Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2760 E. 2020/3750 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2760
KARAR NO: 2020/3750
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2018
NUMARASI: 2017/20 E, 2018/714 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili;Davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın, E-5 karayolu üzerinde davacıların oğlu ve kardeşleri olan …’a çarparak ölümüne neden olduğu, olayla ilgili olarak davalı sürücü hakkında Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesine açılan 2011/387 E. Sayılı davanın yargılaması sonunda; davalının cezalandırılmasına karar verildiği, kazada hayatını kaybeden …’ un 20/10/1977 doğumlu olduğu, mobilya ustası olarak çalıştığı, aylık net kazancının 2.500,00 TL olduğu, ölümüyle, davacı anne ve babasının desteğinden yoksun kaldığı, bu nedenle destek zararı talep edildiği, …’ un ölümüyle davacı yakınlarının büyük bir acı yaşadığı, yaşadıkları üzüntünün bir nebze olsun giderilmesi için ayrıca manevi tazminat talep edildiği, davacıların uğradıkları maddi ve manevi zararlardan, davalı araç sürücüsü ile birlikte, aracın işleteni olan … A.Ş. ile, trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin de sorumlu oldukları belirtilerek; davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla, şimdilik davacı baba … için; 10.000,00 TL, davacı anne … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam; 20.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmasına, davacı anne için 30.000,00 TL, davacı baba için 30.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, diğer davacı kardeşlerin her biri için 10′ ar bin TL olmak üzere, toplam; 130.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … sigorta vekili; Yargılama konusu talep için KTK md. 111/2 uyarınca hak düşürücü sürenin dolduğunu, müvekkili kurum tarafından davacılara müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları sebebiyle 4.420,00 TL tutarındaki destekten yoksun kalma tazminatının 08.02.2013 tarihinde ödendiğini, bu nedenle müvekkil kurumun 08.02.2013 tarihinde kesin ve geri dönüşümsüz olarak ibra etmiş olan davacıların KTK 111. Maddesi uyarınca iki yıllık süre dolduktan sonra 13.10.2015 tarihinde ikame etmiş olduğu işbu davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeni ile reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı … AŞ. vekili; Dava konusu kazanın Kocaeli ili Gebze ilçesinde meydana gelmiş olup, müvekkili şirkete bağlı olarak çalışan tüm … Otobüsleri İstanbul İli Avurpa yakasındaki hatlarda çalıştığını, dolayısıyla kazaya karışan aracın müvekkili şirkete bağlı olmasının mümkün olmadığını, kazaya karışan … plakalı … Otobüsünün … şirketleri bünyesinde faaliyet gösterdiğini davacı tarafın müvekkili şirketin unvanından yola çıkarak İstanbuldaki tüm … Otobüslerini temsil ettiği kanaatiyle müvekkil şirketi davalı olarak göstermiş olabileceğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle davacıların desteği konumundaki müteveffa …’un vefatı nedeniyle doğan destekten yoksun kalma zararı şeklindeki maddi tazminatın ve manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Meydana gelen trafik kazasında kazaya sebebiyet veren … numaralı Kadıköy- Tuzla/Şifa Mahallesi güzergahında seyir eden … plakalı özel halk otobüsünün davacıların desteği konumundaki müteveffa …’a çarparak ölümüne sebebiyet vermesi sonucu yapılan cezai yargılaması kapsamında halk otobüsü sürücüsü olan davalı …’nın kusurlu bulunarak mahkumiyet kararı verildiği temin edilen evrak ve belgelere göre aracın işleteninin diğer davalı … olduğu, davalı … A.Ş’nin işleten sıfatının bulunmadığı, diğer davalı … Sigorta A.Ş’nin kara yolları ZMMS poliçesi kapsamında meydana gelen maddi zararlarda ve bu kapsamda ölüm halinde destekten yoksun kalma zararlarına poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu, alınan bilirkişi raporunda davalı …’un %30, mütevefanın %35, davacı …’un %35 oranında kusurlu oldukları, dava tarihinden önce davalı sigorta şirketi tarafından kısmi ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin güncellenmesi suretiyle hesaplanan destek tazminatı tutarından düşülmesi sureti ile davacı …’un zararının 4.370,43-TL, davacı …’in 3.925,85-TL olduğu, diğer yandan davacı …’un kazanın meydana gelmesinde sebebiyet vermesi ve bu kazanın meydana gelmesinde ve zararın artmasındaki kusur oranı çerçevesinde manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, talebinin reddine karar vermek gerekmiş, diğer davacılar için talep edilen tazminat tutarları bakımından kazanın meydana gelmesinde müteveffanın kusur durumu ve kusur oranı, meydana gelen zararın ağırlığı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumu çerçevesinde davacıların zenginleşmesine, davalıların fakirleşmesine sebebiyet vermeyecek şekilde davacıların müteveffa ile olan yakınlığı ve akrabalığı gözetilmek sureti ile uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle “1-Davacı …’un manevi tazminat taleplerinin reddine, 2-Davacılar … ve …’un maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile Davacı … yararına 4.370,43 TL, davacı … yararına 3.925,85 TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) davalılar … ve …’ten 30/08/2011 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş yönünden 08/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine,3-Davacı …, …, …, …, …, …, … yönünden manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 7.500,00 TL davacı … için 7.500,00 Tl davacı … için 5.000,00 TL davacı … için 5.000,00 TL davacı … için 5.000,00 TL davacı … için 5.000,00 TL davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ten 30/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine,4-Davalı … A.