Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2903
KARAR NO : 2020/3842
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2018
NUMARASI : 2015/1034 E., 2018/485 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 31/12/2014 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi … ile birlikte 16.10.2014 tarihinde Bağcılar Halkalı Caddesinde karşıdan karşıya geçerken, davalılardan … yönetiminde seyreden diğer davalı …’nin maliki olduğu … plakalı aracın çarpması sonucu ağır bir şekilde yaralandıklarını, müvekkilinin eşinin halen yoğun bakımda olduğunu, davalı …’ın kaza sonrası aracıyla durmadan kaçarak olay yerinden uzaklaştığını, bu nedenle olay yerinde her ne kadar detaylı tutanak tutulmamasına rağmen gerek işyeri ve gerekse mobese görüntülerinde olayın net bir şekilde ortaya çıktığını, karakolda ifadesi alınan davalı …’ın hız limitlerini fazlasıyla aşmış olduğunu kabul ettiğini, sürücü ehliyetinin de olmadığının tespit edildiğini, olayla ilgili delillerin Bakırköy Cumhriyet Savcılığının 2014/95414 sayılı soruşturma dosyasında mevcut olduğunu, müvekkilinin Lübnan’da Makina Mühendisi olarak çalıştığını ve aldığı aylık maaşının 5.500 USD olduğunu, olaydan sonra vücudunun bir çok yerinde kırıklar ve başkaca iç ve dış yaralanmalar meydana geldiğini ve …Hasatanesinde ameliyatlar geçirdiğini, müvekkilinin kalıcı rahatsızlıklara da maruz kalabileceğinin muhtemel olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi tazminat olarak tedavi giderleri, işgöremezlikten dolayı uğramış olduğu zararlar ve başkaca maddi zararlar için 20.000,00-TL, manevi zararına ilişkin olarak ta 65.000,00-TL olmak üzere toplam 85.000,00 TL’nin (davalılardan … A.Ş. yanlızca maddi tazminattan sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla olay tarihinden avans faizi ve ferileri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi özetle; dava ile ilgili bir ilgisinin bulunmadğını, dava konusu aracı olay günü oğlu … arkaşı …’ın kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 268.00,00 TL ile sınırlandırıldığını, bu miktarın maksimum talep edilebilecek miktar olup müvekkili şirketin asıl sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, müvekkili şirkete bu dosyayla ilgili başvuru yapılmadığını, sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesinin önem taşıdığını belirterek, davanın müvekkili yönünden reddini savunmuştur. Diğer davalı …’a usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “16.10.2014 günü saat 10:30 sıralarında davalı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile Halkalı Caddesi üzerinde Ateştuğla Kiler istikametinden Halkalı istikametine doğru sağ şerdi takiben seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde seyir istikametine göre sol taraftan (orta refüjden) kaplamaya girmek suretiyle karşıdan karşıya geçmekte olan yayalar … ve … çarpması sonucu bu yayalardan … yaralandığı, ATK 3.İhtisas Kurulu tarafından tanzim olunan rapor ile %5.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapora göre davalı …’ın %30 oranında kusurlu, davacı … %70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, alınan raporların ceza dosyasında tespit edilen maddi vaka ve kusur oranları ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Dosya davacı tarafça talep edilebilecek maddi tazminat miktarının tespitine ilişkin rapora mahkememizce de itibar olunduğu, rapor ile davacının kusur oranı ve yaralanma derecesine göre talep edebileceği geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının, sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının tespit edildiği anlaşılmakla, davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulü ile belirlenen maddi tazminatın davalı … şirketinden 28/10/2015 dava tarihi, diğer davalılar yönünden ise 06.10.2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.Davacı tarafça manevi tazminat isteminde bulunulmuş olup, olayın oluş şekli, tarafların kusur oranları, yaralanmanın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile … ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile;1- Davanın maddi tazminat talebi yönünden KABULÜ İLE;156.914,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden dava tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 06.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,2-Davanın manevi tazminat yönünden kısmen KABULÜ İLE;15.000,00 TL manevi tazminatın 06.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; görülen davada davacıya %70, araç sürücüsü …’a %30 kusur verildiğini, müvekkili araç sahibi olmakla birlikte aracın … tarafından müvekkilinden izinsiz olarak kullanıldığının davalı tarafından mahkemeye beyan edildiğini, bilirkişi raporlarında müvekkiline herhangi bir kusur öngörülmemesine rağmen müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesinin yanlış olduğunu, davacının kazancının araştırılmadığını ve beyanına göre hesaplama yapılarak yanlış karar verildiğini, bilişim mühendisliği yönünden herhangi bir iş gücü kaybı olmamasına rağmen mesleğinden kazandığı maaş üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu belirterek, eksik incelemeye dayalı hükmün kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan inceleme sonunda; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.16.10.2014 günü saat 10:30 sıralarında davalı sürücü …’ın idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde seyir istikametine göre sol taraftan (orta refüjden) kaplamaya girmek suretiyle karşıdan karşıya geçmekte olan yayalar … ve … çarpması sonucu bu yayalardan … yaralandığı, ATK 3.İhtisas Kurulu tarafından tanzim olunan rapor ile %5.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, olayda davalı …’ın %30 oranında, davacı … %70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, istinaf eden davalının işleten sıfatını ortadan kaldıran ve üçüncü kişileri bağlayan yasal bir belge ibraz edememesine, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde T.B.K.nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf istemlerinin HMK.353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2018 tarih ve 2015/1034 E., 2018/485 K. sayılı kararına yönelik davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 11.743,45-TL harçtan peşin yatırılan 2.866,52-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 8.876,93-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalı … tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.10/12/2020