Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2996 E. 2021/9 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2996
KARAR NO: 2021/9
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2018
NUMARASI: 2014/72 E., 2018/370 K.
ASIL DOSYADA:
DAVA: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 15/11/2012
MAHKEMENİN BİRLEŞEN 2016/1009 ESAS SAYILI DOSYASINDA:
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacılar vekili; müvekkillerin murisinin olay tarihinde çift şeritli ve ortadan refüj geçen … Caddesinden karşıdan karşıya geçmek isterken davalılardan … şoförü …ın tedbirsiz ve dikkatsiz biçimde aşırı hızlı bir şekilde seyir etmesinden dolayı öldüğünü, kamera kayıtlarından kapalı olduğu belirtilen şeridi araç trafiğine açık olduğu, araçların yolu kullandığı ve aynı zamanda geliş şeridinin de hem gidiş hem de geliş yönlü çalıştığını, orta refüjde bekleyerek bu defa karşı yönden yani geliş yönünden gelen bir araç olup olmadığını kontrol ederek geçmeye hazırlandığı sırada … otobüsü çok dar, yaya popülasyonu olan ve yavaş gidilmesi gereken bu yolda hızla gelmiş ve müvekkillerin murisine çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, davalının yola o kadar girmiş olduğunu, murisi metrelerce sürüklediğini ve vurmanın hızıyla aracın ön camının tamamen patlamış olduğunu, murisin babası olmadığından ve evde başka çalışan olmadığından evin geçimini sağlamaktayken vefat ettiğini, bu nedenle davacıların ciddi anlamda mağduriyet yaşadığını, bu nedenlerle adli yardım talebinin kabulüne, işleten ve sürücü yönünden olay tarihi olan 29/08/2012 tarihinden itibaren davalı … sigorta şirketi yönünden ise teminatla sınırlı tutulmak kaydıyla 10/10/2012 tarihli temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş; daha sonra yargılama sırasında 31.07.2017 tarihli dilekçesi ile davacı … yönünden, maddi tazminatı 87.896,15 TL’ye çıkarmıştır. Birleşen davada davacılar vekili; müvekkillerin murisi olan …’ın 29/08/2012 tarihinde saat 20:00 sularında … Mah … Cad üzerinde karşı karşıya geçmek üzereyken davalı sigorta şirketine ait … poliçe numaralı 01/01/2012 başlangıç ve 01/01/2013 bitiş tarihli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … işletmeleri genel müdürlüğüne ait … plakalı … yönetiminde aracın çarpması neticesinde gerçekleşen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, bu nedenlerle manevi tazminatın davalılar …, … ve … yönünden olay tarihinden işletilecek yasal faiz ile tahsiline, ölümlü trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin haklar ve manevi tazminat isteme hakkı saklı kalmak kaydıyla … açısından davalı … yönünden olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara müşterek ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sürücü …; meydana gelen kazada müvekkile atfı kabil bir kusur bulunmadığını, … tarafından yolda kazı çalışması olması ve yolun tek şeride düşürülmesi, müvekkilin şerit değiştirdikten hemen sonra kazanın meydana gelmesi nedeniyle istese de hızlı araç kullanmasının mümkün olamayacağını, ayrıca destekten yoksun kalma tazminatının sadece anne … için geçerli olabileceğini, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili; kazanın meydana gelmesinde idare şoförü … ın hiçbir kusurunun bulunmadığını, kusurun tamamının …dan kaynaklandığını, idareye ait otobüsün olay anında … Caddesinden … yönüne seyretmekte iken … çalışması nedeniyle yolun gidiş yönü kapalı olduğunda karşı yöne geçtiğini ve geliş yönünde seyrettiğini, … Sokak ile caddenin kesiştiği yönde … ın otobüse göre sağ tarafta bulunan orta kaldırımdan aniden yola çıktığını, otobüs sürücüsünün aniden fren yapmasına ve direksiyonu sola kırmasına rağmen olayın çok ani gelişmesi ve yeterli mesafede bulunmaması nedeniyle çarpışmanın meydana geldiğini, olayımızda müteveffanın tüm kuralları ihlal ettiğinden kazanın gerçekleşmesinde asli kusurlu olduğunu, müteveffanın yola aniden çıkması nedeniyle otobüs şoförünün kazayı engelleme imkanı kalmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … SİGORTA A.Ş. vekili; müvekkil şirketin sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde maddi zarardan sorumluluğu poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini, kusurun tespitini takiben bu davadaki taleplerle ilgili sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve taleplerin sigorta poliçesi teminatına girip girmediğinin araştırılması gerektiğini, teminat rakamı müvekkil şirketin sorumluluğunun üst sınırı olup ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde ve zararın kusurlu hareket neticesi oluşması halinde geçerli olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tekmiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ” Tarafların iddia ve savunmaları ve toplanan deliler ve bilirkişi raporları kapsamı gerekçe gösterilmek suretiyle “1-Davanın ve mahkememizin birleşen 2016/1009 esas sayılı davanın KISMEN KABULÜ ile, A-Davacı … yararına 87.896,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … genel müdürlüğü, …, birleşen dosya davalısı … Genel Müdürlüğü’nden olay tarihi olan 29/08/2012 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsil alınarak iş bu davacıya verilmesine, davacılar … ve …’ün maddi tazminat talebi ile davacıların defin masraf isteminin reddine, B-Davacı … yararına takdiren 4.000 TL manevi tazminatın davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü, … dan olay tarihi olan 29/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, C-Davacı … yararına takdiren 3.000 TL manevi tazminatın davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü, … dan olay tarihi olan 29/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, D-Davacı … yararına takdiren 3.000 TL manevi tazminatın davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü, … dan olay tarihi olan 29/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı … vekili, … vekili ile davalı … vekili ve davalı … sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri:Yerel Mahkemenin hükmettiği manevi tazminat miktarları düşük kaldığından, bunun hukuka aykırı olduğuna ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri: Müteveffanın kazancının usulüne göre tespit edilmemesinin, kusura ilişkin bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmemesinin, destekten yoksunluk tazminatına avans faizi yürütülmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri: Müvekkili idareye ait otobüs sürücüsünün kusursuz olmasına rağmen kusurlu kabul edilmesinin, manevi tazminat yönünden müvekkili sürücüsünün kusursuz olmasına rağmen manevi tazminata hükmedilmesinin ve miktarı takdir edilirken gerekçe gösterilmemesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri: Müvekkilinin kusursuz olduğuna, tazminat hesabının hatalı yapıldığına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı hükmedildiğine, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğuna, talep edilmeyen hususlarda karar verildiğine yöneliktir. Davalı … sigorta vekilinin istinaf nedenleri: Müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle müvekkili hakkındaki davanın reddi gerektiğine, birleşen dava yönünden kurulan hükmün infazda tereddüt yaratacağına, avans faizine hükmedilmesinin doğru olmadığına iilişkindir. İstinaf edenlerin sıfat ve istinaf nedenleri ve kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede: Asıl dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze defin gideri; birleşen dava ise davacı … yönünden davalı … aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı ve tüm davalılar yönünden manevi tazminat istemine ilişkindir. 1- Dava konusu kaza ile ilgili Gaziosmanpaşa 6. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılama sırasında düzenlenen ATK Trafik İhtisas Dairesinin 17/12/2014 tarihli raporunda .”Davalı sürücü …’ın olayda tali kusurlu, müteveffa yaya …’ın asli kusurlu olduğu” kanaati bildirilmiştir. Mahkemece alınan 13/10/2014 tarihli bilirkişi raporunda ” maktul yaya …’ın kazada %70 oranında asli kusurlu olduğu; … plakalı otobüsün sürücüsü davalı …’ın ise %30 oranında olmak üzere tali kusurlu bulunduğu” bildirilmiştir. Mahkemece alınan 23/03/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda ise “Kazanın meydana gelmesinde 13/10/2014 tarihli kök raporda açıklanan sebeplerle davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait … plakalı otobüsün sürücüsü davalı … ın %30, maktul yaya …’ın ise %70 oranlarında kusurlu olduğu” görüşüne varıldığı; mahkemece çelişkinin giderilmesi bakımından bu kez ATK trafik ihtisas dairesinden rapor alınmasına karar verildiği ve ATK trafik ihtisas dairesinin 11/05/2016 tarihli ek raporunda “Davalı sürücü …’ın %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu, Müteveffa yaya …’ın %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu, mahalde yeterli işaretlemeleri yapmayan kişi, Kurum veya Kuruluşun %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu…” bildirilmiş olup, mahkemece de çelişkinin giderildiği sonucuna varılarak ATK trafik ihtisas dairesinin 11/05/2016 tarihli ek raporu hükme esas alınmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kusur bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla alınan ATK trafik ihtisas dairesinin 11/05/2016 tarihli ek kusur raporundaki belirleme ve değerledirmelerin, dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, raporda tarafların sorumluluğuna gidilmesini gerektiren hususların nedenlerinin tek tek açıklanmış olması ve bu değerlendirmelerin de dosyadaki delillere uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle mahkemece hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, tüm davalıların kusura yönelik istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellike hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki belirlemelerin ve hesap yönteminin oluşa, yerleşmiş uygulamalara uygun ve denetime elverişli gerekçeler içermesine, keza 29/08/2010 olan kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alınarak ve ölen desteğin usulüne göre belirlenen kazancı üzerinden, gerekli kusur indirimi yapılmak suretiyle sonuç tazminat miktarının belirlenmiş olması nedeniyle mahkemece hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar … ile … vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 3- Mahkemece “Davacılar aynı zamanda davalı sürücü, araç işleten davalı … ve davalı … aleyhine manevi