Ş yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davacılar vekili ile davalılar … ve … vekili ve davalı … sigorta şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun müvekkilinin geliri dikkate alınmaksızın asgari ücret üzerinden düzenlenmiş olmasının, müvekkilleri lehine takdir edilen manevi tazminatın az olmasının, davacı … için manevi tazminat verilmemesinin ve ret sebebi ortak olmasına rağmen, davalılar için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir. Davalılar … ve … vekilinin istinaf nedenleri: Eksik yargılama ile hüküm verildiği, müvekkillerinin kazanın oluşumunda kusurları bulunmadığı ve davanın tümden reddi gerektiği halde, mahkemece maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir. Davalı … sigorta vekilinin istinaf nedenleri:Dava konusu talep için KTK m. 111/2 uyarınca hak düşürücü sürenin dolduğu, manevi tazminat alacağına yönelik bakiye ilam harcına ilişkin hatalı karar verilmesinin,ödeme tarihinde … Sigorta A.Ş’nin zararı karşılayıp karşılamadığı, hak edilen ile ödenen tutar arasında misli fark bulunup bulunmadığı hususları tespit edilemeden düzenlenen raporun hükme esas alınmasının ve kusur durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu, Teknik Üniversitelerin Trafik Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı Fen Heyetinden rapor alması gerekirken, makine mühendisi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. İstinaf edenin sıfat ve istinaf nedenleri ve kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede: 1-Davacıların desteğinin sürücüsü olduğu … plakalı aracın arızalanması nedeniyle dava dışı sürücü …’un sürücüsü olduğu … plakalı aracın arızalanan aracı çekmeye geldiği, her iki sürücünün akraba oldukları, davacıların desteğinin aracından inerek çekici araca yardımcı olduğu sırada davalı sürücü …’un sürücüsü olduğu ve diğer davalılardan …’nin işleteni, davalı … sigorta şirketinin ise ZMM sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpması sonucunda davacıların desteğinin vefat ettiği anlaşılmaktadır. Olay yerinde tutulan KTT’nda olayın meydana gelmesinde davacıların desteği yaya … ile … plakalı aracın sürücüsü davalı …’un kusurlu oldukları, ceza yargılaması sırasında alınan 03/07/2012 tarihli ATK trafik ihtisas dairesi raporunda ise davalı sürücü …’un tali,yaya olan davacıların desteği …’nin ise asli kusurlu olduğu, yine ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda ise davalı sürücü …’un tali,yaya olan davacıların desteği …’nin ise asli kusurlu, dava dışı … plakalı aracın sürücüsü …’nin ise tali kusurlu olduğunun bildirildiği, mahkemece alınan ve hükme esas alındığı anlaşılan 16/02/2018 tarihli uzman bilirkişi raporunda ise kazanın oluşumunda davalı sürücü …’un %30 oranında,yaya olan davacıların desteği …’nin ise %35 oranında, … plakalı aracın sürücüsü …’nin ise %35 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda kazaya ilişkin alınan kusur raporları da irdelenip değerlendirmek suretiyle ve kusur dağılımı yapıldığı ve bu sonuca ulaşılmasını gerektiren hususların denetime elverişli şekilde belirtildiği, bu sonuca ulaşılmasının dosyadaki bilgi ve belgelere ve olayın meydana geliş şekline aykırı bir husus bulunmadığı anlaşıldığından tüm davalıların kusur oranlarına yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken desteğin gerçek kazancı esas alınmalıdır. Kazanç, beden gücüyle çalışılarak elde edilen değerdir. Davacılar vekili desteğin 2.500,00 TL ayılık kazancı olduğu iddiasıyla iş bu davayı açmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafça desteğin kazancı ispat edilemediği gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatının net aylık yasal asgari ücret üzerinden hesap edilmiştir. Davacılar vekili kendisine tebliğ edilen rapora yönelik olarak herhangi bir itiraz ileri sürmediği gibi duruşmadaki beyanında da rapora bir itirazlarının bulunmadığını beyan etmiş olup, yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların istinaf incelemesinde ileri sürülemeyeceğinden ve mahkemece destek tazminatı hesabı yönünden hükme esas alınan 16/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda kazanın meydana geldiği tarih dikkate alınarak PMF 1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemine göre ve davacılara yapılan ödemeler de güncellenerek hesaplama yapıldığı, bu hesaplamada da herhangi bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından, davacılar vekili ile davalı sigorta vekilinin aksine ilişen istinaf itirazının reddi gerekmiştir. 