Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2796 E. 2021/3 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2796
KARAR NO : 2021/3
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/03/2018
NUMARASI : 2015/675 E., 2018/280 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili;13/02/2015 tarihli kazada davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki davalı … şirketine sigortalı ve diğer davalı şirketin maliki olduğu … plakalı araçla yaya … çarparak ölümüne sebebiyet verdiği, davacıların müteveffanın mirasçıları olduğunu trafik kazası nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı … için 500 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için 20.000 TL olmak üzere toplamda 80.000 TL manevi tazminat ve davacı … için 1200 TL defin cenaze masrafının davalılardan tahsilini istemiştir.Davalı … vekili; Davaya karışan aracın sigorta şirketine sigortalı olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusur oranında olacağını, davacıların müteveffanın olağan destek yaşını geçmiş olması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …A.ş ve … vekili; Davalı …’ın, diğer davalı … A.ş’de insan kaynakları direktörü olarak çalışmakta olduğunu, … 13/02/2015 tarihinde … plakalı araçla seyir halinde iken davacıların babası … yola fırlamış olup, şahsın aracın manevra yaptığı yöne doğru atlaması nedeni ile şahsa çarptığını, sürücü davalının kazanın meydana gelmesinden hiçbir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davacıların haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının tümden reddine karar verilmesini, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı … A.Ş’ye davanın ihbar edilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Dava, trafik kazası sonucu vefat edenin mirasçıları tarafından açılan, maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacıların talepleri, müteveffanın kızı … için destekten yoksun kalma, dört davacı için de manevi tazminat, ve müteveffanın oğlu …’ın yaptığı cenaze ve defin giderleridir.13/02/2015 tarihli kazada davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla yaya …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiği anlaşılmıştır…. plakalı aracın kayıt maliki ….AŞ isimli şirketse de, dava uzun süreli kiralayan olarak … AŞ’ye yöneltilmiş, davalı da uzun süreli kiralayan olduğunu kabul etmiştir. Bu durumda davalının işleten sıfatını kazandığı ve pasif husumetinin olduğu anlaşılmıştır. Diğer davalı … ise aracın zorunlu trafik sigortacısıdır. Ceza yargılamasında ATK’dan rapor alınmış, müteveffanın tam kusurlu, sürücü …’nin kusursuz olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce trafik bilirkişisinden kusur raporu alınmıştır. Vefat eden muris/destek, 69 yaşında vefat etmiş olup, geride bıraktığı dört çocuğu da reşittir. Yine yaya olan desteğin kaza sırasında alkollü olduğu ve kazanın meydana gelmesinde %80 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar ceza yargılamasında tüm kusur müteveffaya verilmiş, sürücü … kusursuz kabul edilmiş ise de, kesinleşen beraat kararının mahkememiz için bağlayıcı olmayacağı kabul edilmiş, mahkememizce trafik bilirkişisinden alınan kusur raporunda müteveffanın %80 , sürücü …’nin %20 oranında kusurlu olduğu anlaşılmış, ceza dosyasındaki rapor ile çelişki doğmuş olması nedeniyle İTÜ Trafik Kürsüsünden seçilen uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bu raporda da müteveffanın %80 , sürücü …’nin %20 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. İTÜ’den alınan raporla, kusur konusu netlik kazanmıştır. Davacılardan …’ın kaza tarihinde 35 yaşında ve evli olduğu, nüfus kayıtları ile sabittir. Davacı …’ın talep ettiği destekten yoksun kalma talebinin, davacının kaza tarihinde reşit olması (Yerleşik Yargıtay uygulamalarına ve kabul gören uygulamaya göre de kız çocuklarının 22 yaşına kadar, yüksek öğrenim gören veya görme ihtimali halinde 25 yaşına kadar destek alacağı; aksi durumun somut delillerle ispatının gerekeceği ) göz önüne alınarak reddine karar verilmiştir. Davacılardan …’ın talep ettiği cenaze ve defin gideri ile ilgili belediyeye yazılan müzekkere sağlıklı bir cevap gelmemiş ise de, talep edilen 1200 TL nin makul nitelikte olduğu anlaşılarak (Yargıtay 17 HD.nin cenaze ve defin giderlerinin hakim tarafından yöresel adetlere göre uygun ve makul olup olmadığını bilirkişi incelemesine gerek olmadan takdir edebileceğine dair kararları da nazara alınarak) cenaze ve defin giderinin talep ve ıslah dilekçesine uygun olarak kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminat talebi yönünden de 6098 sayılı TBK. md. 56. maddesine göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. tarafların sosyal mali durumları gerek kolluk gerekse uyap üzerinden yapılan takbis, sgk kayıtları ile tespit edilen durum nazara alınmıştır. Yine davacıların murisinin olayda %80 oranında kusurlu olması, alkollü vaziyette karşıdan karşıya geçerken kazanın meydana gelmiş olması, vefat edenin 69 yaşında olması da nazara alınmış ve her bir davacı için takdiren 1.500TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacıların sigorta şirketine başvurusu 26/02/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. 