Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2755
KARAR NO: 2020/3748
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2014/479 E., 2018/748 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı … yönetimindeki … plaka sayılı motosikletin, 20/01/2012 tarihinde, karşıdan karşıya geçmekte olan davacı küçük …’a çarparak, hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına neden olduğunu, olayla ilgili Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/13819 soruşturma numaralı dosyasıyla soruşturma yapıldığını, davacı küçüğün kaza sonrası Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde üç ay yataklı tedavi gördüğünü, iki ay onbeş gün yoğun bakımda kaldığını, bir seri ameliyat geçirdiği, tedavisinin halen sürdüğünü, ancak tamamen iyileşmesinin mümkün olmadığını, sürekli malul hale geldiğini, davacı anne ve babanın, çocuklarının geçirdiği kaza nedeniyle aylarca hastanelere gelip gitmek zorunda kaldıklarını maddi ve manevi zarara uğradıklarını beyanla öncelikle davalılar adına kayıtlı taşınmaz bulunması halinde, tapu kaydına tedbir konulmasına, kazaya neden olana aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan, davacı anne ve babanın her biri için 10.000,00 TL, davacı kardeşlerin her biri için 5.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı … vekili; kazaya neden olduğu öne sürülen motosikletin, kaza tarihini de kapsayacak şekilde müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalandığını, davacıların tedavi gideri ve geçici iş göremezlik zararlarının 6111 sayılı Yasa uyarınca SGK tarafından karşılanması gerektiğini, bakıcı giderlerinin de buna dahil olduğunu, olaydaki kusur durumlarının ve davacı küçüğün sürekli iş göremezlik zararının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu zarardan sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkilinden kaza tarihinden itibaren faiz istenilemeyeceğini, müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu olmadığını savunmuş, davacıların, tedavi gideri, bakım gideri ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin talepleri ile, yargılama masraflarına ilişkin taleplerinin ve tazminata, kaza tarihinden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesiniistemiştir. Davalılar … ve … vekili; kazanın meydana gelmesinde, davacı küçüğün kusurlu olduğunu, dava dilekçesinde fahiş miktarda tazminat talep edildiğini, olayda ki kusur durumlarının ve zararın tespit edilmesi gerektiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine dairdir. Davacılar … ve …’nin oğlu ve diğer davacıların kardeşi …, davalılardan …’a ait, …’in sevk ve idaresinde olan ve davalı … nezdinde sigortalı olan aracın %25 kusuru ile neden olduğu kaza sonucu yaralanmış, davanın devamı sırasında da vefat etmiştir. Vefat eden küçüğün, kaza nedeni ile %13 sürekli iş göremezlik oranı oluştuğu Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmiş, yine kazanın meydana gelmesinde küçüğün %75 oranında kusurlu olduğu İTÜ’den seçilen bilirkişi heyetince belirlenmiştir. Eldeki davada davacılar vefattan önce, küçük için maddi ve manevi tazminat ile kendileri için maddi ve manevi tazminat etmektedirler. Küçüğün vefatından evvel sürekli iş göremezlik oranı ve bakıcı gideri bilirkişi eli ile hesaplanmış, davacı tarafça bu miktar üzerinden dava ıslah edilmiştir. Toplanan tüm deliller birlikte incelenip değerlendirilmekle, vefattan evvel ileri sürülen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden davanın kısmen kabulüne; müteveffanın yaşı nazara alınarak geçici iş göremezlik zararı oluşamayacağından bu istemin reddine, her ne kadar davacı vekili tedavi ve bakım giderini bakım gideri olarak ıslah ettiğini beyan etmiş ise de ıslah ile talep sonucu daraltılamayacağından tedavi gideri isteminin reddine, davacıların ve davalıların ekonomik ve sosyal durumları ile kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları nazara alınarak davacıların kendileri ve müteveffa için manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar Mahkememizce, bilirkişi tarafından farazi olarak kabul edilen yaşam süresi sonuna kadar hesap edilen tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş ise de, esasen ölüm tarihine kadar sürekli iş göremezlik hesabı yapılması gerektiği, ancak hüküm verilirken bu durumun sehven gözden kaçırıldığı, kısa karar tefhim edilmiş olmakla, kısa karara uygun olarak aşağıdaki gerekçeli kararda da aynı hükmün yazılmasına karar verilmiştir. ” gerekçesiyle “1-Davacı yanın maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 23.885,71 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 2044,13 TL bakıcı giderinin davalılar … ve … yönünden 20.01.2012 tarihi ve davalı … yönünden 21.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan mütereken ve müteselsilen tahsili ile davanın devamı sırasında vefat eden …’nın Beyoğlu … Noterliğinin 23.01.2018 tarih … yevmiye sayılı mirasçılık belgesinde belirtilen hisseleri oranında davacılar … ve …’a ödenmesine, Davacı yanın tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı istemlerinin reddine, 2-Davanın devamı sırasında vefat eden … yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile takdiren 2.000,00 TL’nin kaza tarihi 20.