Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2967 E. 2020/3692 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2967
KARAR NO : 2020/3692
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2018
NUMARASI : 2016/932 E. – 2018/285 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/04/2015 tarihinde davacıya ait … plakalı araca park halinde iken davalı … ‘nin ZMMS sigortacısı diğer davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarparak maddi hasar verdiğini, aracın değer kaybına yol açtığını ve aracın servise bırakılması sebebiyle aracını kullanamadığını ve işlerinde aksaklıklar meydana geldiğini belirterek, değer kaybı nedeniyle 10.000,00 TL ‘nin kaza tarihinden karar tarihine kadar olan ve aracın serviste kaldığı 45 gün boyunca uğradığı zararın işleyecek olan ticari kredilere uygulanan avans faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; 1-Davalı … ye yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile HMK 114/1 -d maddesi delaletiyle 115 maddesi gereğince usulden reddine, 2-Davalı … ‘e yönelik açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,5.000,00 TL değer kaybı ile 3.750,00 TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 8.750,00 TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davalının ZMMS sigortacısı olan … A.Ş’ye davanın ihbar edilmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kusur, değer kaybı ve kazanç kaybı yönünden hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 21/04/2015 tarihinde davacıya ait … plakalı araca park halinde iken davalı … ‘nin ZMMS sigortacısı diğer davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarparak maddi hasar verdiği anlaşılmıştır. Kazanın meydana geldiği tarih ve Yargıtay uygulamaları gözetildiğinde; araçta meydana gelen değer kaybı, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmelidir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E., 2017/6752 K sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davalının davanın sigorta şirketine ihbarı için talepte bulunmamasına, değer kaybının yukarıda belirtilen yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesine, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf taleplerinin HMK 353/1/b-1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 597,71-TL harçtan peşin yatırılan 150-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 447,71-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.12/11/2020