8 iş günü sonrası olarak temerrütün 11/03/2015 olduğu anlaşılmıştır. Maddi tazminat talebi yönünden faizin türü olarak avans faizi talep edilmiştir, kazaya karışan aracın kiralık araç olması nedeniyle, avans faizi talebi uygun görülmüştür. Manevi tazminatta talep gibi yasal faize hükmedilmiştir.” gerekçesiyle “A- MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN,1-Davacılardan … için davalılardan talep edilen destekten yoksun kalma talebinin reddine;2-Davacı …’ın talep ettiği 1.200,00 TL cenaze ve defin giderinin kabulü ile davalılardan ….AŞ ile …’dan kaza tarihi olan 13/02/2015 tarihinden itibaren; diğer davalı … ise 11/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline;B-MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN; Takdiren her bir davacı için 1.500,00 TL’den toplamda 6.000,00TL’ nin davalılar .. AŞ ile …’dan kaza tarihi olan 13/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek talep gibi yasal faizi ile birlikte tahsiline; fazlaya ilişkin kısmın reddine” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … LTD.ŞTİ. vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusu yapılmıştır.Davacılar vekilinin istinaf nedenleri: Tanıklarının dinlenmemesi sonucu kusur oranının hatalı tespit edilmesinin, destekten yoksunluk tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin ve hükmolunan manevi tazminat miktarlarının düşük miktarda tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir. Davalı ….. şirketi vekilinin istinaf nedenleri: Davalı sürücünün ceza mahkemesinde kusursuz kabul edilmesine rağmen mahkemece kusurlu kabul edilmesinin, müvekkilinin sürücüsünün kusursuz olmasına rağmen manevi tazminata hükmedilmiş olmasının ve cenaze giderleri için avans faizine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.Davalı … vekilinin istinaf nedenleri: Müvekkilinin kusurlu olmadığı halde kusurlu kabul edilmesinin, defin giderleri yönünden kusur indirimi yapılmamış olmasının ve fahiş miktarda manevi tazminata hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfat ve istinaf nedenleri ve kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede:Somut olayda davalı …’in sürücüsü, davalı … LTD.ŞTİ.’nin işleteni ve diğer davalı … şirketinin ise ZMM sigortacısı olduğu … plakalı aracın 13/02/2015 tarihinde davacıların eş ve babaları olan yaya Mustafa’ya çarpması sonucunda vefat ettiği anlaşılmaktadır. 1-Dosyada mevcut Beykoz 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/421 Esas, 2017/65 K sayılı dosyasında alınan ATK trafik ihtisas dairesi raporunda, müteveffanın tam kusurlu, sürücü …’nin kusursuz olduğu belirtilmiştir. Yargılama sırasında mahkemece trafik bilirkişisinden alınan kusur raporunda ise müteveffaya %80, sürücü …’ye %20 oranında kusur verilmiştir. Mahkemece ATK raporu ile mahkemece alınan bilirkişi raporu arasında kusur oranı yönünden çelişki olduğu gerekçesiyle İTÜ Trafik Kürsüsünden seçilen uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış, alınan bu raporda da müteveffaya %80, sürücü …’ye % 20 oranında kusur verilmiş olup, mahkemece alınan son rapor hükme esas alınmıştır. Ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı bağlayıcı ise de beraat kararları hukuk hakimini bağlayıcı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde kabul edilen kusur oranları da hukuk hakkimini bağlayıcı nitelikte değildir. Ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporu davacı tarafça kabul edilmediğinden, mahkemece bu hususta yeniden rapor alınması; ceza mahkemesinde alınan rapor ile mahkemece alınan bilirkişi raporu arasında oluşan çelişkinin giderilmesi bakımından İTÜ Trafik Kürsüsünden seçilen uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması ve gerekçesine göre denetlenebilir nitelikte ve olaya ve dosya kapsımındaki bilgi ve belgelere uygun bulunan bu raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi, davacı tarafça dinletilmek istenen tanıkların ceza yargılamasındaki beyanlarına göre mahkemece dinlenmesine gerek görülmemesinde de usuli bir hata bulunmadığından istinaf talebinde bulunan tüm tarafların kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir.2-Davada desteğini yitiren davacı … için 500,00 TL destekten yoksunluk tazminatı istenmiştir.Yargıtayın yerleşik içtihatlarına ve kabul gören uygulamaya göre kız çocuklarının 22 yaşına