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan tahsili ile davanın devamı sırasında vefat eden …’nın Beyoğlu … Noterliğinin 23.01.2018 tarih … yevmiye sayılı mirasçılık belgesinde belirtilen hisseleri oranında davacılar … ve …’a ödenmesine, 3-Davacılar … ve …’nın kendileri yönünden manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile takdiren 1.000,00’er TL’nin kaza tarihi 20.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan tahsili ile davacılara verilmesine,4-Davacılar … ve …’nın yaşı küçük …, …, …’na verilen manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile takdiren 500,00’er TL’nin kaza tarihi 20.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan tahsili ile davacılara verilmesine, ” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davalı … vekili ile davacılar vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri: Mahkemece davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok az olduğuna ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri: Davacılardan … dava sırasında vefat ettiğinden tazminat hesabının vefat tarihe kadar yapılması gerektiği halde muhtemel ölüm tarihine göre yapılan tazminat hesabına göre karar verilmesinin, mesnedi olmadığı ve ispatlanamadığı halde bakıcı tazminatına karar verilmiş olmasının, kabule göre de bakım masraflarının dikkate alınmamasının ve bu nedenle indirim yapılmamış olmasının hukuka aykırı olduğuna ilişkindir. İstinaf edenin sıfat ve istinaf nedenleri ve kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede: Eldeki davada, davalı … yönetimindeki … plaka sayılı motosiklet ile 20.01.2012 seyir halinde iken yoldan karşıya geçmek üzere olan davacı …’a çapmak sureti ile davacı …’un hayati tehlike geçirecek şekilde kafasından yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan, davacı anne ve babanın her biri için 10.000,00 TL, davacı kardeşlerin her biri için 5.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Davacılar vekili 20/02/2017 tarihli dilekçesi ile talep edilen 5.000,00 TL maddi tazminatın 1.000,00’sinin geçici iş göremezlik, 1.955,87-TL’sinin sürekli iş göremezlik, 2.044,13-TL’sinin ise tedavi ve bakıcı gideri olarak açıklamıştır. Bilahare de mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre de 21/07/2017 tarihli dilekçesi ile 1.000,00 TL olarak açıkladığı geçici iş göremezlik tazminatını 3.501,51 TL’ye, 1.955,87-TL’ olarak açıkladığı sürekli iş göremezlik tazminatını 23.885,71 TL’ye, 2.044,13-TL olarak açıkladığı tedavi ve bakıcı giderini ise 2.044,13 TL’ye yükseltmiştir. Olayda yaralanan davacı …’un davanın görülmesi sırasında hastanede tedavi gördüğü ve bilahare de 22.05.2012 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. 1-Mahkemece ATK 3. İhtisas dairesinden alınan 22/07/2014 tarihli rapor da davacı …’un iyileşme süresinin 20.1.2012 kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Davacı …, tedavisi sırasında 22.05.2017 tarihinde vefat etmiştir. Vefat tarihi ile yaralanma tarihi arasında 9 aydan daha uzun süre vardır. Dolayısı ile sürekli iş göremezlik tazminatı gerektiren dönem, geçici iş göremezlik döneminin sona ermesi ile başlatılarak, gerçek ölüm tarihi olan 22.05.2017 tarihinde sona erdirilerek hesaplanmalıdır. Zira bu tarihten sonra sürekli iş göremezlik tazminatı değil, koşulları varsa destekten yoksunluk tazminatı söz konusu olacaktır. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davacı …’un 22.05.2017 tarihinde vefat ettiği gözetilmeksizin muhtemel ömrü dikkate alınarak daha uzun süre için sürekli iş göremezlik tazminatı hesabı yapan bilirkişi raporuna göre, fazla sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Diğer yandan mahkemece ayrıca bakıcı tazminatına hükmedilmiştir. Ne var ki, bakıcı gideri yönünden; konusunda uzman bir doktor bilirkişiden davacıdaki yaralanma ve oluşan maluliyet sebebi ile başkasının bakımına muhtaç olup olmadığı muhtaç ise süresi konusunda rapor alınmaksızın yazılı miktarda bakıcı giderine karar verilmesi de doğru olmadığı gibi, bakıcı tazminatı verilmesinin gerekçesi de açıklanmadığından, davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde bulunmuştur. Davacı vekilinin istinaf itirazının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-b/6 uyarınca kaldırılmasına, kaldırma gerekçesi gereğince istinaf eden veya etmeyen taraflar bakımından usuli kazanılmış hak oluşturan hususlar gözetilerek işlem yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; 3-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf başvuru ve istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde istinaf yasa yoluna başvuran davacıya İADESİNE, 4-Davalı … tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davalı … şirketine İADESİNE, 5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, HMK. M.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.19/11/2020