeninden olması gözetilerek, düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2018 gün ve 2014/957 E. – 2018/662 K. sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, 2-… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2018 gün ve 2014/957 E. – 2018/662 K. sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf itirazının yukarıda (3) sayılı bentte belirtilen nedenle KABULÜNE; öteki istinaf itirazının ise (2) sayılı bentte açıklanan nedenle REDDİNE; 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar görülmekte olan davada ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunduklarından, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca her birinden ayrı ayrı alınması gereken 54,40-‘ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcı toplamı olan 163,20-TL’den istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 127,30-TL harcın davacılardan müsavi şekilde alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 5-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6-İstinaf aşamasında davalı ve davacılar tarafından yapılan ve yukarıda belirtilen harç giderleri dışında kalan diğer giderlerin ise takdiren yapan taraf üzerinde bırakılmasına, 7-… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2018 gün ve 2014/957 E. – 2018/662 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 7/1-Davacıların maddi ve manevi tazminat davalarının reddine, 7/2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca, görülmekte olan davada davacıların ihtiyari dava arkadaşı konumunda olmaları nedeniyle her birinden ayrı ayrı alınması gereken 54,40-‘ar TL maktu karar ve ilam harcı toplamı olan 163,20-TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 205,28 TL harçtan düşümü ile kalan 42,08- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 7/3-İşbu dava nedeni ile davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 7/4-İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında davalılardan … tarafından yapılan 36,00 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı …’e verilmesine, 7/5-İşbu dava nedeni ile davalılardan … Sigorta A.Ş tarafından yapılan 49,40 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı … Ye verilmesine, 7/6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca ve 6100 sayılı HMK gereğince maddi tazminat yönünden belirlenen 100,00- TL ile her bir davacının ret edilen manevi tazminat talebi için ayrı ayrı belirlenen 3.400,00-‘er TL vekalet ücreti toplamı olan 10.200,00-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine, 7/7-Yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, HMK. m. 353/1-b/2 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/12/2020