Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2933 E. 2020/3915 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2933
KARAR NO: 2020/3915
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2018
NUMARASI: 2016/626 E., 2018/668 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 10/06/2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 25/02/2014 günü saat 11.50 sıralarında davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Susurluk-Manyas istikametinde seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde karşı şeride geçerek davacı … idaresindeki … plakalı otomobile çarpması sonucu davacının yaralandığını, davalı …’in kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, yaralanma nedeniyle davacının iyileşme süresi ve vücudunda meydana gelen kalıcı hasar nedeniyle maddi zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … tarafından … sayılı ZMMS poliçesi ile 22/07/2013-2014 tarihleri arası sigorta güvencesine alındığını, bu sorumluluk nedeniyle davalı … tarafından 26/01/2016 tarihinde 113.178,00 TL ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemenin tüm zararı karşılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren davalı sürücü …’den, temerrüt tarihi itibariyle de davalı … şirketinden yasal faiziyle birlikte tahsilini, ayrıca 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava bakımından mahkemenin görevsiz olması nedeniyle dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, 6100 sayılı HMK.nun 6/1 maddesi kapsamında Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan mahkememizin yetkisizlik kararı vererek dosyayı yetkili Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, olaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı Susurluk Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarih 2014/671 esas ve 2016/36 karar sayılı mahkumiyet kararının temyiz amacıyla Yargıtay’a gönderildiğini, bu nedenle bu davanın neticesinin beklenmesi gerektiğini, anılan ceza dosyasında her ne kadar davacının yaralanması ve kusur durumu tespit edilmiş ise de mahkemenin kendisini bununla bağlı kabul etmeyerek ATK’dan kusur raporu alınması gerektiğini, ayrıca ATK’dan maluliyet ve iyileşme durumunun tespit edilmesi gerektiğini, keza davacının vaki kaza nedeniyle ruhsal durumunun bozulduğu iddiası ile TTK 56.maddesine dayanarak manevi tazminat talep edilmiş ise de bunun doğru olmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun … nolu ZMMS poliçesi ile 19/07/2013- 2014 tarihleri arası sigorta güvencesine alındığını, sorumluluklarının kaza tarihi itibariyle bedeni zararlarda şahıs başına azami 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, bu sorumluluk kapsamında 113.178,00 TL’nin 25/01/2016 tarihinde davacıya ödendiğini, bu nedenle borçları kalmadığını ve davanın reddine karar verilmesini istediklerini, aksi halde ATK’dan kusur, maluliyet tespiti ile aktüer bilirkişiden davacının yoksun kaldığı kazancı itibariyle tazminatın hesaplanmasına, tazminata hükmedilmesi halinde yasal faizin esas alınması gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; “ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 15/06/2017 tarih ve 1202 sayılı raporu ile davalı …’in %100 kusurlu olduğu, davacı …’in kusursuz olduğu, ATK’dan alınan 25/09/2017 tarih ve 17001 sayılı bilirkişi raporu ile davacının 9 aya kadar iyileşebileceği %37,2 oranında malul olduğu ve aktüer bilirkişi …’tan alınan 28/03/2018 tarihli rapor ile davacının toplam 50.805,86 tazminat alacağının olduğu saptandığından 50.805,86 TL tazminatın davalı … yönünden 25.03.2014 tarihinden itibaren davalı … yönünden 25.01.2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davacı her ne kadar 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş ise de manevi tazminatın davacı bakımından zenginleşme ve davalı bakımından fakirleşmeye neden olmayacak ölçüde ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak saptanması gerektiğinden bu kapsamda davalı …’in ekonomik ve sosyal durumunun araştırılması amacıyla Altıeylül İlçe Emniyet Müdürlüğünden cevabi yazı ile davalı …’in evli, 2 çocuk babası, kiracı ve adına kayıtlı 2011 model … marka motosikletinin olduğu, aylık gelirinin ise 1.500,00 TL ile 2.000,00 TL olması haksız fiilin taksirle işlenmiş olması karşısında davalının tüm durum ve koşulları nazara alınarak takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın 25.03.2014 tarihinden itibaren davalı …’den tahsili ile fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle; Maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 50.805,86 TL tazminatın davalı … yönünden 25.03.2014 tarihinden itibaren davalı … yönünden 25.01.2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın 25.03.2014 tarihinden itibaren davalı …’den tahsili ile davalıya verilmesine, Manevi tazminatın fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; talep ettikleri manevi tazminat miktarının 50.000,00 TL olmasına ve bu miktar üzerinden harç yatırmalarına rağmen mahkemece 30.000,00 TL talep edildiğinin belirtildiğini, davalı tam kusurlu olup müvekkilinin %37,2 oranında malul kaldığı tespit edilmesine rağmen hükmedilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan inceleme sonunda; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Olay tarihi olan 25/02/2014 günü saat 11.50 sıralarında davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde karşı şeride geçerek davacı … idaresindeki … plakalı otomobile çarpması sonucu davacının %37,2 oranında malul kalacak şekilde yaralandığı, kazada davalı …’in tam kusurlu olduğu, anlaşılmıştır. Dava dilekçesinin sonuç kısmında talep edilen manevi tazminat miktarı 30.000,00-TL olarak yazılı ise de; tevzi formunda ve dava dilekçesinin konu bölümünde talep edilen manevi tazminat miktarının 50.000,00-TL olarak yazıldığı, manevi tazminatla ilgili harcın da 50.000,00-TL üzerinden alındığı anlaşılmış, talep edilen manevi tazminat miktarının 50.000,00-TL olduğu kabul edilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacının yaşı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Ancak bu hususun giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-… 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2018 tarih ve 2016/626 Esas, 2018/668 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, a)-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, b)-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c)-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-… 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2018 tarih ve 2016/626 Esas, 2018/668 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, a)-Maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 50.805,86 TL tazminatın davalı … yönünden 25.03.2014 tarihinden itibaren davalı … yönünden 25.01.2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, b)-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın 25.03.2014 tarihinden itibaren davalı …’den tahsili ile davalıya verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE, c)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hükmolunan maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.470,55 TL nispi karar harcı ile hükmolunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.707,75 TL nispi karar harcı toplamı 5.178,30 TL harçtan (davalı … maddi tazminat yönünden hesaplanan 3.470,55 TL harçtan sorumlu olmak üzere), 172,49 TL peşin harç ile 171,82 TL ıslah harcı toplamı 344,31 TL harcın düşümü ile 4.833,99 TL bakiye harcın (davalı …Ş. 3.126,24 TL harçtan sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, ç)-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.938,64 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, d)-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 maddesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, e)-Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine, f)-Davacı tarafından yapılan toplam 2.192,50 TL yargılama gideri ile 172,49 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı ve 171,82 TL ıslah harcı toplamı 2.027,65 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, g)-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42. nci maddesi ile değişik HMK.nun 362/1-a maddesi hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/12/2020