Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2778 E. 2020/3607 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2778
KARAR NO: 2020/3607
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2018
NUMARASI: 2016/143 E. – 2018/585 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olan ve Çamlıca çıkış gişelerinde bulunan 9 nolu HGS gişesine davalı sürücü … sevk ve yönetimindeki … plaka nolu aracın 27.06.2013 tarihinde çarpmak suretiyle hasar verdiğini, bu hasardan nedeniyle 10.579,88-TL alacaklı olduklarını, hasara ilişkin malzeme bedeli toplam üzerinden ödenmiş olduğundan, kaza neticesinde hasar gören malzemenin bedelinin ödeme tarihinde hesaplanan döviz cinsi karşılığı tutara %18 KDV eklenmek suretiyle zarar miktarının tespit edildiğini, alacağın tahsili için talepte bulunulmasına rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle davalılar aleyhine takip başlattıklarını ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, dava ile istenen tazminatın talep hakkının zamanaşımına uğradığını, ayrıca müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusur ile sınırlı olması nedeniyle kusur durumunun incelenmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu kaza nedeniyle uğranılan zararın tespit edilmesi gerektiğinden bahisle davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle, kabul görmediği takdirde de esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27.06.2013 tarihinde yanında eşi ve 2 çocuğu ile beraber Niğde’den İstanbul’a seyrederken, 1997 model … marka aracı ile İstanbul Çamlıca gişelerinde bir kazaya uğradığını, müvekkilinin kaza yaptığı sırada aracının … Sigorta A.Ş. tarafından trafik sigortası yapıldığını, kazadan sonra 13.03.2015 tarihinde aldığı ödeme emri île maddi hasara ilişkin bedelin icra yolu ile tahsil edilmek istendiğini anladığını, itirazın iptali davasının açılması için 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçildiğini, müvekkili tarafından kameraya çarpılmadığını, sadece direğe çarptığının beyan edildiğini, bir an için kameraya zarar verdiği düşünülse bile kameranın kullanılmaz hale geldiğinin tespitinin hangi bilirkişi tarafından yapıldığının bilinmediğini, davacı tarafından maddi hasara dayanarak açık bir belge sunulmadığı gibi sunulan belgelerin de açıkça kendisi içinde çeliştiğini, kazanın 27/06/2013 tarihinde meydana geldiğini, kameranın ise kazadan 7 ay sonra değiştirildiğini, HGS kamerasının tamir mi edildiği yoksa yeni kameramı takıldığı ile ilgili sunulan deliller arasında çelişki olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; Davanın kısmen kabulü ile, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına Davalı … tarafından yapılan itirazın tamamen, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 10.579,88 TL asıl alacak 1.084,44 TL işlemiş faiz (sigorta şirketi bakımından 871,32 TL işlemiş faiz ile sınırlı olmak üzere) üzerinden devamına, Takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarına yasal faiz yürütülmesine, Sigorta şirketi bakımından aşan istemin reddine, Her ne kadar davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de takibin dayanağının haksız fiile dayandığı alacağın likit olmadığı anlaşılmakla talebinin reddine, karar verilmiştir. Davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; kararda sorumluluk esaslarının belirtilmediğini, tazminatın diğer davalı sigorta şirketinden istenmesi gerektiğini, zarar miktarına ilişkin belge sunulmadığını, belgelerin çelişkili olduğunu, kararın gerekçesinin yetersiz bulunduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, amortisman ve hurda bedelinin düşülmediğini, hasar gören kameranın rayiç bedelinin araştırılmadığını, kur farkının hesaplanmadığını, kaza tutanaklarının çelişkili olduğunu, yeni kamera takılıp takılmadığının belli olmadığını, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, kararın çelişkili olduğunu, alacaktan sorumluluk esaslarının belirlenmediğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacı şirkete ait olan ve Çamlıca çıkış gişelerinde bulunan 9 nolu HGS gişesine davalı sürücü … sevk ve yönetimindeki … plaka nolu aracın 27.06.2013 tarihinde çarpmak suretiyle hasar verdiği, bu hasarın tahsili amacıyla yapılan icra takibinin davalı itirazı üzerine durduğu ve eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının haksız fiil nedeniyle zarar sorumlularından bir kısmı veya tümünden zararın tamamını talep edebileceği, davacının gerçek zararının bilirkişi raporu ile belirlendiği, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı … vekili istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 796,78-TL harçtan peşin yatırılan 200-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 596,78-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalı …’ den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.30/10/2020