kadar, yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir.Somut olayda, davacı … 07/09/1979 doğumlu olup, kaza tarihi olan 13/02/2015 tarihinde 35 yaşında ve evli olduğu anlaşılmaktadır. Kaza tarihinde 35 yaşında ve evli olduğu dikkate alındığında davacı … yönünden ölenin bu davacıya maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımının varlığının da ispatlanamamasına göre destekten yoksun kalma zararı oluşmadığı gözetilerek, mahkemece bu davacı yönünden destekten yoksunluğa ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı … vekilinin aksine ve bu yöne ilişen istinaf itirazının reddi gerekmiştir.3-Davada davacı … için 1.200,00 TL cenaze ve defin gideri istenmiş ve mahkemece de bu miktarın kabule karar verilmiştir. HMK.nun 341/2 madde hükmü uyarınca, miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Karar tarihi olan 2018 yılı itibariyle kesinlik sınırı 3.650,00-TL’ye yükseltilmiştir.Bu durumda uyuşmazlığa konu ihtilafın 1.200,00 TL olduğu ve miktar itibariyle kesin olduğundan yasa yolu kapalı bulunmaktadır. HMK.nun 346/1 madde hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle davalı … vekilinin hükmolunan bu miktar üzerinden kusur indirimi yapılmamasına ilişkin isninaf isteminin ve davalı İstanbul Turizm… Şirketi vekilinin avans faizine yönelik istinaf itirazının HMK.nun 346/1 ve 352. maddeleri gereğince kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.4-Davada davaların her biri için 20.000,00’er TL manevi tazminat talep edilmiş; mahkemece talebin kısman kabulü ile her bir davacı için 1.500,00’er TL manevi tazminata hükmedilmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıların ölenle olan akrabalık derecesi, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece davalı araç sürücüsünün %20 oranındaki kusurunun dikkate alınarak manevi tazminata hükmedilmesi yerinde görülmüştür. Bu nedenle davalı İstanbul Turizm… Şirketi vekilinin manevi tazminat talebinin reddi gerektiğine, davalı … vekilinin ise hükmedilen manevi tazminatların fahiş olduğuna, davacı vekilinin hükmedilen manevi tazminatların az olduğuna ilişen istinaf itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir.Hal böyle olunca, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle, kusur yönünden alınan ve oluşa ve dosyadaki bilgi ve belgelere uygun ve denetlenebilir gerekçeler içeren uzman bilirkişi heyeti raporunun hükme esas alınmış olmasına, davacı …’ın destek çağını geçmesine, ölenin bu davacıya maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardım yaptığının da ispatlanamamasına, manevi tazminatın takdirinde T. B.K.nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmiş olmasına göre, davacılar vekilinin vekillerinin istinaf itirazlarının yukarıda 1 ve 2 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle reddine, davalı … vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda 1,3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle reddine, davalı ….şirketi vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda1,3 ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle HMK M. 353/1-b/1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/03/2018 gün ve 2015/675 E.- 2018/280 K. sayılı kararının, davacı … bakımından hüküm altına alınan defin giderlerine ilişkin hüküm bölümüne yönelik olarak davalı …. AŞ. Vekili ve davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda 3 nolu bentte gösterilen nedenle HMK.nun 341/2, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, Davalıların diğer hüküm bölümlerine yönelik istinaf itirazları ile davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının ise, HMK m. 353/1-b/1 gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2- Görülen davada davacılar ihtiyari dava arkadaşı olduklarından davacılar yönünden ayrı ayrı alınması gereken (4x 59,30=) 237,20 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL karar ilam harcının düşümü ile 201,30 TL bakiye karar ilam harcının istinaf eden davacılardan mütesaviyen tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA,3- Davalılar yönünden alınması gereken 409,86 TL harçtan peşin yatırılan (122,06 TL + 87,06 TL)= 209,12 TL karar ilam harcının düşümü ile 200,74 TL bakiye karar ilam harcının istinaf eden … ve … Şirketinden müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Yasa yoluna başvuran davacılar ve davalılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKIMASINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, manevi tazminat ile cenaze ve defin giderlerine ilişkin hüküm yönünden HMK m.362/1-a uyarınca kesin; destekten yoksunluk tazminatına ilişkin hüküm yönünden 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik HMK.nun 361/1.madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/01/2021