3-2918 sayılı KTK’nın 111. maddesinde “Bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşlmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak 2 yıl içinde iptal edilebilir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda davacıların uğradığı destekten yoksunluk zararın tazmini amacıyla sigorta şirketi tarafından bu isteğin değerlendirilmesi sonucunda düzenlenen ve davalı sigorta şirketinin 11/04/2017 tarihli cevabi yazısı ekinde sunulan 08/02/2013 tarihli ibraname kapsamında davacı … için 2.658,00 TL; davacı … için ise 1.762,00 TL olarak belirlenen destekten yoksunluk tazminatının ödendiği anlaşılmakta ise de ibranemenin davacıların vekili olduğu anlaşılan Av…. tarafından ihtirazı kayıtla imzalandığı anlaşıldığından,2918 sayılı KTK’nun 111. maddesine uygun bir anlaşmadan söz edilemeyeceğinden davalı sigorta vekilinin bu maddeye dayalı hak düşürücü süreye ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. 4-6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, tarafların ölen destekle olan akrabalık dereceleri, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece davacılar yönünden takdir edilen manevi tazminat miktarları yeterli olduğundan davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Ancak, dava dilekçesinde davacı … için, kardeşinin ölümü nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminat istenmiş olup, mahkemece davacı …’un kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermesi ve bu kazanın meydana gelmesinde ve zararın artmasındaki kusur oranı çerçevesinde manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bu davacı yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de mahkemece manevi tazminat talebinin reddine ilişkin gerekçe isabetli değildir. Az yukarıda açıklanan TBK 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Davacı …, kazanın meydana gelmesinde %35 oranında kusurlu ise de bu orandaki bir kusur, mahkemenin kabulünde olduğu gibi manevi tazminat hakkını ortadan kaldırıcı nitelikte olmayıp, manevi tazminat miktarının tespitine etki eden bir husustur. Hal böyle olunca, azanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacı …’nin ölenle olan kardeşlik akrabalık derecesi, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda;davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde bulunduğundan kabulü ile dairemizce davacı … için 2.500,00 TL manevi tazminat takdir edilmesinin uygun olacağı sonucuna varılmıştır. 5- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/1. m. uyarınca avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulacağı; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek; ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Somut olayda da, aynı dava sebebine dayalı olarak, birden fazla davacının vekili olarak birlikte dava açıldığı ve maddi tazminat yönünden davada davalılar … ve … ve … sigorta şirketi yönünden aynı sebeple ret kararı verildiğinden, davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. 6-Bakiye karar ve ilam harcına yönelik olarak; Mahkemece, “48-Alınması gerekli 3.299,11-TL karar harcından peşin alınan 512,33-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.786,88-TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ den müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,” şeklinde hüküm kurulmuştur. Davacıların kabul edilen maddi tazminat tutarı 7.296,28 TL; manevi tazminat miktarı ise 40.000,00 TL olup, maddi tazminat tutarı üzerinden alınması gereken karar ve ilam harcı 498,40 TL olduğundan bu miktarın davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsili ne karar verilmesi; manevi tazminat tutarı üzerinden alınması gereken karar ve ilam harcı 2.732,40 TL olduğundan, bu miktarın manevi tazminat talep edilen davalılar …, …’ten alınması gerekirken, maddi ve manevi tazminatın toplamı üzerinden hesap edilen karar ve ilam harcının davalılar …, … ve manevi tazminat talebinde bulunulmayan … Sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsiline karar verilmesi doğru olmadığından, bu yöne ilişen davalı … sigorta vekilinin istinaf itirazı yerindedir. Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesine, yukarıda açıklanan ve kabul edilen istinaf itirazlarına, denetime elverişli bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar …, … vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenle kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf itirazları yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, istinaf neden ve kapsamları da gözetilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/07/2018 tarih ve 2017/20 E.- 2018/714 K. sayılı kararına karşı davalılar …, … vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE, davacılar vekilinin ve davalı … sigorta vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN REDDİNE ve KISMEN KABULÜNE, 2- Davacılar ve davalı … Sigorta AŞ. tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, 3-Davalılar …, …’ten H.K. Uyarınca alınması gereken maddi tazminat davası yönünden 566,71 TL;manevi tazminat yönünden 2.903,17 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan. 824,78 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.645,10 TL istinaf karar ve ilam harcının bu davalılardan müteselsilen TAHSİLİ ile hazineye İRAT KAYDINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- İstinaf aşamasında taraflar tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 6- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2018 tarih ve 2017/20 E.