Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2798 E. 2020/3782 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2798
KARAR NO: 2020/3782
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2018
NUMARASI: 2014/816 E. – 2018/382 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilinin 26/03/2009 tarihinde içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı minibüsle … plakalı aracın kusurları sonucunda meydana gelen trafik kazasında yaralandığını belirterek hesaplanacak tazminatın ( Islah ile 32.298,13-TL maddi, beyan dilekçesi ile 50.000,00-TL manevi) kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraflara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. Davalı … AŞ.vekilinin cevap dilekçesi özetle; davanın reddini talep etmiştir. Davalılar … ve …Ltd.Şti.vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkili …’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi acil müdahale ekibinde yer aldığını, görevi gereği muhtelif yer ve zamanlarda meydana gelen kazalarda yardım görevini ifa etmekte olup, davaya konu olayın meydana geldiği günde kendilerine bildirilen kaza yerine yardım için gittiğini, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile kaza mahaline ulaşıp hasar gören bariyerleri onarmak için sol şeride geçmek istediği esnada sürücü diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla diğer davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpıştığını ve sonrasında … plakalı aracın duramayarak müvekkilinin kullandığı aracada çarpınca yargılama konusu maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde diğer davalıların kullandığı diğer iki araç olduğunu, müvekkilinin kusurunun olmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkillerinin olayın mağdurları olduğunu, kazanın oluş şekli göz önünde bulun bulundurulduğunda müvekkil …’e kaza sebebiyle bir kusur atfedilmesinin yerinde olmadığını, müvekkillerinin aracının sigortalı olması sebebiyle poliçe kapsamında taleplerin sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini, kaza anında havanın yağmurlu olması ve öndeki aracın ani duruşu sebebiyle müvekkilinin kaza yapmamak için sağ şeritte seyreden … plakalı araca sonra direksiyonu sağa kırdığı esnada … plakalı araca vurmak zorunda kaldığını, kazanın öndeki aracın ani manevrası nedeniyle kaçınılmazlık durumu içinde meydana geldiğini, müvekkil sürücüye atfı kabil bir kusur söz konusu olmadığını, davacı tarafın taleplerinin müvekkiller açısından haksız olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kısmen kabulü ile 32.298,13-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, – manevi tazminat talebinin davalı … Şirketleri yönünden ayrı ayrı reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulü ile 30.000,00-TL manevi tazminatın bu davalılar yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı … ve … vekili, … Sigorta A.Ş vekili, ve … Ltd.Şti. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … ve … vekili istinaf dilekçesinde; sigorta poliçesinde manevi tazminat teminatı bulunmasına rağmen buna yönelik talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kusur oranlarının hatalı belirlendiğini, kazaya sürücüler açısından kusur oranında sorumluluğa hükmedilmemesinin hatalı olduğunu davanın ıslah tarihinden zaman aşımına uğradığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı …Ş vekili istinaf dilekçesinde; aynı kazaya ilişkin olarak İstanbul 14 Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/461 esas sayılı davasında alınan kusur bilirkişisi raporu ile eldeki davada alınan kusur bilirkişisi raporlarının çelişkili olduğunu, sigortalı sürücünün zararın tamamından sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, yargılama giderlerinin kusur oranına göre belirlenmediğini, manevi tazminata ilişkin yargılama harç ve giderlerinden sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, davacının son 3 aylık geliri üzerinden bunun tespit edilememesi halinde ise asgari ücret üzerinden hesap yapılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı … Ltd.Şti. Vekili istinaf dilekçesinde; olayda kusurlarının bulunmadığını, sigorta poliçelerinin manevi tazminat yönünden teminat bulunup bulunmadığının değerlendirilmediği, maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğunu, sürücülerin kusur oranında tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 26/03/2009 kaza tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı minibüsle … plakalı aracın kusurları sonucunda meydana gelen trafik kazasında yaralandığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 Sayılı TBK’nın 61, 62. maddesi ve müteselsil sorumluluk esaslarına göre, kusurlu oldukları belirlenen zarar sorumluları zararın tamamından sorumludur. 2918 sayılı KTK.nun 85. maddesi gereğince işleteni aynı yasanın 91. maddesi gereğince zorunlu mali sorumluluk sigortacısı TBK’nın 49 ve devamı maddeleri uyarınca araç sürücüsü zarardan müteselsilen sorumludur. