Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2927 E. 2020/3689 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2927
KARAR NO : 2020/3689
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2018
NUMARASI : 2016/182 E. – 2018/498 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/01/2016 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol ön kesimine vurması neticesinde motosiklette yolcu olarak bulunan davacı …’ın dirsek kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmasına neden olduğunu, belirterek, davacının iş gücü kaybı nedeniyle meydana gelen 1.000,00 TL maluliyet (sakatlık) tazminatının 500,00 TL’sinin … A.Ş., 500,00 TL ‘sininde … A.Ş.’den şirketlere başvuru tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece;” 2918 sayılı KTK’nun 97.maddesi ile zarar görenlerin sigorta şirketlerine başvurmadan doğrudan talep ve dava haklarının olmadığı dava açmadan önce zarar görenin sigorta şirketine başvurmasının dava şartı olması ve bu niteliği ile KTK 97.maddenin bir usul hükmü olarak derhal uygulanması gerektiğinden açılmış bulunan davanın sigorta şirketlerine zorunlu başvuru şartı gerçekleştirilmeden açıldığının anlaşılması karşısında 6100 sayılı HMK’nun 114.maddesi niteliğindeki dava şartı yokluğu nedeniyle” gerekçesi ile ; 2009/18 sayılı yasanın 97.maddesi gereği dava açmadan önce sigorta şirketine başvurulmadığı anlaşıldığından başvuru dava şartı niteliğinde olduğundan HMK 114.maddesi kapsamında davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 23/02/2016 tarihi itibariyle sigorta şirketine başvuru şartının bulunmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir.Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMSS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacak olup yasa ile özel bir dava şartı getirilmiştir.Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Bu amaçla, davacı vekiline yasada öngörülen başvuruya ilişkin eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir.Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda davacıya tamamlanabilir dava şartının yerine getirmesi için süre verilmeden, verdiği sürenin sonuçları beklenmeden ve oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yasal düzenlemelere yanlış anlam verilmesi sonucunda yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesi hali, HMK’nın 353/1-a/4 ile HMK’nın 353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararlarının kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun gerekçede açıklanan nedenle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/05/2018 gün 2016/182 E.,-2018/498 sayılı kararının HMK.m.353/1-a/4 ve HMK.m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından ayrı ayrı peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90- TL maktu istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,HMK.m.353/1-a/4 ve HMK.m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/11/2020