tazminat isteminde bulunmuşlar ve talep ettikleri manevi tazminatın nedeni olarak TBK 56/2 maddesinde ifadesini bulan ölüm nedeniyle uğradıkları manevi zarara dayanmışlardır. Davacıların müteveffanın annesi ve kardeşleri olması nedeni ile vefat nedeniyle manevi olarak zarara uğradıkları tartışmasızdır. Ölüm halinde yaşanılan olayın ağırlığı ve verdiği sıkıntının bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, mütevefanın kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak ölüm nedeniyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı anne yönünden 4.000TL, davacı kardeşler yönünden 3.000TL manevi tazminat taktir edilmiştir. ” gerekçesiyle manevi tazminata hükmedilmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47 maddesine (Benzer düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1.maddesinde de mevcuttur) göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur oranları, davacıların ölenle olan akrabalıkları, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ölümle ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun miktarda hükmedildiğinden, aksine ilişen davacılar vekili ile davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 4- Mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara avans faizi yürütülmüştür. Meydana gelen kazada davalı sigorta şirketince ZMSS poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın otobüs olup, aracın ticari araç olmasına; davalıların da tacir olmasına göre mahkemece belirlenen tazminatın talep gibi avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı … sigorta vekili ile davalı … vekilinin aksine ilişen istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 5 – Davalı … vekili, davacı taraf ıslah dilekçesinde faiz talep etmediği gibi yargılama gideri ve vekalet ücreti de talep etmediği halda mahkeme davacının talepleri ile bağlı olduğu gibi ıslahta yeni bir dava olduğu için talep dışında karar verilmemesi gerektiği istinaf itirazında bulunmuş ise de dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, ıslah davacı … için istenen destek tazminatının artırılmasına yönelik olup, niteliği itibariyle ıslah olmadığı gibi, dava dilekçesinde davacılar vekilinin faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunduğundan verilen kararda talebin aşılmadığı anlaşıldığından bu yöne ilişen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. 6- Mahkemece asıl ve birleşen davaların varlığı hüküm kısmında bir bütün olarak ele alınmış ise de, hüküm kurulurken asıl ve birleşen davalıların durumları gözetilmek suretiyle hak ve yükümlülükler belirlendiği gibi, asıl ve birleşen davanın tarafları da karar başlığında ayrıca gösterildiğinden hükmün infazında tereddüt yaratmayacağı anlaşıldığından davalı … sigorta vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 7-Mahkemece ” birleştirilen dava yönünden davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, … red edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak, davalılara verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur. Asıl davada davacı …’in istediği destekten yoksunluk tazminatı kabul edildiği, diğer davacıların destekten yoksunluk tazminat talepleri ile davacıların defin masrafı istemlerinin ise reddine karar verildiği gözetildiğinde, davacı … için vekalet ücretine hükmedildiği halde, talepleri ret edilen kısım yönünden davalılar lehine vekalet ücreti verilmemiştir. Asıl davada davacılar … ve …’ın maddi tazminat talepleri ret edildiğine göre ret edilen kısım üzerinden davalılar yararına ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden davalı … vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazı yerinde olup, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK m.353/1-b/2 maddesi gereğince vekalet ücreti konusunda doğru şekilde yeniden hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Hal böyle olunca, davalı … vekilinin istinaf itirazının yukarıda 1 ve 3 nolu bentlerde gösterilen nedenlerle esastan reddine, davalı … vekilinin istinaf itirazının yukarıda 1, 2 ve 4 nolu bentlerde gösterilen nedenlerle esastan reddine, davalı … Sigorta vekilinin istinaf itirazının yukarıda 1,4 ve 6 nolu bentlerde gösterilen nedenlerle esastan reddine, davalı … vekilinin istinaf itirazının yukarıda 7 nolu bentte açılanan nedenle kısmen kabulüne, 1,2,3 ve 5 nolu bentlerde gösterilen nedenlerle kısmen reddine, davacı vekilinin istinaf itirazının ise 3 nolu bentte gösterilen nedenlerle esastan reddi ile ilk derece mahkemesi kararının HMK m. 353/1-b/2 gereğince kaldırılmasına ve kabul edilen istinaf itirazlarına uygun ve kazanılmış haklar da gözetilecek şekilde yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstinafa konu İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 25/04/2018 gün ve 2014/72 E.