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her birinin, TBK’nın 162, 163. maddesine göre, borcun tamamından sorumlu olup, zararın tamamının müteselsil borçlulardan birinden istenmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı … ve … vekili tarafından dava dosyasının kaza tarihini kapsayan 01/10/2018-01/10/2019 tarihli İMMS ( karma poliçe) poliçesi fotokopisi ibraz edilmiş ise de; sigorta şirketi tarafından bu poliçenin doğrulanmadığı, 01/10/2007 – 01/10/2008 tarihlerini kapsayan İMMS poliçesinin olduğunun belirtildiği, bu durumda aslı veya onaylı örneği ibraz edilmeyen poliçeye değer verilmesinde usule aykırılık bulunmadığı, Dava konusu olayda trafik kazası 26/03/2009 tarihinde meydana gelmiş, görülmekte olan davada ıslahın ise 12/06/2017 tarihinde yapıldığı, ancak davacının sürekli maluliyetini 19/12/2012 tarihli maluliyet raporu ile öğrendiği, bu haliyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89/1. ve 66/1-e maddeleri uyarınca kazada sadece davacı yaralandığından öngörülen ceza zamanaşımı süresi 8 yıl olup ıslah tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresi ile dava zamanaşımı süresinin geçmediği de göz önünde tutulduğunda, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının yolcu konumunda olup, olayda kusurunun bulunmadığı, davalı araç sürücülerinin ise az veya çok kusurlu olduklarının tespit ediliği, bu durumda kusur oranlarının çelişkili olmasının zarar gören davacı açısından sonuca etkili olmadığına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davalılar vekillerinin bu yönlere ilişkin tüm istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği ancak, davalı …Ş’nin sadece maddi tazminattan sorumlu tutulmasına rağmen yargılama giderlerinin tümünden sorumlu tutulmasının hatalı olduğu , ancak bu hususun giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı … şirketinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca yeninden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2018 tarih ve 2014/816 E., 2018/382 K. sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin ise HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından yatırılan 551,57-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, Alınması gerekli 4.255,58-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.139,04-TL harcın düşümüyle kalan 3.116,54-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2018 tarih ve 2014/816 E., 2018/382 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-Davanın KISMEN KABULÜ ile – 32.298,13-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, – manevi tazminat talebinin davalı … Şirketleri yönünden ayrı ayrı reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulü ile 30.000,00-TL manevi tazminatın bu davalılar yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 2/2-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 2.206,28-TL karar ilam harcının peşin ve ıslah harcı toplamı 886,20-TL den mahsubu ile eksik kalan 1.320,08-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, -Manevi tazminat yönünden alınması gereken 2.049,30-TL nispi karar ve ilam harcının … Sigorta A.Ş dışındaki davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, 2/3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğunda karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince maddi tazminat yönünden 3.875,78-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 2/4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğunda karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince manevi tazminat yönünden 3.600-TL vekalet ücretinin davalılardan …, …, … ve … Ltd.Şti.den alınarak davacıya verilmesine, 2/5-Davalılardan … Sigorta AŞ.kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğunda karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince red edilen manevi tazminat yönünden 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 2/6-Davalılardan …, …, … ve … Ltd.Şti.kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğunda karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince red edilen manevi tazminat yönünden 2.400’er-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 2/7-886,20-TL peşin harç ve ıslah harcı ile 15.60-TL başvuru harcının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,2/8Davacı tarafından yapılan 129.20-TL ilk gider, 2.600-TL bilirkişi ücreti, 445,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.174,70-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre 2.401,73-TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan 761,37-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, ( davalı …’nin sorumluluğunun maddi tazminatla sınırlı olduğu gözetilerek 1.246,82-TL yargılama gideri ile sorumlu tutulmasına) 2/9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.26/11/2020