- 2018/714 K. sayılı kararının HMK m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 6/1-Davacılar … ve …’un maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile davacı … yararına 4.370,43 TL; davacı … yararına 3.925,85 TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) davalılar … ve …’ten 30/08/2011 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş yönünden 08/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen TAHSİLİNE, fazla istemin REDDİNE, 6/2-Davacı …, …, …, …, …, …, … ve … yönünden manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 7.500,00 TL; davacı … için 7.500,00 TL; davacı … için 5.000,00 TL; davacı … için 5.000,00 TL; davacı … için 5.000,00 TL; davacı … için 5.000,00 TL; davacı … için 5.000,00 TL; davacı … için 2.500,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ten 30/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen TAHSİLİNE, fazla istemin REDDİNE, 6/3-Davalı … A.Ş yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin REDDİNE, 6/4-Davacı … vekille temsil olunduğundan hükmedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ den müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 6/5-Davacı … vekille temsil olunduğundan hükmedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 6/6-Davalı … A.Ş vekille temsil olunduğundan reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılar … ve …’tan müteselsilen alınıp adı geçen davalıya verilmesine, 6/7-Reddedilen maddi tazminat yönünden ret sebepleri aynı olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ye verilmesine, 6/8-Reddedilen maddi tazminat yönünden ret sebepleri aynı olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ye verilmesine, 6/9-Davacı … vekille temsil olunduğundan hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, …’ ten müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 6/10-Davacı … vekille temsil olunduğundan hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, …’ ten müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 6/11-Davacı … vekille temsil olunduğundan hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, …’ ten müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 6/12-Davacı … vekille temsil olunduğundan hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, …’ ten müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 6/13-Davacı … vekille temsil olunduğundan hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, …’ ten müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 6/14-Davacı … vekille temsil olunduğundan hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, …’ ten müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 5/15-Davacı …vekille temsil olunduğundan hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, …’ ten müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 6/16-Davacı … vekille temsil olunduğundan hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, …’ten müteselsilen alınıp adı geçen davacıya verilmesine, 6/17-Davalı … ve … aynı vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalılara verilmesine, 6/18-Davalı … ve … aynı vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalılara verilmesine, 6/19-Davalı … ve … aynı vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalılara verilmesine, 6/20-Davalı … ve … aynı vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalılara verilmesine, 6/21-Davalı … ve … aynı vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalılara verilmesine, 6/22-Davalı … ve … aynı vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalılara verilmesine, 6/23-Davalı … ve … aynı vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davacı …’dan alınıp adı geçen davalılara verilmesine, 6/24-Davalı … ve … aynı vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalılara verilmesine, 5/25-Davalı … A.Ş vekille temsil olunduğundan reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınıp adı geçen davalıya verilmesine, 6/26-Davacılar tarafından yapılan ilk dava açma gideri 35,90-TL, posta ve tebligat masrafı 475,70-TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL olmak üzere toplam 1.911,60-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 615,34-TL’ sinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ den müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 6/27-Hükmolunan maddi tazminat üzerinden alınması gerekli 566,71 TL karar ve ilam harcı harcından peşin alınan 512,33-TL’nin mahsubu ile bakiye 54,38 TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ den müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 6/28-Hükmolunan manevi tazminat üzerinden alınması gerekli 2.903,17 TL karar ve ilam harcının davalılar …, …’ten müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 6/29-Davacılar tarafından yatırılan 512,33-TL peşin harcın davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ den müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 6/30-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine, HMK. m.353/1-b/2 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle manevi tazminata ilişkin hükümler yönünden HMK m. 362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN, hükmolunan maddi tazminatlar yönünden ise HMK.m.361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.19/11/2020