- 2018/370 K. sayılı kararına karşı davacı vekili ile davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin ve davalı … Sigorta vekilinin istinaf talebinin HMK m.353/1-b/1 uyarınca esastan REDDİNE, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b/1 uyarınca kısmen esastan reddine, HMK.nun 353/1/b-2 maddesi uyarınca kısmen KABULÜNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından tarafından peşin yatırılan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, 4- Maddi tazminat yönünden İstinaf yasa yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 6.004,18 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 4.504,60 TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.499,58 TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinden müteselsilen tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA 5-Manevi tazminat yönünden İstinaf yasa yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 683,10 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 342.00 TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 341,10 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müteselsilen tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA 6-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 7-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA, 8- İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 25/04/2018 gün ve 2014/72 E.- 2018/370 K. sayılı kararının HMK m.353/1-b/2 uyarınca KALDIRILMASINA, A-Asıl ve birleşen davaların kısmen KABULÜ ile a- Maddi tazminat yönünden davacı … yararına 87.896,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının asıl davada davalı … Genel Müdürlüğü, davalı … ve davalı … Sigorta şirketi ( poliçe limiti ile sınırlı olarak) ile birleşen dosya davalısı … Genel Müdürlüğü’nden olay tarihi olan 29/08/2012 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsil alınarak iş bu davacıya VERİLMESİNE, b- Davacılar … ve …’ün maddi tazminat talebi ile davacıların defin masraf isteminin REDDİNE, c-Manevi tazminat yönünden davacı … yararına takdiren 4.000 TL manevi tazminatın davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü ve …’dan olay tarihi olan 29/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak iş bu davacıyaVERİLMESİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE, d-Manevi tazminat yönünden davacı … yararına takdiren 3.000 TL manevi tazminatın davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü ve …’dan olay tarihi olan 29/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak iş bu davacıya VERİLMESİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE, e-Manevi tazminat yönünden davacı … yararına takdiren 3.000 TL manevi tazminatın davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü ve …’ dan olay tarihi olan 29/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak iş bu davacıya VERİLMESİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE, B- Asıl ve birleşen davada maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken hesaplanan 6.004,20 TL. karar harcından peşin alınan 308,00 TL.’nin mahsubu ile bakiye 5.696,20 TL karar harcının davalılar davalı … Genel Müdürlüğü, davalı …, davalı … Sigorta şirketi ve … Genel Müdürlüğü’nden müteselsilen alınarak Hazineye İRAT KAYDINA, C- Asıl ve birleşen davada manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince, hesaplanan 683,10 TL. karar harcının, peşin alınan 103,00 TL’den mahsubu ile bakiye 580,00 TL karar davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü ve …’dan müteselsilen alınarak Hazineye İRAT KAYDINA, D- Maddi tazminat yönünden Davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince 9.781,68 TL vekalet ücretinin davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü, davalı … ve davalı … Sigorta şirketinden müteselsilen alınarak, davacı …’a VERİLMESİNE, E- Manevi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 2.180 TL. vekalet ücretinin (Davacı … 872,00 TL.den, … ve … 654’er TL.den hak sahibi olmak kaydıyla) davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü ve …’dan müteselsilen alınarak, davacılara VERİLMESİNE, F- Maddi tazminat yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince red edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.180 TL. vekalet ücretinin davacılar … ve …’ten alınarak, davalı …’a VERİLMESİNE, G- Manevi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince red edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.180 TL. vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’ten alınarak, davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü ve …’a VERİLMESİNE, H- Davacılar … ve … için yapılan yargılama giderleri ayrık olmak üzere, Davacı …’ın yaptığı 2.156,50 TL. yargılama gideri ile yatırılan harçlar toplamı 403,90 TL’nin davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü, davalı … ve davalı … Sigorta şirketinden müteselsilen alınarak, davacı …’a VERİLMESİNE, I-Davacı … tarafından yapılan 200,00 TL. Adli Tıp giderinin, davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 20,00 TL’sinin davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü ve davalı … Sigorta şirketinden müteselsilen alınarak, bu davacıya VERİLMESİNE, İ- Davacılar tarafından birleşen davada yatırılan 103,00 TL harçlar toplamının davalılar … Genel Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü ve davalı …’dan müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine, J-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.nun 361/1.madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 13/01/2021